Haberler
Başdeğirmen’den Yeni Yıl mesajı
Sağlık Personeline “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele” eğitimi
18 Nisan 2013 18:59İl Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından, “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadelede Sağlık Personelinin Rolü ve Uygulanacak Prosedürler” konulu hizmet içi eğitimler devam ediyor.
2013 yılı eğitim programı kapsamında Nisan ayında 1. Basamakta çalışan tüm sağlık çalışanlarına, 2. ve 3. Basamak hastanelerin de Acil Servisinde görevli olan tüm personele hizmet içi eğitim verildi.
Konu ile ilgili olarak İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Meral Kişioğlu şu açıklamayı yaptı: “Kadına yönelik aile içi şiddet temel insan hakları ve özgürlüklerin ihlali olup kadınlarla erkekler arasında eşit olmayan güç ilişkilerinin sonucu olarak ortaya çıkan toplumsal bir sorun ve önemli bir halk sağlığı problemidir.
Şiddet : Güç ve baskı uygulayarak insanın bedensel ve ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel yada toplu hareketler şiddet olarak tanımlanır.
Kişinin; eşine, çocuklarına, ana-babasına, kardeşlerine yada yakın akrabalarına yönelik her türlü saldırgan davranışı aile içi şiddettir. Halen evli olanlara ve aynı evde oturanlara yönelik şiddet gibi, eski eş, eski nişanlı, eski kız yada erkek arkadaşa yönelik saldırgan davranışlarda aile içi şiddettir.
Eşlerin erken yaşta evlenmeleri, depresyon veya kişilik bozuklukları, düşük gelire sahip olma, çocukken şiddete maruz kalma yada tanık olma, evlilikte çatışma yaşama ve ilişki problemlerini çözememe, ailede erkek hakimiyetinin baskın olması, ailenin koruma ve destekleme işlevlerini yerine getirememesi, yakın çevrenin şiddeti olağan algılayarak desteklemesi, şiddete karşı yakın çevrenin yaptırımlarının yetersiz olması, geleneksel –toplumsal cinsiyet normları, şiddeti destekleyen sosyal normlar kadına yönelik şiddeti etkileyen faktörler arasında yer almaktadır.
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlar halen fiziksel, ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Bu durum, kadınların toplumsal hayata etkin katılamamalarına, kadınların çocuklarına uyguladıkları şiddetin artmasına, sakatlıklara ve ölümlere neden olmaktadır. Kadına yönelik şiddet, Türkiyede yaşayan milyonlarca kadının bedensel ve ruhsal bütünlüğünü tehdit etmektedir.
Şiddete bağlı hastalık, sakatlık ve ölümlerin azaltılmasında sağlık sektörüne önemli görevler düşmektedir. Acil müdahalelerden, uzun dönemli fiziksel, ruhsal ve rehabilite edici bakım gereksinimine kadar uzayan bir yelpazede önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkan şiddet, çok önemli miktarda ekonomik kayba da neden olmaktadır.
Kadına yönelik aile içi şiddet şüphesiz çok sayıda kurum, kuruluş ve disiplini yakından ilgilendirdiği gibi mücadele programlarında da tek bir sektörün tüm sorumluluğu alması ya da aktiviteleri tek elden götürmesi mümkün değildir. Ancak tüm diğer sektörler arasında “mutlaka” yer alması gerekli gruplardan biri de şüphesiz sağlık sektörüdür.
Şiddet mağduru ve risk altındaki kadınların “yardım” alabilecekleri hizmet alanları arasında en başta sağlık hizmetlerinin geliyor olması, en çok sağlık sektöründe çalışanlara güven duyabilmeleri ve en çok onlardan yardım talep etmeleri de sağlık hizmeti sunanlar açısından başka bir önem taşımaktadır. Ancak bu hizmetler verilirken bazı sorunlar yaşanmakta ve bu sorunların çözülmesine yönelik Bakanlığımız ile Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı arasında “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele de Sağlık Personelinin Rolü ve Uygulanacak Prosedürler Eğitimi” konulu protokol imzalanmıştır.
Bu protokol kapsamında; İl Halk Sağlığı Müdürlüğümüz olarak 2009 yılından beri 1. Basamakta çalışan tüm sağlık çalışanlarına, 2. ve 3. Basamak hastanelerimizin de Acil Servisinde görevli olan tüm personelimize “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele” konusunda hizmet içi eğitimlerimiz verilmeye devam etmekte ve her sene eğitim almamış personellerimizin de program kapsamında eğitim almalarının sağlanması hedeflenmektedir. 2013 yılı içerisindeki eğitim programı hazırlanmış ve Nisan ayı itibarı ile de personele yönelik hizmet içi eğitimlerimiz yapılmaya başlamıştır.
Unutmayalım ki hayat bir peri masalı olmadığı gibi bizlerde o masalın kahramanları değiliz. Bütün mevsimlerde ilkbaharın olmasının yanında, sonbahar ve kış aylarının da olduğunu baştan kabul edersek hayatta hayal kırıklıklarımızın üstesinden daha kolay geliriz. Önemli olan aile yaşantımızda sevginin yıkılmaz bir güç ve aile fertleri arasında bozulmayan bir mutluluk büyüsü olduğunu unutmamaktır. Unutulmamalıdır ki aile kralların bile giremediği bir kaledir. Çünkü sevgi duvarları ile örülmüştür. Bu gerçekten yola çıkarak aile içerisinde sevgi, saygı ve huzuru artırarak mutlu ve sağlıklı nesiller yetiştirme aşamasında ailelerin yanında ve yakınında olmak birincil görevlerimiz arasındadır”.