Çocukları tehdit eden hastalık: Fenilketonüri

7 Haziran 2013 16:42

Halk Sağlığı Müdürü Dr.Meral Kişioğlu, İyot Haftası Ve Uluslar Arası Fenilketonüri Günleri dolayısıyla yaptığı açıklamada, Fenilketonüri hastalığının, çocukları tehdit eden önemli bir hastalık olduğunu belirterek, tedavi edilmediği takdirde ağır zekâ geriliğine neden olduğunu ifade etti.

Kişioğlu’nun açıklaması şöyle: “Çocuklarımızı tehdit eden önemli hastalıklardan birisi de kalıtsal metabolizmaya bağlı bir hastalık olan Fenilketonüri’dir. Bu hastalıkla doğan çocuklar proteinli gıdalarda bulunan fenilalanin isimli aminoasiti vücutta kullanamaz. Sonuçta kanda ve diğer vücut sıvılarında artmış olan fenilalanin ve onun artıkları çocuğun gelişmekte olan beynini harap eder. Tedavi edilmediği takdirde ağır zekâ geriliğine neden olur. Hem aile hem de çocuk bu ağır hastalığı ömür boyunca çekmek zorunda kalır.

Fenilketonüri Ülkemizde 3000 - 4500’de bir yeni doğanda görülmekte olup, akraba evliliklerinde hastalığın görülme sıklığı artmaktadır. Ancak sağlıklı görünen 20 - 25 kişiden birinde de bu hastalık görülmektedir. Anne babası taşıyıcı olduğunda her çocuğun fenilketonürili olma olasılığı %25 gibi yüksek değerlere ulaşır.

Hayatın ilk birkaç ayında fenilketonüri hastalığı olan bebekleri, sağlıklı bebeklerden ayıran özellikler fark edilemeyebilir. Fenilketonürinin ilk belirtilerinden biri şiddetli kusmadır. Tedavi edilmeyen vakalarda 4. ayda sinir sistemi belirtileri ortaya çıkar. Bebekte 5.- 6. aylardan sonra zekâdaki gerileme belirgin hale gelir. Akranlarından farklı olarak oturma, yürüme ve konuşma gibi becerileri kazanamazlar. Beyin gelişimleri normal olmadığından başları da küçük kalır. Ayrıca hastalar yakınlarına oranla şişman, saç ve göz rengi daha açık olabilir. Bunlarla beraber deri döküntülerine de rastlanır.

Erken tanı konulduğunda Fenilketonüri tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tanı, anne sütü almış olan yeni doğandan ilk 24 saat sonra (en ideali 24-72 saat arası) özel filtre kâğıdına  topuğundan alınan iki damla kanın tahlil edilmesiyle konur. Aile sağlık personeline bebeğin topuğundan aldıracağı kan ile bebeğinin zeka geriliği gibi ağır bir tablo ile karşı karşıya gelmesini önleyecektir.

Erken teşhis edilmiş fenilketonüri hastalığının tedavisinde genel ilke, gıda ile alınan fenilalanin düzeyini vücutta düşük tutacak diyet uygulamasıdır. Sıkı diyet 6 yaşına kadar uygulanmalıdır. Diyet tedavisi için özel ve ilaç niteliğindeki mamalar ve protein içeriği azaltılmış un, ekmek, makarna gibi diyet ürünlerinin kullanılması gerekir.

Fenilketonüri hastalığına bağlı zeka geriliğini önlemek için “Fenilketonürili Çocukları Tarama ve Koruma Derneği” kurulmuştur. Bu dernekle birlikte Sağlık Bakanlığı, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü işbirliği ile 1987 yılında “Fenilketonüri Tarama Programı”  başlatılmıştır. Bu program İlimizdeki bütün sağlık kuruluşlarında 1993 yılından beri devam etmektedir.

Fenilketonürİ, Konjenital Hipotiroidi ve Biotinidaz Eksikliği hastalıklarına, ülkemizde doğum hizmeti veren tüm sağlık kuruluşları, Aile Sağlığı Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezlerince Gutrie kağıdı adı verilen filtre kağıtlarına bebek topuğundan alınan 4 damla kan numunesinin İl Halk Sağlığı Müdürlüğümüz Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şubesi Çocuk Ergen Kadın Üreme Sağlığı Hizmetleri Biriminde toplanması ve daha sonra Yenidoğan Neonatal Tarama Laboratuarlarına gönderilerek orada yapılan analiz sonucu teşhis konulmaktadır.

 SAYIN, Anne ve Babalar!

Doğumdan sonra ilk 24 saat içinde Anne sütü aldıktan sonra bebeğinizin topuğundan alınacak iki damla kan, bebeğinizin zekâ özürlü olmasını önleyecektir.

Onlar geleceğimizdir! Geleceğimizi karartmayalım!                                                                                      

*Fenilketonüri; kalıtsal metabolik bir hastalıktır.

*Hayatın ilk birkaç ayı içerisinde fenilketonüri hastalığı olan bebekleri sağlıklı bebeklerden ayıran özellikler farkedilemez                                                                        

*Erken tanı konduğunda fenilketonüri tedavi edilebilen bir hastalıktır.

*Sayın anne ve babalar!

Doğumdan sonra bebeğinizin topuğundan alınacak iki damla kan bebeğinizin zekâ özürlü olmasını önleyecektir.

 *Hasta bebek erken yakalandığında uygun diyet tedavisi ile zekâ geriliği önlenebilir.

 *Akraba evlilikleri bu kalıtsal hastalığın görülme sıklığını arttırır.

*Fenilketonüri hastalığı tedavi edilmediğinde ağır zekâ geriliğine yol açar.

İYOT YETERSİZLİĞİ HASTALIKLARININ ÖNLENMESİ

 VE TUZUN İYOTLANMASI PROGRAMI

İyot, insan vücudunda çok az bulunan, normal büyüme ve gelişme için gerekli temel maddelerden biridir. İyot tiroid hormonlarının sentezi için insanlarda gerekli temel bir öğedir.

İyot eksikliği önlenebilir zeka geriliğinin en önde gelen nedenlerinden birisidir. Kişiyi anne karnından başlayarak tüm yaşamı boyunca olumsuz olarak etkileyen bir hastalıklar bütünüdür. İyot yetersizliğinin en olumsuz ve yıkıcı etkilerinin gözlendiği risk grupları; doğurganlık çağındaki kadınlar, gebeler, bebekler ve çocuklardır. Bebek ve çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği, zeka düzeyinin akranlarına göre en az 13.5 puan daha düşük olması, öğrenme yeteneği ve okul başarısında azalma, gebelerde düşük ve ölü doğum riskinde artma ve her yaşta guatr iyot yetersizliğinin oluşturduğu önemli sağlık problemlerinden sadece birkaçıdır.

Sağlık Bakanlığı 1994 yılında İyot Yetersizliği Hastalıkları ve Tuzun İyotlanması Programını başlatmıştır.1998 yılında Türk Gıda Kodeksinde sofra tuzlarının iyotlu olarak üretilmesi yasal zorunluluk haline getirilmiştir.

 Ülkemizde toprak erozyonu, sel baskınları gibi nedenlerle su ve toprakta iyot yeterince bulunmamaktadır. Dolayısıyla da bu topraklarda yetişen besinlerden de vücudun ihtiyacı olan iyot yeteri kadar alınamamaktadır. İYOT Yetersizliği Hastalıkları ülkemiz için önemli bir halk sağlığı sorunu olarak devam etmektedir. Bu nedenle İyodun önemini topluma daha çarpıcı ve etkili yöntemlerle aktarmak, ülkemizde iyotlu tuz kullanımı tüm topluma yaygınlaştırmak, toplum bilinci oluşturmak ve konuyu gündeme getirmek amacı ile Haziran ayının ilk haftası “İyot Yetersizliği Haftası” olarak belirlenmiştir.

İyot Yetersizliği Hastalıklarından korunmak için, sofranızda iyotlu tuz kullanın VE

Satın aldığınız iyotlu tuzun İYOT içeriğinin korunması için;

Koyu renkli ve kapaklı kavanozlarda koruyunuz.

Serin ve kuru yerde saklayınız.

Güneş ışığından uzak tutunuz.

Eğer tuzunuzu kendi torbasında saklayacaksanız naylon torbanın ağzını mutlaka kapalı tutunuz”.

Bu haber 742 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...