"Şehir görünürde büyüyor olarak görülüyor, aslında kontrolsüz olarak şişiyor”

26 Ağustos 2013 16:00

Saadet Partisi’nin Belediye Başkan adayı İç Mimar Süleyman Çakan, 2014 yerel seçimlerinde Ispartalının en doğru adayı seçeceğinden kuşku duymadığını bildirdi. Bu noktada vatandaşlara bir tavsiyede bulunan Çakan, “Belediyecilik, sadece yol yapmak, kaldırım yapmak veya asfalt dökmekten ibaret değil. Bu devir kapandı. Bu yüzden şehrimiz hep yanlış yönetildi. ‘Ben merkezli’ başkanlık devri de böylelikle kapandı” dedi.

Saadet Partisi’nden 2014 yerel seçimlerinde vatandaşlardan Belediye Başkanlığı için onay isteyecek olan adayı İç Mimar Süleyman Çakan, bugüne kadar şehir anlamında yapılan yanlışlar ve gözlemlerini gazetemize aktardı. Bugüne kadar Isparta’nın şehircilik alanında yanlış yönetildiğini ileri süren Çakan, Başkan olması halinde sanatsal kimliğini kullanarak Isparta’yı Avrupa şehirleriyle yarışır bir pozisyona getirmek istediğini söyledi.

TEKLİF PARTİDEN GELDİ

Adaylık teklifinin Saadet Partisi’nden geldiğini ifade eden Çakan, Isparta’nın soylu ailelerinden bir fert olduğunu dile getirdi. Hayatı boyunca şaibeli hiçbir işinin olmadığını belirten Çakan, “Aile yapımız, aldığımız eğitim, ailemizin genlerinde var olan sanatçı kimliği önemli avantajlarımızdan birisi. 25 yıllık hayatımız iç mimarlık ve güzel sanatlar alanında önemli deneyimlerle dolu. Kentsel Dönüşüm önemli bir noktaya gelmişken, Isparta bizden bu alanda önemli kazanımlar elde edebilir” dedi.

ŞEHİR BÜYÜYOR GİBİ GÖRÜNÜYOR

AMA KONTROLSÜZ BİR BİÇİMDE ŞİŞİYOR

Isparta’nın önemli sorunları olduğunu dile getiren Çakan, bugüne kadar şehirde bir marka oluşturulamadığını bildirdi. Çakan, “Şehir de bir siluet ve bir kimlik yok. Bunlar şehirleşirken, belediyecilik hizmetleri yürürken oluşturulması gereken değerlerdi. Ancak bu zamana kadar oluşturulmamış. Şehir görünürde büyüyor olarak görülüyor. Ancak şehir sadece kontrolsüz bir şekilde şişiyor. Kentsel Dönüşüm çok önemli bir fırsat. Bu fırsatın bizim dönemizde olmasını birkaç noktadan dolayı istiyoruz. Bu dönüşüm toplumun bir takım yaşam biçimlerini de ilgilendirdiği için yaşam değerlerine bir dönüşüm olacak. Şehrin sorunları çözülmeli. Sorunlar çözülürken aile yapısının ayrıştırdığı mahalle kültürünün çözüldüğünü görüyoruz. Yeni şehirleşme bunu bize gösteriyor. Bunların yeniden ele alınması gerekir. Bu gittikçe yozlaşma aslında. Bizim bu yozlaşmayı ilerleten değil de bulunduğu noktadan kendi değerlerini dikkate alarak geriye doğru çevirmemiz gerekir” şeklinde konuştu.

ŞEHRE MARKA KAZANDIRMAZSAN

EN BÜYÜK KÖTÜLÜĞÜ YAPARSIN

Öte yandan belediyeciliğin sadece yol, kaldırım yapmak ile asfalt dökmekten ibaret olmadığını anlatan Çakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz belediyecilik hizmeti olarak sadece bunları yeterli bulursak, Isparta’ya en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Belediye ve yerel yönetimlerin başındaki insanlar teknik personelin yaptığı bir takım işleri yaparak övünmemeliler. Seçilmiş bir belediye başkanının misyonu ve vizyonu şehre kimlik kazandıran, markalaştıran icraatlar olmalı.

ŞEHİR MERKEZİNDE İNSANA YÖNELİK BİR ÇALIŞMA YOK

Bu zamana kadar yerel yönetimlerin başında iktidar ya da muhalefet partilerinin olduğunu gördük. Son 10 yılda hayatımız ne kadar kolaylaştı? Yaşam standartlarımız mı gelişti? Ulaşım problemleri mi çözüldü?  Ya da bunlar ucuzladı mı? Bu soruları sorduğumuz zaman cevap vermek çok mümkün değil. Isparta’da otopark sorunu var. Görüntüde bir takım zenginlik var gibi görünüyor. Ancak arabanızı park edecek yer yok. Ulaşım noktasında da bir takım sıkıntılar var. Bunlar şehrin yanlış yapılanmasından kaynaklanıyor. Isparta şehir merkezi 2 cadde üzerinde toplanmış durumda. Yerel yönetimler olarak şehrimize çok fazla katkıda bulunmamışlar. Sadece mevcut pozisyonu şişirmişler. Oysa bu şehir daha kontrollü ve bölge bölge yayarak geliştirilebilirdi. Kamu kurumları aynı bölgede. Sağlık kurumları aynı bölgede. Ticari alanlar sadece 2 caddede toplanmış. Bakıldığında şehrin ortasında ne park yeri var, ne insanların yürüyüş yapacağı alanlar var, ne de insan ilişkileri var.  Kaldırımlara bakıyorsunuz taşlar değişmiş ama genel yapı aynı. Bir çocuğun kaldırımlarda yürümesi çok zor.  Ayrıca yaşlılar için de çok zor. Sürekli kot farkları, sürekli iniş ve çıkışlar var. Kısmi düzeltmeler var ancak yeterli değil. Yenilenen yol ve kaldırımlara bakıyorsunuz insanı dikkate alan ve insana yönelik bir çalışma olmadığını görüyorsunuz.

MESLEK ODALARINI DEVRE DIŞI BIRAKARAK

YEREL YÖNETİCİLİK YAPILMAZ

Esnaflar malını haklı olarak dışarıda satmak istediği için kaldırım denen bir şey kalmamış. Bu konuda Mimarlar Odası’nı takdir ediyorum. Onlar ‘Yolumuz burada, kaldırımımız nerede?’ şeklinde kampanyalar yaptılar. Biz sorunların farkındayız. Fakat bu sorunları ben merkezli çözmek yeterli olmaz. Kişilerin kendilerini yerel yönetimlerde ön plana çıkarmasına gerek yok. Bu işte ön ayak ve organizatör olmaları gerekiyor. Meslek Odalarından belediye çalışmalarının her kademesinde istifade etmek gerekir. Mimarlar Odası, Mühendisler Odasını ve diğer kurum ve kuruluşları devre dışı bırakarak, şehirleşme, yerel yöneticilik yapmak çok sağlıklı ve doğru olmaz. Bizim dönemizde de başarı bireysel değil. Başarı tamamen herkesin bu işe el atmasıyla ve ekip işiyle mümkün. STK’lar ve meslek odaları ile SDÜ’den oldukça yararlanacağız. SDÜ projeler geliştiriyor. Belediye projelerin geliştirilmesinde, vizyon geliştirilmesinde kurum ve kuruluşları çok iyi organize eden bir görev üstlenmeli.

ROZETİMİ ÇIKARIR HERKESLE EŞİT DÜZEYDE GÖRÜŞÜRÜM

Şahsi bir beklentimiz yok. Herhangi bir makam beklentim yok. Benim burada özel yatırımlarım da yok. Şaibeli işlemlerim de yok. Diğer siyasi görüş ve partilere de taraflı hiçbir yanım yok. Onlarla ilgili olumlu ya da olumsuz yaşanmış hiçbir olayım yok. Seçildikten sonra biz herkese aynı mesafede oluruz. Rozetimizi çıkartırız, kanun, düzen içerisinde herkese eşit mesafede hizmetimizi yaparız.

ISPARTA’YI ÖĞRENCİNİN CEP HARÇILIĞINA BIRAKMAMALIYIZ

Kamu ve özel yatırımları birleştiren yatırımların yapılmasını sağlamak istiyoruz. Milli Görüş geleneğinde ağır sanayi ve sanayileşme temel programlarımızdan birisidir. Bir şehrin geçim kaynağını öğrenci ve askerin cep harçlığına bırakmak kadar haksız ve komik bir şey olamaz. Dolayısıyla hızla yatırımların gelmesi noktasında çalışmalar yapmalıyız

HALKIN NE İSTEDİĞİNİ BİLMELERİ GEREKİYOR

Diğer taraftan Ak Parti’nin daha önce açıkladığı kamuoyu araştırmasına değinen Çakan, şunları söyledi: “Orada 2 parti arasında çekişmenin geçtiği gösteriliyor. Bakıyorsunuz her dönem aynı partiler. Eğer geçen dönem kaybedenler bu dönem belediyeyi alma imkânına sahip olurlarsa geçmişin intikamını alma kaygıları olacak. Bizim böyle bir intikam kaygımız yok. İktidar partisi kamuoyu araştırması yaptırıyor. 5 aşamada toplum nasıl bir parti istiyor? Belediye başkanın da olması gereken özellikleri soruyor. Bir firma ile bu konuda çalışma yapılıyor. Halkın içinde olan ve halkın ne istediğini öğrenmek isteyen bir partinin bu görevi bir kamuoyu araştırma şirketine vermesine gerek yok. Halkın ve hemşerilerinizin ne istediğini biliyor olmanız lazım.

HALKIN İÇİNDEN BİRİSİYİM

Adayınızı belirlemediğiniz halde yüzde 55 oyumuz var diyorsunuz. İnsanlar böyle demiyor. Sipariş üzerine bir takım anketlerle toplumu yönlendirmeye çalışıyorlar. Toplum bunları seçti, iktidar ve yerel yönetim şansı verdiler. Toplumun yanında olmaları gerekirken galiba toplumun tepelerine çıktılar. Halkının ne düşündüğünü öğrenmek için anket şirketlerinin kapılarını çalıyorlar, böyle bir şeye gerek yok. Halkın içinde olmanız yeterli. Biz halkın içindeyiz. Halktan birisiyim. Halkın ne beklediğini çok iyi biliyorum.”

EN DOĞRU ADAY BİZİZ

Son olarak diğer partilerin adaylarını ve muhtemel adaylarını değerlendiren Süleyman Çakan, “Adaylara isim isim bakmıyorum. Geçmişte de partiler adaylar çıkartıyor ve halkımız da bu adaylardan en uygun olanını seçiyorlar. Ancak bu sefer böyle olmayacak. Isparta halkı en uygununu değil, en doğru olanı seçecek. En doğru tercihleri Milli Görüş ve Saadet Partisi olacak. En doğru adayları da biziz. Yaptığımız bir takım temaslarda da toplumun bize olan ilgisinde bunu çok iyi anlıyoruz” şeklinde konuştu. 

Bu haber 730 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...