Belediye ile Fırıncılar Odası karşı karşıya geldi

28 Ocak 2013 18:10

Fırıncılar, Odası Başkanı Nuri Erdeğer, 7-8 unlu mamulcünün ekmek ruhsatı olmadığı halde ekmek çıkardığını, bundan son derece rahatsız olduklarını ve belediyenin bu yerleri kapatmadığını iddia ediyor. Belediye Başkan Yardımcısı Uğurlu ise denetimlerin yapıldığını ancak dört dörtlük denetlemediklerini eğer bu şekilde olsa hiçbir esnafın evine ekmek götüremeyeceğini belirterek belediyeyi savundu.

Vatandaşların kafası karışacak. Çünkü bazı unlu mamulcülerin ekmek ruhsatı olmadığı halde ekmek çıkarmalarına razı gelmeyen hatta insan sağlığını tehdit ettiklerini bile düşünen Fırıncılar, Lokantacılar, Pastacılar ve Kebapçılar Odası Başkanı Nuri Erdeğer kendi üyelerini şikayet ederek büyük bir duyarlılık örneği sergiledi. Bu durumu belediye yetkililerine defalarca söylemelerine rağmen hiçbir yaptırımın uygulanmadığını hatta belediyenin ahbap-çavuş ilişkisi nedeniyle bu yerleri kapatmadığını iddia eden Erdeğer, şunları söyledi: “Ekmek ruhsatı olmayan 7-8 fırın var. Bunun denetleme mercii de belediye. Belediyeye bunları defalarca söyledik ama herhangi bir işlem yapılmadı.  Bunlar unlu mamul ruhsatı ile ekmek çıkarıyorlar. Aslında denetleniyorlar ama yetersiz denetleniyorlar. Ahbap çavuş ilişkisi neticesinde buralar kapatılmıyor ya da cezai işlem uygulanmıyor. Isparta’da herkes herkesi tanıyor. Belediye ekipleri dükkânını kapatmak istemiyor.

YETKİLİ BEN OLSAM BİR DAKİKA DURDURMAM BUNLARI

Buraların insan sağlığını da tehdit ettiğini düşünüyorum. Adam kaçak iş yaptığı için göğsünü gere gere 4 saatte gelecek bir hamuru basar mayayı unu 1,5-2 saatte kurtarmaya çalışır. Belediye yetkilisi olsam ben bu adamları bir dakika durdurmam, kapatırım dükkânları. Normalde bu adam unlu mamul ruhsatı ile ne çıkarması gerekiyor; simit, pide, çörek, börek, pasta gibi ürünler çıkarmalı. Bunları yapsınlar. Unlu mamul yapan yerler genelde yağ yumurta şeker tatlılarla doludur, bunlar çok hijyen şeyler değildir. Bunların normalde hamurla temas etmemesi gerekiyor ama buralarda imkân yok Mutlaka temas ediyordur. Çünkü personel çalışıyor, o tezgâhı tam anlamıyla silip temizleyip kurulayıp temizlemez kardeşim. Bunlar insanı ürkütüyor. Firmaların tutanakları da belediyede belli aslında. Birde merkez köy ve beldelerimizden ekmekler geliyor. Onları söylemek bile istemiyorum. Tabi hepsi değil bazıları. Bunların da denetleme mercii İl Özel İdare.”

KİMLİKLE FIRIN AÇILABİLİYOR ARTIK

Öte yandan Isparta’da nüfusa oranla çok fırın, kebapçı, pastane, dönerci olduğunu belirten Erdeğer, “Isparta’nın her yerine unlu mamulcü açılmaya başlandı. Bunlar normal değil. Isparta’nın nüfusu belli 200 bin. Buna bakılmalı. 160 lokanta var, 150 dönerci var, 55 fırın var, 125 tane pastane var. Bunlar Isparta’ya çok. Aslında Isparta’ya 30 tane fırın yeter. Bu sefer kalite artar. Belediye dikkat etmeli bu hususlara. Adam kimliğini götürse fırın açabiliyor. Yasa değişti. Bu da etkiledi” diyerek sözlerini tamamladı. 

BURADA ASIL İŞ TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜNE AİT

Zabıta’dan sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Altan Uğurlu ise denetimlerin asıl sorumlusunun Tarım İl Müdürlüğü olduğunu ileri sürdü. Ayrıca belediye denetimlerinde tam anlamıyla esnafı sıkıştırmadıklarını da belirten Uğurlu, şu açıklamada bulundu: “Bizde de var gıda mühendisi, Tarım İl Müdürlüğünde de var. Bizim zabıta olarak gramaja bakıyoruz sadece. Mesela bir kafede gramajı düşük tost ekmeği yakaladık. Bunları ihtiyacı olan bir yere gönderdik. Ama bu ekmek kaliteli mi, sağlıklı mı, mayalı mı, mayasız mı, nasıl olduğunun esas takipçisi Tarım İl Müdürlüğü’dür.

OLMAZSA OLMAZLARI DENETLİYORUZ

İlgili işletmeleri uyarıyoruz. Biz kurum olarak hata da yapabiliriz. Ben bugün bir evrak gönderirim bu evrak hatalı olabilir. Bu hatayı da düzeltmek benim görevim.

Isparta’da faaliyet gösteren bir sürü işletme var. Bunları dört dörtlük teftiş etmeye kalksak Isparta’da hiçbir esnaf evine ekmek götüremez. Ama biz olması gerektiği gibi davranıyoruz. Önemlilik arz eden şeyleri öncelikli yaptırıyoruz. Ama önemlilik arz etmeyen şeyler içinse gerekli yasal uyarıları yapıyoruz, uymadığı takdirde de yasal yaptırım uyguluyoruz. Olmazsa olmaz şeyleri zaruri olarak yaptırıyoruz.

Örneğin devlet mirasçılara ne kaldıysa maaş bağlıyor. SSK’dan maaş alıyor bir insan, ölen eşinden de maaş alıyor. Şimdi kanun çıktı, kendisi maaşlı olduğu için eşinden maaş alamıyor. Şimdi hepsini tespit edip geri mi alalım.

Bizim bakış açımız şu; Kişi evine ne kadar ekmek götürse de eğer topluma zarar veriyorsa onu o işten men ediyoruz. Onda sıkıntı yok. Önemlilik arz eden şeyleri yerine getirecek. Önemlilik arz etmiyorsa, üretime devam etsin. Bunda da bir sıkıntı yok. Takip ediyoruz ve uygun şartlarda yerine getirmesini sağlıyoruz.”

Bu haber 820 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...