“2021’de Gül ‘altın’ olacak”

31 Aralık 2019 16:05

SEBAT Gülyağı sahiplerinden Hasan Ali Kınacı, rakiplerimizin durumunu analiz etti, aroma terapi ve tütün sektöründe gülyağının önemli bir pazar ürünü olduğuna dikkat çekti. Kınacı’ya göre, gülçiçeği fiyatı 2020’de de düşük olacak ama 2020’de gül ‘altın’ değerinde olacak.

Sebat Gülyağı Genel Müdürü Hasan Ali Kınacı, gülün geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Kınacı’nın açıklamaları şöyle:

BULGARİSTAN VE PAKİSTAN’DA FABRİKALARI VAR

Herkes bir şeyler söylüyor ama konuşulan bir çok şey yanlış. Bizim Bulgaristan’da bir fabrikamız var. Pakistan’da da bir fabrikamız var. Buralarda gül üretiyoruz. Bulgaristan’daki bizim gülümüzün aynısı. Pakistan’daki farklı bir ürün, mayıs gülü. Aslında gül için gitmemiştik, diğer ürünler yapacaktık. Bizim gülün en büyük üreticisi İran. İran’da Türkiye’nin 10 katı gül var. İran’a 3 tane fabrika kurduk. Biz yan iş olarak makine üretiyoruz. Dünyanın her tarafına tesisler kuruyoruz. Yağı çıkan her şeyin tesisini kurabiliyoruz.

İRAN’DA GÜLSUYU ÜRETİMİ VAR

İran’da gül çok, gülyağı çok değil. İran’da çok büyük bir iç pazar var. İran’da en çok tüketilen içecek gülsuyu. Bizde daha çok yan ürün gülsuyu gibi bahsediliyor. İran’da gülsuyu ana ürün. Sistemi gülsuyuna göre kurmuşlar. İç piyasada mallarını değerlendiriyorlar. O yüzden bizim için çok tehlike değil. Ama onların da gülsuyu çıkarırken çıkardıkları yağ var. Bazı firmalar bu yağı tüketebiliyorlardı. Ama amborga sebebiyle tüketemiyorlar. İran, yakın zamanda bizim için tehlike değil.

BULGARİSTAN 8 BİN TON GÜLYAĞI YAPIYOR

‘Isparta, dünya gülyağı  ihtiyacının yüzde 65’ini karşılıyor’ cümlesi doğru değil. Bulgaristan’da üretilen gülyağı miktarı 8 bin ton. Bizde 1200 kg gülyağı üretiliyor. Bunu ‘biz kötüyüz’ diye söylemek istemiyorum. Bu gerçekleri konuşmamız gerekiyor. Önceden belki yüzde 65’dik. Ama bu durum çok tersine döndü. Bunun tekrar eski günlerine dönmesi için bir şeyler yapmak gerekiyor.

BULGARİSTAN GÜLYAĞI SAF DEĞİL

Ancak Bulgaristan’da sıkıntılar var. Bulgaristan, kominizim döneminde gülyağını oynama işini çok iyi öğrenmişler. Gülyağının içine başka şeyler karıştırıyorlar ve satıyorlar. Ciddi oynamalar var, saf değil. Bunu herkesin tespit etmesi çok kolay değil. Ama bu yavaş yavaş değişmeye başladı. İşin açıkçası bu ürünü biz de satın aldık. Yetmeyince aldık, sattık. Bulgar yağının bizden ucuz olması oynuyor olmaları. Bazı müşteriler Bulgar gülyağı istiyor. Japonya ve Amerika’ya Türk gülyağı satamıyorsunuz. Bazıları illa Türk gülyağı istiyor, bazıları ‘karışık olsun fark etmez’ diyor. Pazar varken Bulgar gülyağı aldık ve sattık. Bulgaristan’da gülyağı ithal eden tek kurum biz değiliz. Büyükler aldı. Biz bu malda sıkıntı olduğunu sonra fark ettik. Ciddi büyük firmalar hala almaya devam ediyor.

BULGARİSTAN GÜLYAĞINDA CİDDİ SIKINTILAR VAR

Son 3 yıldır bunu müşterilere gösteriyoruz. Bu malın oynanmış olduğunu laboratuarımızda gösteriyoruz. Aslında ucuz gibi gözüküyor ama aslında çok pahalı. İçinde yüzde 25 gülyağı var. Geri kalanı sentetik ve doğal katkılar. Bunun tespiti çok kolay değil. Müşterilere tek tek bunu anlatıyoruz. Malın sıkıntılı olduğunu söylüyoruz. O maldan da artık uzak duruyoruz. Ciddi sıkıntılar var. İlerde çok büyük sıkıntılara sebep verecek. Isparta, olarak bu malı doğru ve yeterli bir şekilde anlatmalıyız. O zaman şu anki üretimi 2’ye katlasak bile yetmeyecek.

ÜRETTİĞİMİZDEN FAZLASINI SATIN ALIYORUZ

Sebat olarak çok iyi geçindiğimiz, temas halinde olduğumuz firmalar var. Biz ürettiğimizden çok daha fazlasını satın alıyoruz. Ciddi bir alıcıyız. Müşterilere analiz ve koku konusunda destek veriyoruz. Bazı firmalarla da iletişime geçemiyoruz. Bizi rakip olarak görüyorlar. Bizim Türkiye’de rakibimiz yok. Bizim rakibimiz Fransız firmaları. Bizim 2016 yılı satışımız 1200 kg. Isparta’nın toplam gülyağı üretimi kadar.

TÜTÜN SEKTÖRÜ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ

Gülyağının ve gül apsolitinin en çok tüketildiği alan tütündür. Sigara içenler bilir, her sigaranın tadı farklıdır. ‘Şunla, bunla yıkanır’ diye konuşulur. O tatlar bizim sektörümüzden elde ediliyor. Gül, yasemin gibi ürünlerden tat oluşturuluyor. Bu ürünler tütüne yediriliyor. O yüzden insanlar başka sigaraya geçmek istemez. Gülyağının en büyük tüketim alanı tütün. Pazar konusunda ciddi bir çalışmamız var. Tütün sektörüne satılan gülyağı aslında gülyağı değil. Ciddi çalışmalar yapıyoruz. Kendimize de güveniyoruz. Gülün geleceği karanlık değil, çok daha aydınlık.

AROMA TERAPİ SEKTÖRÜNÜN

GÜLYAĞI TÜKETİMİ 700 KG.

Alternatif tıp alanında da bir Pazar var. Aroma terapi dediğimiz bir sektör var. Son 10 yılda ciddi ivme kazandı. 2 tane Amerikalı firma var. Çok büyük ciroları var. Yaptıkları şey, şişeleyip yağ satmak. O alana da geçilmesi lazım. 2 firmanın yıllık tüketimi 700 kg. Görüşlerin acilen düzeltilmesi gerekiyor. Çok komik duruma düşüyoruz. Çok büyük potansiyel var. Çok büyük işler yapılabilir. Devletimizin buna ön ayak olması lazım. Bazı destekler veriliyor. Ben bunların çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Son 5 yılda gülyağı sektörüne çok büyük destek verildi. Bir sürü yeni tesis oluşturuldu. Mevcut tesislerde bir eksiklik mi var da bu destekler verildi. Zaten mevcut tesisler desteklenmedi. Bu yol ile işi bilmeyenler sektöre girdi. Gülyağı ürettiğinizde kazanacağınız en iyi para yüzde 15-20’dir. Bunun üstünde para kazanma şansınız yok. Yıl 2019. Gülyağı satışından zarar ediyoruz. Bütün firmalar olarak zarardayız. Fiyatlar yüzünden zarar var. Bulgaristan’daki resmi çok iyi okuyamıyorlar. Geçen yıl Bulgaristan’da gerçek gülyağının fiyatı 8 bin avro idi. Fakat bizim firmalarımız telaşa kapılıp fiyatları 5500 avroya kadar düşürdü. Şu an gülyağının maliyeti 6200 avro civarında. 5500 avroya satıyoruz. Eğer insanlar bana inanıp, söylediklerimi yaparlarsa sonu iyi olacak. Bu sektörde diyelim 19 kişiyiz. 18’i bir şey söylüyor, bir tek biz farklı söylüyoruz. 18 çok gibi gözüyor ama aslında öyle değil. Bunları anlatırken sektörün en genciydik. ‘Çocuk bu’ diye bizi gaileye almıyorlardı. İnsanlar gelirse ispatta edebiliriz.

BULGARİSTAN’DA TARLALAR SÖKÜLMEYE BAŞLADI

Sevelim, sevmeyelim Bulgaristan bir sektör oluşturmuş. Biz bunu kırmaya çalışıyoruz. Orada gülçiçeği üretimi daha hızlı ve daha fazla. Bizim 1300 dönüm bahçemiz var. Türkiye’de de tek parça 1000 dönüm tarlamız var. Bulgaristan’da en küçük tarla 50 dönüm. Biz de 50 dönüm tarla bulmak çok zor. Bizde aile odaklı bir iş. Bulgaristan’da tamamı ile ticaret. O yüzden hızlı ve çabuk çoğaltabiliyorlar. Bizde tarlalar küçük avantajı da var, dezavantajı da var. Orada tarlalar sökülmeye başladı.

GÜLDE GENÇLEŞTİRME YAPALIM

Bu bizim avantajımıza. Ben ‘gül dikmeyin’ sözüne katılmıyorum. Seneye gül fiyatları tekrar düşebilir. Ama ondan sonraki yıl gül altın olacak. Gülün sıkıntılarından bahsederken yaşlı bahçelerden de bahsediliyor. Doğrudur. Ama gençleri de var. Çiftçilerimiz gülü sökmek yerine dip budama yaparsa, gençleştirmiş olacak. Sonrasında güle ihtiyaç olunca o gül orada hazır olacak. Bulgaristan’da ciddi sökümler var. Orada güller ciddi azalacak. Bizim sökmemiz lazım. Biz bu yıl zararına mal satıyoruz. Zarar ederek bu ticareti yapıyoruz. Çiftçi bir yıl daha dişini sıkmalı. Bundan 5 yıl sonra gülyağı fiyatı minimum 15 bin avroyu bulacak. Bu 12 yıllık bir döngü. Her 12 yılda bir karşımıza çıkan bir durum. Ben olsam birileri sökerken dikerim. Biz dikmeye devam edeceğiz. Bizim diktiğimiz gül piyasaya sıkıntı vermez. Bizim işlediğimiz gülün yüzde 5’ini ancak kendimiz üretiyoruz. Biz organik gül üretiyoruz. Şu an elimizde kalan gülyağını birkaç yıl sonra 15-20 bin avroya satılacağını da biliyorum.  Vatandaşlarımız hiçbir zaman ‘bu gülü nereye vereceğiz’ diye düşünmesin. Biz hiçbir zaman hiçbir üreticimizi geri çevirmedik. Biz alırız. Fabrikamız Isparta’nın tüm gülünü işleyebilecek kapasiteye sahip.”

 

Bu haber 791 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...