Haberler
Başdeğirmen’den Yeni Yıl mesajı
“Kurumsal nedenlerle destekleyeceğim”
5 Temmuz 2014 13:16TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi, CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner parlamentoda bir basın toplantısı düzenledi. “Cumhurbaşkanlığı Seçimi”ne ilişkin görüşlerini açıklayan Öner, “Şimdi geride bıraktıklarımıza değil, geleceğe bakma zamanıdır. Partime, ülkeme ve ulusuma olan sorumluluk anlayışım ve kurumsal nedenlerle Sn. İhsanoğlu’nu adaylık yarışında destekleyeceğim” dedi. Ali Haydar Öner ayrıca seçime katılımın önemine de vurgu yaptı.
Öner’in açıklaması şu şekilde;
“ ‘Halkın ve sağduyunun sesi olmak, hiç kimseden korkmadan ve çekinmeden gerçekleri dile getirmek’ ilkesiyle görev yapmaktayım. 24. Dönem Milletvekili olarak ettiğim yemin ve aldığım çok sayıda mesaj doğrultusunda 12. Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde önerilen sayın adaya imza vermeme ve sonuca ilişkin değerlendirmelerimi kamuoyuyla paylaşmak zorunluluğu doğmuştur.
BİREYSEL TAVIR: NİÇİN İMZA VERMEDİM?
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU; MHP Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ'nin 12. Cumhurbaşkanı seçimine ‘çatı aday’la girilmesi çağrısını olumlu karşılamış ve bu doğrultuda 7 temel ilke belirlenmişti. Çatı adayı; milliyetçi, muhafazakâr, manevi değerleri taşıyan, laik, demokrat, hukukun üstünlüğüne inanan ve en önemlisi Cumhuriyetin değerlerini içine sindirmiş adaylar arasından seçilecekti.
Parti içi ve dışı yapılan görüşmelerde Sayın Deniz BAYKAL, Sayın Yılmaz BÜYÜKERŞEN, Sayın Emine Ülker TARHAN, Sayın Abdüllatif ŞENER, Sayın İlhan KESİCİ, Sayın Osman KORUTÜRK, Sayın Mahmut Rıza TÜRMEN, Sayın Hikmet ÇETİN gibi isimlerin yanı sıra CHP Grubunda Milletvekillerinden istenen ve kamuoyuna açıklanmayan isimler de gündeme gelmiş, bunun yanı sıra ‘Nasıl bir Cumhurbaşkanı?’ sorusuna cevap aranmıştı.
30 Mayıs 2014'te çatı adayı olarak, MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli ile yapılan görüşmenin ardından Sayın Ekmeleddin İHSANOĞLU’nun adı kamuoyuna açıklandı. Bu karar başta CHP tabanında olmak üzere geniş halk kitleleri arasında aşağıda vurgulanan sebeplerden ötürü farklı değerlendirmelere yol açmıştır.
1-) Karar; partimizin temel ilkeleri gözetilmeksizin çok eleştirdiğimiz “biat” kültürü anlayışıyla alınmış ve açıklanmıştır.
2-) Partililerin ve milletvekillerinin özgür iradeleri yok sayılmış, bu yaklaşım parti hukukuyla bağdaştırılamamıştır. Demokratik oluşumlar dışında; özgür iradeleriyle hareket etmeyenler; tarihe ve gelecek nesillere karşı hesap veremez duruma düşebilirler.
3-) Daha önce ismi hiç telaffuz edilmemiş bir ismin aday olarak açıklanması, parti içerisinde yol arkadaşları, kardeşler, eşler, çağdaş demokratik laik Atatürkçü düşünceyi benimseyen kişi ve kuruluşlar ile CHP’li duruşları tartışılamayacak partililerimiz arasında görüş ayrılıklarına ve kırgınlıklara yol açmıştır.
4-) Sayın Genel Başkanlar; partililerine ters gelmeyecek bir başka değerli aday için de uzlaşabilirler veya (Fransa örneğinde olduğu gibi) ayrı adaylarla 1. Tur seçimine katılıp, 2. turda yekdiğerini destekleme konusunda anlaşabilirlerdi. (Kademeli yakınlaşma)
5-) Aday isminin belirlenmesi sürecinde CHP Sayın Genel Başkanı veya Genel Merkezi tarafından belirlenen isimler grup toplantısında ele alınabilir, ilave isimler grup tarafından gündeme getirilebilir ve bu süreçlerin sonunda ortaya çıkan isimler Parti Meclisi’nin onayına sunulabilir veya bu isimler arasından birisini seçmesi için ya da yeni bir isim belirlenmesi konusunda Sayın Genel Başkan’ın takdir hakkını kullanması ilkesi benimsenebilirdi.
KURUMSAL YAKLAŞIM: ŞİMDİ NE YAPMALI?
Sayın Ekmeleddin İHSANOĞLU yukarıda belirtilen bireysel nedenlerle tarafımca önerilmemiştir. Ancak, şimdi geride bıraktıklarımıza değil, geleceğe bakma zamanıdır. Partime, ülkeme ve ulusuma olan sorumluluk anlayışım ve kurumsal nedenlerle Sn. İHSANOĞLU’nu adaylık yarışında destekleyeceğim. Çünkü;
1-) Sayın Kılıçdaroğlu ile Sayın Bahçeli’nin ortak isim üzerinde uzlaşmaları siyasi tarihimiz açısından çok önemlidir.
2-) Toplumu bölen/ayrıştıran, yalan ve yolsuzluk konusunda şaibeli bir diktatör özentisinin Cumhurbaşkanı seçilmesine izin verilmemelidir.
3-) Ülkemizde; etnik, bölgesel ve mezhepsel sıkıntıların bir an önce giderilmesi zorunludur.
4-) Mevcut iktidarın sorumsuz ve basiretsiz tutumu devletimizi uluslararası alanda yalnızlığa
itmiştir.
5-) AKP iktidarının yürütegeldiği anlayışın yeni Cumhurbaşkanınca da benimsenmesi halinde telafisi gayri kabil (giderilmesi olanaksız) sonuçlar doğabilecektir.
6-) “Siyaset, mümkün olanın sanatıdır” Sayın İHSANOĞLU, Cumhurbaşkanlığı yarışına giren adaylar arasında en uygun olanıdır.
7-) Sayın İhsanoğlu’nun seçimi kazanması halinde sağduyu ve basiretle hareket ederek hakkındaki spekülasyonları boşa çıkaran bir Cumhurbaşkanı olması ümit ve temenni edilir.
SONUÇ:
Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu isminde uzlaşan siyasal partilerle ülkede huzur için seçilmesini uygun gören kişi ve kuruluşlar verecekleri desteği artırarak sandıklara gitmelidir.
Seçime katılımın düşük olmasının karşı tarafın şansını arttırabileceği düşünülerek hareket edilmeli 2. tura kalınmasının Recep Tayyip Erdoğan’ın kimyasını bozacağı dikkate alınmalı ve bu durumun Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçilme olasılığının güçlenmesine yol açacağı değerlendirilmelidir. Bu sürece katkı verilmesi ve oy hakkının kullanılması özellikle içinde bulunduğumuz koşullarda kaçınılamayacak bir yurttaşlık görevidir.”
Kamuoyunun bilgisine sunulur.