TED´Lİ OLMAK AYRICALIKTIR

22 Şubat 2018 18:23

TED Isparta Koleji Yönetimi, basın karşısına geçerek kurumdaki yeni gelişmeleri anlattılar. TED'liler, “Türk Eğitim Derneği bir Cumhuriyet kurumu olarak Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, devletini, milletini seven, milli kültüre sahip, ulusal kültüre de saygılı öğrenciler yetiştiriyor” diyorlar.
TED Isparta Koleji Yönetimi, basın mensuplarıyla buluşarak kurumdaki yeni gelişmeleri anlattı. TED Koleji'nde saat 11.00'de düzenlenen basın toplantısına TED Koleji Kurucu Temsilcisi Dr. Asuman Esin, Genel Koordinatör Hayrettin Bilge, Ana Sınıfı, İlkokul ve Orta Okul Müdürü Hüseyin Avni Şataf katıldı.
TED Isparta koleji kurucu temsilcisi Dr. Asuman Esin, kısa özgeçmişini anlatarak sözlerine başladı. Esin, “Emekli olduktan sonra bir 6 yıl da özel hastanede hekimlik görevime devam ettim. Oradan da ayrıldıktan sonra iş yeri hekimi olarak çalışmaya devam ettim ve etmekteyim. Geçen kasım ayında da TED Isparta koleji yönetim kurulunun isteği ile TED Isparta koleji kurucu temsilciliği görevime atandım ve başladım.
Aslında TED Isparta ile tanışıklığım 2005-2006 yıllarına kadar gider. O tarihlerde de yönetimde ve idarede bir takım aksaklıklar olmuş ve merhum
Şevket Demirel'in de isteği ile bir düzeltme komisyonu kurulmuştu. Ben de o komisyonda görev almıştım. Gönüllü olarak çalışıp 2 yıl içinde okul belli bir düzene oturunca ayrılmıştım” dedi.
“OKUL BİR İNSAN VÜCUDU GİBİ ÇALIŞAN BİR YER”
TED Koleji'nde göreve başladıktan sonraki gelişmeleri anlatan Kurucu Temsilcisi Esin, şu açıklamalarda bulundu:
”Görevimin okulun rahat ve düzeyli bir eğitim ve öğretim yapması için gerekli ortamı hazırlamak olduğunu biliyordum. Ancak çocukluğunda sağlığını takip ettiğim şimdi genç bir liseli olan bir öğrencimiz ben göreve başladıktan hemen sonra bana gelip de 'asuman teyze biz sınıfta üşüyoruz' demesi ile de işin nasıl bir boyuta sahip olduğunu anladım.
Okulumuz yeni kampüsüne geçeli 4 yıl olmuş. Çok acele ile, daha bir çok yerinin inşaatı bile bitirilemeden taşınılmış. Böyle bir mecburiyet olmuş. Yavaş yavaş eksiklikler giderilirken de eğitim ve öğretim aynı hızla devam ettirilmeye çabalanmış. Tabii ki bazı makineler eskimiş. Başka sorunlarla uğraşılırken bazıları görülememiş. Para kaynakları azalmış ve okul artık velilerimizin ve hatta öğrencilerin bile memnun olamadığı bir yer haline gelmiş.
Okul bir insan vücudu gibi çalışan bir yer. Önce hastalıklı kısımları düzeltmek gerekiyor, sonra normal işleyişi sürdürmek ve sonra da hastalıklardan korumak(hekim olduğum için böyle örnek) Dolayısıyla ben de okul niye ısınmıyor? Sorusunun cevabını ararken gördüm ki geçen 4 yılda ortaya yeri, büyüklüğü, mimarı projesi eşsiz bir okul meydana getirilirken bir takım eksiklikler de beraber doğmuş.
“HER BİR AYRI BİR UZMANLIK, HER ALANI,
HER BİR AYRI BİR MÜHENDİSLİK”
Önce hastalıkları tedavi etmek için okulun alt yapısına eğildim. Kalorifer kazanları, bacalar, ısıtma tertibatı, elektrik trafosu, paratoneri, yangın tertibatı gibi makine işleyişini gözden geçirerek bu güne dek olmuş arızaların tamiratına başladık. Her bir ayrı bir uzmanlık alanı, her biri ayrı bir mühendislik.
Yönetim kurulu başkanımızın, her biri birbirinden değerli, ve bilgili mühendislerimizin yardımları ve yeni işe başlayan iş güvenliği uzmanımız ve yine yardıma gelen değerli diğer iş güvenlikçileri ile yukarıdaki o büyük sorunları aşağı yukarı 2.5 ay içinde çok güzel bir düzene oturttuk.
Okul için en çok şikâyet konusu güvenlik ve temizlik idi. Allaha şükür ki o konuları da yine yönetim kurulumuzun ve diğer bazı değerli çalışanlar vasıtasıyla sonuca ulaştırdık. Halen okulumuza giriş çıkışları denetleyen bir güvenlik ekibimiz çalışmakta.
Hafta başından beri de temizlik şirketi ile anlaşma temin edildi. Hatta okulumuz hafta sonu çok büyük bir ekip ile dip köşe temizlendi. İnşallah bundan böyle hepimizin istediği gibi temiz bir okula sahibiz.
Göreve başlar başlamaz yemek şirketi ile istişarelerde bulunduk. Bir çocuk hekimi gözü ile yemek listelerini inceledim ve aksaklıkları şirket çalışanlarının hoşgörüsü ve nezaketi sayesinde düzelttik.
Ama şu noktaya dikkat etmek isterim ki alt yapı veya fiziki şartların düzeltilmesinden çok eğitim ve öğretim kalitemiz söz konusu olmalıdır.”
“GELDİĞİMİZ NOKTADA ÖĞRENCİLERİMİZLE GURUR DUYUYORUZ”
Genel Koordinatör Hayrettin Bilge ise Türk Eğitim Derneği'nin bugüne kadar 48 bin öğrenciye burs verdiğini belirterek, “18 yıllık bir serüvenimiz var. Geldiğimiz noktada öğrencilerimizle gurur duyuyoruz. Tam eğitim bursluluk sistemimiz var. Bu burs 4.sınıftan itibaren Türkiye çapında sınava giren ve kazanan öğrencilere verilir. Bursumuz gerçekten çalışkan ve ihtiyacı olan öğrencilere verilir. Bugüne kadar Türk Eğitim Derneği 48 bin öğrenciye burs vermiş. Bunlar içerisinde birçok sanatçı ve değerli büyüğümüz var. Bu öğrencilerimiz üniversite bitinceye kadar ücretsiz okurlar, yemek, giysi, servis ücretsizdir. Ayrıca harçlık alırlar. Türkiye 15 Temmuz hain darbe girişimi yaşadı. Hain darbe girişiminin hangi okullardan kaynaklandığını ve bu öğrencilerin yanlış yönlendirmelerle nerelere gittiğini gördük. Türk Eğitim Derneği bir Cumhuriyet kurumu olarak Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, devletini, milletini seven, milli kültüre sahip, ulusal kültüre de saygılı öğrenciler yetiştiriyor. Bu bursun ne kadar önemli olduğu burada ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Burs sınavları konusunda da bilgilendirme yapan Bilge, “25 Mart'ta okula giriş ve bursluluk sınavı yapacağız. 18 Mart'a kadar başvuru alacağız. 18 Mart'a kadar öğrencilerimiz bizzat okula gelerek başvuru yapsınlar. 9.sınıfta özellikle bu sene TEOG yerine merkezi sınav yapılacak. Merkezi sınavda onu tercih edeceğiz, eğer TED'in sınavındaki puan yüksek olursa onu dikkat alacağız. Başarı puanlarına göre eğitim ücretlerinde indirim olacak. Bu oranlar yüzde 40, 80 ve yüzde 100 şeklinde olacak. Onlar sadece yemek ve servis ücreti verecekler” dedi.
“ÖĞRETMENLERİMİZ TED TARAFINDAN
SEÇİLİR VE UZUN YILLAR OKULUMUZDA ÇALIŞIR”
TED Koleji İlkokul ve Orta Okul Müdürü Hüseyin Avni Şataf ise TED Koleji'nin eğitim programları hakkında bilgilendirme yaptı. Yabancı dilin öneminden bahseden Şataf, “Öğrenciler anaokuluna geldiklerinde tamamen bütün yetenekleriyle, becerileriyle, sosyal duyuşsal alanlarıyla her şeyiyle işlenmeye hazır şekilde karşımızda oluyorlar. Anaokullarında 48-60, 60-72 ay olmak üzere 2 yaş grubumuz var. 48-60 ay arasındaki çocukların burada 2 yıl eğitim görüp 1.sınıfa başlama imkanları var. 48-60 ve 60-72 ayda programları farklı olarak eğitim yapıyoruz. Sadece yabancı dil eğitim değil, görsel sanatlar, müzik, spor, sınıf öğretmenlerinin girdiği Türkçe, Matematik etkinlikleri şeklinde ayrı müfredat dahilinde işleniyor. Yabancı dil eğitiminde okul öncesi ilkokul, ortaokul ve liseye göre daha çok önemli. Biz de bunun farkındayız. Öğretmenlerimiz TED tarafından seçilir ve uzun yıllar okulumuzda çalışır. Okuma yazma bilmeyen bir gruba İngilizce öğretiyorsunuz. Okuma yazma hazırlık çalışmalarında ses eğitimi yapılır. Anaokullarında bu İngilizce ses eğitimiyle başlar. Aynı zamanda Türkçe ses eğitimi verilir. Yabancı dil öğretmenleriyle Türkçe öğretmenleri ortak sesleri çıkartarak başlarlar. Tüm şubelerde İngilizce 10 saattir. Bunun 2 saati yabancı öğretmenlerle geçirilir. Bu 2 saat telaffuz anlamında çok önemlidir. Herkes İngilizceyi yazıyoruz, okuyoruz, biraz da anlıyoruz denilir ama konuşamamaktan yakınılır.
Biz bunu anaokulunda aştığımızı düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.

Bu haber 619 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...