“HEDEFİMİZ, ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ OLMAK”

19 Ocak 2019 13:07

Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, dün basın mensupları ile biraraya geldiği toplantıda, SDÜ’nün imza attığı başarılara değinerek ‘Araştırma Üniversitesi’ olma yolunda hızla ilerlediğini kaydetti.

“SDÜ KOLAY KOLAY YERE DÜŞMEYECEK BİR ÜNİVERSİTE”

Rektör Çarıkçı, “Malumunuz üniversitemizde benim 4. Yılım bu sene. Tabi zor bir dönem oldu. Hepiniz  de biliyorsunuz. Hem büyük bir FETÖ operasyonu, mahkeme süreci geçirdik. Davanın büyük bir kısmını da hastane oluşturuyordu. Zaten o dönemde bir hastane yolsuzluğu, arkasından bir darbe kalkışması, arkasından üniversitenin bazı bölümleri yeni bir üniversiteye ayrılmış olması. Aslında zor bir dönem ama üniversitemizin altyapısı hem beşeri sermayesi, hem insan kalitesi hem de araştırma altyapısı açısından bu üniversite kolay kolay yere düşmeyecek bir üniversite. Dün US News’in üniversite sıralaması tekrar yayınlandı. Bizimki Türkiye’de 19’ncu üniversite. Yani her zaman ilk 20’de. URAP’ın her sene yaptığı sıralamalarda da ilk 20’de. Özellikle 1992’de kurulmuş üniversiteler arasında her zaman ilk 3’te. Ve bizim önümüzde Gebze Yüksek Teknoloji gibi daha çok araştırma için kurulmuş üniversiteler var.

“HEDEFİMİZ, ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ OLMAK”

Biz kendi ligimizde kurulmuş üniversitelerin en iyisiyiz aslında bakarsanız. Dolayısıyla üniversite bölündükten sonra 2 ayrı üniversite olduğu için, bizim nüfusumuz da yarı yarına azaldığı için bizim üniversitemizin önünde çok önemli bir hedef var. Araştırma Üniversitesi olmak. Yani bundan sonraki 15 – 20 yılda Süleyman Demirel Üniversitesinin bir araştırma üniversitesi olduğunu göreceksiniz. Çünkü daha az nüfusuyla, daha kompakt öğretim üyesi yapısıyla fakülte temelli doktora programlarına asılmış bir yapıyla, bir araştırma üniversitesi olma vizyonunu hep beraber göreceğiz. Zaten bu üniversitenin geleceği de araştırma üniversitesi olmalı. Zaten hep ilk 20’ye tutunmuş bir üniversiteyiz. Bu çok önemli 220 üniversite var Türkiye’de. İlk 20’de olmak yüzde 10 içinde olmak demek. Yani Isparta gibi bir lokasyon dezavantajı olup da ilk yüzde 10’de olan bir üniversite olarak bence üniversitemiz çok değerli bir şey. Bu değerli üniversite Araştırma Üniversitesi olarak da kendini taçlandıracak.

“YETEM BÖLGENİN EN YENİLİKÇE ARAŞTIRMA MERKEZİ”

Yani bu şu demektir; Araştırma Üniversitesi olduğu zaman ilk 15’lerde Türkiye’nin en önemli araştırma yapan 15 üniversitesi arasında olacağını düşünüyoruz. Bu lafla olmayacak tabi ki. Yerel ve milli sanayi vizyonumuz var biliyorsunuz. Çok değerli, Türkiye’nin geleceği. Bunla alakalı biz de Yenilikçi Teknolojiler Araştırma ve Uygulama Merkezi bir senedir faaliyette. Devletin yaklaşık 30 milyondan fazla yatırım yaptığı, daha da fazla yatırım yapacağı bir yerel kalkınma ile ilgili ciddi laboratuvarlardan oluşan, çok ciddi bir altyapısı olan hatta şu anda Aselsan ile anlaşmalar yapan, Aselsan için küçük malzemeler de üretecek protokol yaptık çünkü. Çok değerli bir araştırma merkezimiz var. Bu bölgenin en yenilikçe araştırma merkezi.

“TIBBİ KENEVİR İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR YAPILACAK”

Bunun yanı sıra geçen sene imzalarını attığımız meşhur gül ve tıbbi aromatik bitkiler laboratuvarı.  Bunun da yerel milli sanayi vizyonu ile çok ilgisi var. Ben defalarca iddia ettim. Burası tıbbi aromatik bitkiler cenneti. Türkiye’nin en önemli stratejik yerlerinden birisi. Bu da lafta olmamalı. Bu laboratuvar bunun ilk adımıydı. Şimdi de bu sene inşallah, tıbbi kenevir ile ilgili de burada çalışmalar yapılacak. Bu sene Batı Akdeniz Doğal Ürünler Araştırma ve Uygulama Merkezini açıyoruz. Bu laboratuvarların altyapısını oluşturacağı, tıbbi kenevir lafını özellikle söylüyorum çünkü sayın Cumhurbaşkanı açıklama yapmadan önce biz 2 hafta önce sayın Valimize bu konuda sunum yapmıştık. Burdur ve Afyon’da tıbbi kenevir üretilebiliyor ve bunu aynı zamanda üniversiteler de üretebiliyor. Bu tabi tıbbi ilaç için önemli. Yerel ve milli kalkınma vizyonunda en önemli şeylerden bir tanesi kendi ilacımızı üretmek. Biz de bu adımları atmaya başlıyoruz. Yani Araştırma Üniversitesi olmak lafta olmayacak.

“FARMOKOLOJİ ALANINDA, İLAÇ ALANINDA ATILIM YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”

Bu adımlarla Eczacılık Fakültesinde ne yapıldığını anlatacağım. Farmokoloji ile alakalı son 2 yıl içinde üniversitemize Farmokoloji ve ilaç çalışan arkadaşlar transfer ettik. Bunlar sayesinde biz Farmokoloji alanında, ilaç alanında atılım yapmayı düşünüyoruz. Stratejik hedeflerimizden bir tanesi de ilaç konusu. Bölgenin hedefleri ile de çok uyumlu. Bu bölge tıbbi aromatik bölgesi ve bunu ilaca dönüştürmemiz gerekiyor. Sadece gül ve lavanta değil.

Tabi Rejeneratif tıpla ilgili de birtakım iddialarımız var. Yerel Milli ekonomi, sanayi konusunda biz de Isparta’da Süleyman Demirel Üniversitesi olarak iddialı olmayı hedefliyoruz.

“AR-GE ÇALIŞMALARIMIZA ISPARTA’NIN DA 1 – 2

SENE İÇERİSİNDE AYAK UYDURACAĞINA İNANIYORUZ”

Bölgesel kalkınma konusunda ise; sanayisi geri kalmış bir bölge. Bununla ilgili de arge ve inovasyon da lafta olmamalı diye düşündük. 1 – 2 sene önce söylemiştim; Teknoloji Transfer Ofisi TÜBİTAK desteği ile ciddi bir parasal imkanla kuruldu. Şu anda büyüme aşamasında. Artık Isparta’dan ziyade; işin doğrusu Burdur ve Denizli firmaları ile ARGE üretebiliyoruz ama biz buna bölgesel baktığımız için Isparta’nın da buna 1 – 2 sene içinde ayak uyduracağını düşünüyoruz. Peki şurada ne yapmalıyız? Sadece Isparta sanayisini yerel unsurlarla nasıl geliştirecek? Geliştiremeyecek. Burada Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi ile beraber 90 bine yakın öğrencimiz var. Buradan sanayici, yazılımcı, üretici, arge inovasyon konusunda kendini geliştiren insanlar çıkmayacak mı?

KULUÇKA VE ÖN KULUÇKA MERKEZLERİ

Benim şöyle bir iddiam var; Isparta’nın 10 yıllarına hitap eden en önemli şey; üniversitenin içinde kurulmuş olan Kuluçka ve Ön Kuluçka Merkezleri. Ön kuluçka merkezimiz YETEM’in içinde. Kuluçka merkezimiz Teknokentin en üst katında. Bu, kendi üniversitemizden sanayiye hizmet edecek şirket kurabilecek insanları üretebileceğimiz kuluçka yerleri buraları. Birçok iyi üniversitede bu var. Biz Isparta’da bunu yaptık. BAKA bize bu konuda 1 milyon lira destek verdi Kuluçka Merkezimizin açılması için. Bu çok değerli. Peki ne işe yarayacak bu kuluçka merkezi? Bu sene biz kendi öğrencilerimiz ve genç araştırmacılar arasında 102 tane başvuru aldık. Bu başvuruları eğittik, yetiştirdik, bu arkadaşlarımıza iş kurmaktan tutun, fikirlerini nasıl sınai ürüne dönüştürebileceklerine dair eğitim verdik. 32 kişiye de TÜBİTAK desteği ile eğitim verdik. En son TÜBİTAK’a 9 arkadaşımızı gönderdik. Bunlar şimdi jüriye girecek TÜBİTAK’ta. Tahminen en az 3 – 4 tanesinin jüriden geçeceğini düşünüyoruz. Yaklaşık 250’şer bin civarında hibe destek alacaklar ve şirketlerini Teknokent’te kuracaklar.

“ISPARTA’NIN BÖLGESEL KALKINMASI BURADAN ÇIKACAK”

Hedefimiz şu; bu sene 4 şirket, seneye 6, ertesi sene 9, 10 sene içinde 100’e yakın şirket kurdurtabilirsek Isparta’da, bu şu demektir; Isparta’nın bölgesel kalkınması buradan çıkacak. Organize Sanayi ile beraber. 100 şirket hayal edin 10 – 15 sene içerisinde buradan çıkmış, yazılım – inovasyon konusunda çalışıyorlar ya da bir şey üretiyorlar. Bu Isparta’nın geleceğine yatırılmış en büyük yatırımdır. Ve üniversitenin araştırma üniversitesi olması için de en büyük adımdır. Tabi bunu ODTÜ Teknokentle beraber yapıyoruz. Tübitakla beraber yapıyoruz. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı bizi destekliyor. Isparta’da Ticaret ve Sanayi Odası ortağımız her zaman. Isparta’da ilk defa net somut elle tutulur yüzlerce firma altyapısını oluşturacak ortak bir iş kültürü oluştu. Bunu da ben büyük bir memnuniyetle karşılıyorum. Çünkü hep itiraz ettiğimiz, kendi kendimizi eleştirdiğimiz konu beraber çalışmamızdı. Bu konu beraber çalışma konusunda en güzel örneklerden bir tanesi oldu. Şu anda değil ama 10 yıl sonra hepiniz Isparta’da genç girişimcilerin ne kadar büyük işler yaptığını göreceksiniz.

“TÜRKİYE’DE YÖK’TEN EN ÇOK ARAŞTIRMA DESTEĞİ ALAN 11 ÜNİVERSİTEDEN BİR TANESİYİZ”

Bu noktada şöyle bir destek de vermeye çalışıyoruz. Türkiye’de YÖK’ün her sene 100 tane 2023 vizyonunu gösteren temel araştırma alanı var. Bu temel araştırma alanlarına üniversiteler müracaat ediyorlar. 10’ar tane alanda. Üniversitemizle şöyle gurur duyalım; Türkiye’de YÖK’ten en çok araştırma desteği alan 11 üniversiteden bir tanesiyiz. Bu gurur verici bir şey. Çünkü 2 yılda 105 tane genç araştırmacıya YÖK’ten destek aldık. Bu şu demektir; yaklaşık sadece bu 100 yeni araştırmacının 2,5 milyon lira katkısı var şehre. 100 kavramı çok ciddi bir kavram. 2 yıldır 100 araştırmacı şuanda burada istihdam ediliyor. Bunların hepsinin istihdam edildiği alanlar Türkiye’nin 2023 vizyonu öncelikli içindeki alanlardır. İçerisinde sosyal medya ve iletişim alanları var.

“ÜNİVERSİTEMİZİN MEK-SİS PROJESİ HÜKÜMETİN İKİNCİ 100 GÜN EYLEM PLANINDA”

Üniversitemizin MEK-SİS projesi Kalkınma Bakanlığının projesi oldu ve ikinci 100 gün planına girdi. Türkiye’deki bütün kamu ve üniversite binalarının verimli kullanılması için üretilen proje önce kalkına bakanlığının projesi oldu ve şimdi de hükümetin ikinci 100 gün eylem planında. Burada ODTÜ, Dokuz Eylül gibi üniversiteleri geçip, projemizi kabul ettirdik. MEK-SİS projesini tüm kamu üniversiteleri uyguluyor.

Göç ile ilgili mültecilerin sorununu anlatan daha önce bir panelimiz olmuştu. 11-12 Mart’ta üniversitemizde sahanın büyün katılımcılarıyla ikinci büyük panel düzenlenecek”.

 

 

Bu haber 329 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...