Eğitimci velilerden ‘kreş’ talebi

29 Eylül 2012 13:07

Eğitim-Sen tarafından, okulların açılmasıyla birlikte kreş ihtiyacı başta eğitim emekçileri olmak üzere tüm çalışanların baş sorunu haline geldiği gerekçesiyle dilekçe hazırlanarak, eğitimci velilerin görev yaptığı okullarda kreş açılması talebinde bulunuldu.

Hazırlanan dilekçeler, İl milli eğitim müdürlüklerine 1-15 Ekim tarihlerinde gönderilecek.

Söz konusu dilekçe metni şöyle: “ 

……….. VALİLİĞİ

İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE

Gönderilmek Üzere

…………. OKULU MÜDÜRLÜĞÜNE

……………… Okulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapmaktayım.  Okula başlama yaşına gelmemiş … çocuk annesiyim/babasıyım. 6287 sayılı Yasa ile 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununda ciddi değişiklikler yapılmış, zorunlu eğitime başlama yaşı erkene alınmış, altmış ayını doldurmamış çocukların Okul Öncesi Eğitime başlama yaşı da aynı düzenlemeye  bağlı olarak erkene alınmıştır. Ancak çalıştığım kurumda okul öncesi eğitim kurumu (kreş /ana okulu) bulunmadığından çocuğumun/çocuklarımın bakım ve eğitimleri gereği gibi yapılmamakta bu durum hem benim hem çocuğumun/ çocuklarımın mağduriyetime neden olmaktadır.

Üyesi olduğum Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim –Sen) Merkez Kadın sekreterliğince Şubat-Mayıs 2009 tarihlerinde bir araştırma yürütülmüş Eğitim Sen şubeleri aracılığı ile 28 ilde kreş çağında çocuğu bulunan (% 51.6’ı kadın, % 48.8’i erkek) 920 (% 51.6’ı kadın, % 48.8’i erkek) eğitim ve bilim emekçisine anket uygulanmıştır. Anket verilerine göre Eğitim ve Bilim İşkolunda kreş ihtiyacının zorunluluğu hissedilir düzeyde açığa çıkmıştır.

Ankete verilerine göre kreş çağındaki çocukların ancak üçte birinden daha azının kreşe bırakıldığı; dörtte birinin kadın akrabalar başta olmak üzere aile yakınları ya da ücretli bakıcılar tarafından bakıldığı görülmektedir. Kreşlerin büyük bölümü ücretli olup hem bakıcı hem de ücretli kreşler aile bütçesi için büyük bir gider kalemi oluşturmaktadır. Kreşe gidenlerden; kamu kurumlarına bağlı ücretsiz kreşlerden yararlananların oranı % 6.4 olup, özel veya ücretli kamu kreşe gidenlerin toplamı  %93.6’ya ulaşmaktadır.

Maliyeti açısından; ücretli bakıcıya ödenen tutar 200–500 TL, özel kreşe gönderenlerin %38’i ayda ortalama 351–500 TL öderken, 501 ve daha üzeri kreş ücreti ödeyenlerin oranı da %30’a yakındır. Özel kreş ve kamuya ait ücretli kreşlerin maliyeti eğitim ve bilim emekçilerinin bütçeleri açısından önemli bir gider kalemidir. Yüksek maliyet, çocuk bakım sorunlarını ortadan kaldırmaya yetmemektedir. Nitekim çocukların ebeveynleri, çocuğun yeterli eğitim alamadığını (% 19); güven (% 14.3); beslenme ve uyku bozukluğu (% 14.3); sağlık problemleri (12.4); yaşıtlarıyla birlikte vakit geçirememesi, sosyalleşememesi (%11.8) sorunları yaşadığını ifade etmişlerdir.

Sonuç olarak; eğitim ve bilim emekçilerinin kreş çağındaki çocuklarının bakımı için ücretsiz kreş olanağından yoksun olduğu, kreş ücretleri ise aile bütçesi için büyük bir külfet oluşturduğu, mevcut ücretli kreşler, çocuğun eğitimi, sağlığı ve güvenliği açısından yetersiz olduğu saptanmıştır.

Açıklanan nedenlerle Anayasa’nın “Sosyal devlet” ilkesini düzenleyen  2. Maddesi, eşitlik ilkesi ve pozitif ayrımcılığı düzenleyen 10. Maddesi, ailenin korunmasına dair 41. Maddesi,  çalışanların korunmasına dair 49. Maddesi; Uluslar arası Çalışma Örgütü (İLO)  Sözleşmeleri, Avrupa Konseyi İlkerleri,  Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin; 3. Maddesinin 3. Fıkrası, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 191. Maddesi,  25 Mayıs 2010 Tarihli Resmi Gazetenin 27591 sayısında yayınlanan 2010/14 sayılı “Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması” konulu Başbakanlık Genelgesinin 13. Maddesi de gözetilerek,  görev yaptığım ………………………… Okulunda kreş açılmasını talep eder, talebim ile ilgili yanıtın tarafıma bildirilmesini arz ederim.

AD SOYAD

İMZA……”

 

Bu haber 772 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...