Kitap Farında eserlerini imzalayacak olan Ispartalı Yazar: HASAN BASRİ BİLGİN: EVET, BEN ISPARTALIYIM

2 Mart 2018 15:34

Bilmeyenler için söylüyorum; ben Ispartalıyım. Şimdiki adı nedir bilmiyorum, Anneannemin Yukarı Mahalle'deki evinde doğdum. Diyeceksiniz ki,  "bunca yıl sonra şimdi nereden çıktı bu yer ve soy açıklaması?"

 

Durduk yerde değil, şundan;

 

E Devlet'te yayınlanan kütüğe göre, 10 Temmuz 1878 doğumlu Anneannem meğer hayatta ve sağmış. Harika değil mi?.. Televizyonlara çıkıp "anneannemi bulun?" diye feryad-ı figan eylemedim ama işte o yüzden kabardı geçmişi anma isteğim!

 

Isparta kadınlarının bazısında açıkça rastlanan melek misali, nur yüzlü bir kadındı rahmetli! Onun bahçesinde, bir zamanlar Isparta'nın o meşhur Kiraz Bayramlarının şaşaasını uzun yıllar doyunca yaşadım ben. Sonra İstasyon caddesinde, "genç olmanın gereğini hakkıyla yerine getirerek" Hıdırellez'i kutladık...

 

Ah, o eski Isparta!

 

Sıcak yaz günlerinin Ayazma şenlikleri, Eğirdir Gölünün salamura balıkları öncülüğündeki Öküzbattı ziyafetleri hayatımıza renk katan güzelliklerdi... Geçen ramazanı Isparta'da geçirmiştim. Güzel oldu! Baba toprağım Keçiborlu'daki reislik anılarını tekrardan yaşadım... Bir kaç köşede o eski ramazanların alışkanlığı, pideyle nefis tereyağında kavrulmuş irmik helvasının hala halka cömertçe sunulduğunu gördüm, sevindim. Lâkin, ne camide ne caddelerde ve ne de geniş aile toplantılarında o eskiden yaşadığımız insanlar arası insancıl sıcaklık ve samimiyeti göremedim.

 

Her neyse! Şimdi diyeceksiniz ki, "Ispartalı olarak, Isparta'ya sen ne yaptın?

 

Yıl, 2006... "Bu Topraklarda Güller Kırmızı Açar PAŞAM" isimli Milli Mücadeleyi anlatan romanla Isparta'yı Milli Mücadele'nin tahtına oturttum... Bu gerekliydi! Zira; Hafız İbrahim Demiralay isimli  Ispartalı bir kahraman, tüm maddi varlığını Milli Mücadele'ye harcayan o harika insan, o günün Türkiye'sinde Kuvayı Milliye'yi ilk teleffuz eden ve Sarayköy'de bu günkü Türk ordusunun temeli olan "Demiralay" isimli ilk Alayı kuran kişisiydi.

 

Evet o muhterem; Atatürk'ün isteği üzerine, Denizli'de Türk ordusunun temelini atan ve Milli Mücadele'yi fiilen ilk başlatanlardandı... Bu yüzden Atatürk ona şeref madalyası vermekle yetinmedi, her gördüğünde "Hafız Paşa" diye iltifat etti ona.

 

Bitmedi! Sonra;

 

Bu romanın yayınlanmasıyla birlikte, romanın kahramanları; Hafız İbrahim Demiralay, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, Demirci ve Yörük Ali Efeler, ANIT Kabirde; "Milli Mücadele'yi başlatan İLK KUVAYI MİLLİYECİLER" diye baş köşede resimleriyle birlikte yerini aldı.

 

Peki, neden Isparta bu olayı gereği gibi sahiplenmedi? Hani eski siyasetçiyiz ya! Kitabın yazarı ben olduğum için mi?

 

Böyle düşünüyorsanız, yanlış!..  Yetmiş dört yaşından sonra benim siyasetle miyasetle işim yok! Allah'a şükür benim sahiplenmeye de ihtiyacım yok. Ancak Ispartalılar için "Bu Topraklarda Güller Kırmızı Açar PAŞAM" romanındaki kahramanların anılmaya ihtiyacı var...  Güzel yapıyorsunuz; Isparta'ya gülü ilk getiren Muhteremin heykelini dikiyorsunuz da; size GÜL dikecek ÖZGÜR  bir TOPRAK bırakan Hafız İbrahim Demiralay'ın bir küçücük büstünü ondan niçin esirgiyorsunuz.

 

Uyan Ispartalı!

 

Hafız İbrahim Demiralay bir başka şehrin mensubu olsaydı "Türkiye Cumhuriyeti'nin harcı bizden" diye yeri göğü inletirlerdi...

 

Aylar sonraki ilk yazımda gösterdiğim bu sitemden dolayı hoşgörünüze sığınırım, ama biraz düşününce bana hak vereceksiniz. Çünkü ben ISPARTALIYIM! 

 

Bu haber 788 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...