“İsteklerimiz hep göz ardı edildi”

20 Kasım 2013 16:31

Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Dr. İlker Büyükyavuz, hekimlerin isteklerinin hep göz ardı edildiğini belirterek, hükümete seslendi. Büyükyavuz,  “lütfen görün bu şiddeti, evet hastalarımızdan gördüğümüz şiddetle canımız acıyor ruhumuz acıyor  ancak Sizlere özetlediğimiz sıkıntılarımız, kırgınlıklarımız dargınlıklarımız inanın bizleri meslekten soğutuyor” dedi.

Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Dr. İlker Büyükyavuz’un açıklaması şöyle: “Bugün yine en istemediğimiz buluşmalardan birini yaşıyoruz. Geçtiğimiz Cuma günü Bucak Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunda heyete giren bir hasta kendince istemediği bir rapor nedeniyle sağlık kurulunda bulunan çok kıymetli hekim arkadaşlarımıza bıçakla saldırmış, herhangi bir yaralanmanın olmaması bizler için teselli olurken böylesi elim bir olayı yaşamak, kurulda bulunan meslektaşlarımızın yaşadıklarını, duygularını hissetmek ise tüylerimizi diken diken etmiştir.

Değerli Arkadaşlar, son yıllarda böylesi bir olayı bir değil iki değil, on değil maalesef yüzlerce kez yaşadık yaşamaktayız. Sözlü hakaretten fiziksel şiddetin en sonu olan şehidimiz Dr. Ersin Arslana kadar her tür şiddete lanet okumak zorunda kaldık yıllardır.

Şaşkındık, kırgındık, üzgündük… İlkokul yıllarından beri yaşamımızı halkımızın sağlığına adamıştık. Akranlarımız oyun oynarken bizler kitaplara dalmıştık. Zorlu bir eğitim sürecinde gençliğimiz kaybolup gitmişti. Çoğumuz yoğun iş temposu ve nöbetler arasında çocuklarımızın nasıl büyüdüğünü dahi fark edememiştik. İnsanca yaşamak için ve meslek onurumuza yakışır isteklerimiz hep göz ardı edildi. Özlük haklarımız yıldan yıla eritildi. Şiddete şehit verdik, meslek hastalıklarına şehit verdik, SABİM’ e şehit verdik.

Değerli Devlet Büyüklerimiz, bizle ilgili Yetkililer maalesef bizleri hedef alan, küçük düşüren demeçlerden kaçınmadılar. Güvencesiz ücretlerle çalıştırıldık, borçlarımızı ödeyebilmek için ücretimiz kesilmesin diye izinlerimizi kullanamadık. Performans denilen sağlığa zararlı bir sistemle yarıştırıldık, sömürüldük, iş barışının nasıl bozulduğunu izlemeye mahkûm edildik. Çalışma sürelerimiz o kadar fazlaydı ki tüketti bizleri ve mutsuzluğun tanımını öğretti bizlere.

Sayın Yetkililer sağlık harcamalarımız sekiz kat arttı diye övündüler anlamadık. Koruyucu hekimliğin önemini öğrendik tıbbiyede, kızamıkta Dünya üçüncüsü Avrupa birincisiyiz bunu da anlayamadık. Eğitim öğretim yapılamayacak, yetersiz öğretim elemanlı, yetersiz donanımlı fakültelere binlerce öğrenci aldılar bunu da anlayamadık. Belki de emeğimizi ucuzlatmaya çalışıyorlardı günahlarını almayalım !!! bunu anladık….

Ülkemizde yaşayan hekimler ne denli mutlu, hangi doyumdalar sormaksızın komşumuz Yunanistan’dan 7000 işsiz hekimi çağırdılar anlayamadık. Yabancı hekimle hemşireyle tehdit ettiler sustuk,  yuttuk.

Emekli hekimlerimize en fazla 1500 TL aylık geliri reva gördüler sineye çektik, öyleyse biz de yaşamak için çalışırken ölürüz dedik yine sustuk.

En zor olanı başardık tıbbiyeyi bitirdik, ailemizden yedik içtik harcımızı kendimiz ödedik, mecbursun dediler sustuk mecburi hizmete gittik. Biraz daha eğitim alalım dedik ihtisas yaptık uzman olduk, olmadı ama dediler bir kez daha mecburi hizmete gittik. Yetmeyip daha fazla eğitim alıp yan dal yapanlarımız, fazla eğitimden dolayı mecburi hizmetle cezalandırıldılar yeniden.

Değerli Devlet Büyüklerimiz; lütfen görün bu şiddeti, evet hastalarımızdan gördüğümüz şiddetle canımız acıyor ruhumuz acıyor  ancak Sizlere özetlediğimiz sıkıntılarımız, kırgınlıklarımız dargınlıklarımız inanın bizleri meslekten soğutuyor….”

 

 

 

Bu haber 714 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...