“Çözümde buluşamayanlar cenazede buluşuyor”

5 Eylül 2012 18:55

Saadet Partisi İl Başkanı Cevat Gençay, terörün sona erdirilmesi için artık siyasetin bir kenara bırakılıp birlik içinde hareket edilmesi gerektiğini belirterek; “Terör, bu milletin ortak dramı ve ortak acısıdır. Kısır siyasi çekişmelerin malzemesi haline getirilmemelidir. Açıkça söylüyoruz ki, çözümde buluşamayanlar cenazede buluşmaya devam edeceklerdir” dedi.

Saadet Partisi İl Başkanı Cevat Gençay, geçtiğimiz gün Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde meydana gelen PKK saldırısı ve 10 askerimizin şehit olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Başkan Gençay, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Beytüşşebap’tan gelen haber yüreğimizi yaktı. Daha acı olanı ise Türkiye yeni bir saldırıya kadar nefeslerini tutup bekleyecek.  Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinden gelen haberle bir kez daha yasa boğulan Türkiye’miz, hain teröristler ile kahraman güvenlik güçlerimiz ile çıkan çatışmada 10 asker şehit oldu. Türkiye elleri kolları bağlı yeni bir korku tüneline sokuldu.

Hiçbir konuda çözüm olmayan terörü her zaman ve her yerde lanetlenemeye devam edeceğiz ki, gün geçmiyor yüreklerimize yeni bir acı, ocaklarımıza yeni bir ateş düşmesin. Bu terörist saldırıları gerçekleştirenler, Kürt kardeşlerimizin haklarını savunuyor olamazlar. Terör örgütü, ipi dış güçlerin elinde olan bir kukladır. Bu saldırılardaki amacı da, milletimiz arasına nifak tohumları ekmek, kardeş kavgası çıkarmaktır. Ancak, daha önceki olaylarda olduğu gibi milletimizin tarihi tecrübesi ve engin sağduyusu ile bu karanlık amaçlarına hiçbir zaman ulaşamayacaklardır. Ancak bugüne kadar terörle mücadele adı altında yürütülen çalışmaların yetersiz kaldığı da açıkça görülmektedir. Maalesef, Saadet Partisi ve Milli Görüş olarak yıllardır söylediğimiz gibi yanlış politikalar terörü çözmek yerine daha da büyütmüş ve cesaretlendirmiştir. Bu vesile ile bir kez daha şu tarihi uyarıyı yapmayı bir sorumluluk addediyoruz. Terör, bu milletin ortak dramı ve ortak acısıdır. Kısır siyasi çekişmelerin malzemesi haline getirilmemelidir. Açıkça söylüyoruz ki, çözümde buluşamayanlar cenazede buluşmaya devam edeceklerdir.

Türkiye'nin yıllardır sürdürdüğü terörle mücadelede acı tecrübeler edinmiştir ki, bu tecrübelerden birinin de terörü destekleyen dış güçler olmuştur ve Türkiye, stratejik müttefiklerini gözden geçirmelidir. Terörü destekleyen güçler ve ülkeler açıkça deşifre edilmeli ve bu ülkelerle olan ilişkiler ciddi şekilde gözden geçirilmelidir. Kendi acımıza başkasından medet umarak çözüm aramak çare değil. Terörle mücadeledeki en önemli unsur bu milleti yüz yıllardır bir arada tutan en önemli ortak payda İslam’dır.

O halde İslam kardeşliğini yeniden tesis edecek ve bizi biz yapan ortak değerleri güçlendirecek sosyal, kültürel ve ekonomik politikalar bir an evvel hayata geçirilmelidir. Şehit düşen 10 askerimizin isimleri, Sami, Burak, Ahmet, Erdoğan, Emre, Süleyman, Serdar, Osman, Uğur, ve Emrah idi. Soyadlarını yazmıyoruz çünkü onlar sonuçta Hakka ve Hakikate hizmet eden bu vatanın güzide evlatları ve şairin ifadesiyle: “Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber” evlatları ve Ademoğulları’dır.

Hakkari, Yüksekova, Şemdinli, Lice, Beytüşşebap, Tunceli gibi nice yerleşim yerlerinde devlet görevlileri var ama yaşam normal değil. Neredeyse bütün Güneydoğu'da karayolları terör örgütünün denetiminde. Yol kesiyorlar, istediklerini alıp götürüyorlar. Örgütün elinde asker, polis, kaymakam esirler var. Hükümet onların nerede olduğunu bile bilmiyor. Güneydoğu'da valiler, kaymakamlar, komutanlar bile bir yerden başka bir yere helikopterle gidebiliyor... Çünkü yollar güvenli değil! Sorun bakalım o bölgede görev yapan komutanlara, valilere, kaymakamlara...

Bırakın köyleri ve kırsaldaki karakolları bir yana, il merkezinden ilçelere karayolundan gitmeleri mümkün oluyor mu!.. Ülkede resmen savaş yaşanıyor. Kendi içindeki sorunu çözmekte aciz kalan çapsız, yeteneksiz, niteliksiz bir iktidar, öbür yanda gözünü dikmiş Suriye'ye, yabancı bir ülkenin yönetimini devirmeyi hedef almış, Türkiye'nin başını belaya sokmuş ve ülkemizi dünyaya rezil etmiş durumda.

Bugünkü iktidarın içindeki durum bu ve gözünü AB’ye dikmiş bir AKP zihniyeti ki kendisini iktidara getirdiğini zanneden HALK! tan çok ABD, AB ve IMF den görmüş olduğu ekonomik destek ve yardımlar ile ayakta durmanın gayretinde iken unutmamalıdır ki, kartal avını öldürmeden önce göğün en yüksek tepesine çıkartıp aşağı bırakırmış, AKP zihniyetinde olanlar ise bunu unutmamalıdırlar çünkü, insanların AKP zihniyetinde olanları göklere çıkarmasına aldanmayın. Bir anda göklere çıkaranlar kendi çıkarları için bir anda yere bırakırlar.

Günümüzde ise var olan ve fakat görmek istemediğimiz bir gerçek ki, yangını söndürmek isteyen bir karıncanın dediği gibi “ben de biliyorum yalnız başıma yangını söndüremeyeceğimi… Ama hangi tarafta olduğum belli olsun! misaliyle Milli Görüş Lideri ve D8 lerin kurucusu Prof.Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın ifadesiyle Cihad: Bütün İnsanların Dünya ve Ahiret Saadeti için Çalışmaktır. Öyle ise nefesimizin sonuna kadar var olan maddi ve manevi gayretlerimizle ilkönce Isparta’mızın Saadeti, Türkiye’mizin Saadeti ve Dünyanın Saadeti için çalışmaktan geri kalmayıp, Milletimizin Refahı için mücadelemizi sürdürmeliyiz. Bu mücadelede var olan gayretimiz ise çalışmakla çalışmakla ve yine çalışmakla geçmelidir. Saadet Partisi Genel Başkanımız ise bunu şu sözlerle ne güzel özetlemiş. “Kimse Bu davaya şeref katamaz ancak hizmet ettiği kadar şerefyad olur” dedi. 

Bu haber 809 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...