“Belin Dili Olsa Bel Ağrısı ve Hayat” Konusu SDÜ’de Ele Alındı

5 Ocak 2018 18:22

Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi tarafından düzenlenen “Halk Günü” etkinliğinin bugünkü konusu “Belin Dili Olsa Bel Ağrısı ve Hayat” oldu.

SDÜ Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansı, SDÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Murat Göksel verdi.

Kültürümüz içerisinde belin anlamı, insanlık tarihi boyunca insan belinde meydana gelen değişimler, kasların, kemiklerin, sinir bağlarının anatomik yapısı, ve bel yapısı hakkında katılımcılara bilgiler veren Göksel “Belin vücudumuzdaki görev ve sorumluluklarını dik duruş, yük taşıma, tüm vücut hareketlerine katkı, denetim ve sınırlama olarak belirtebiliriz. Belin dilini anlamamız gerekir. Bel her yaşta konuşur. Bebeklerde, çocuklarda, gençlerde belin dilinden anlamak gerekir.” şeklinde konuştu.

Bel fıtığı, bel fıtığının sebepleri, patlamış fıtık ve sebepleri, bel fıtığı ve genetik konularına değinen  Göksel “Yaşlanma evresinde omurga kemik degenerasyonu, disk degenerasyonu, omurga kanal darlığı, foraminal darlık, spondilolistezis osteoporoz, omurga metastazı, omurilik tümörleri gibi hastalıklarda görülebileceğini söyledi.

Bel ağrısını, bedenin arka yüzeyinde alt gluteal çizgi ile son kaburga çizgisi arasındaki alanda görülmekte olan ağrı olarak tanımlayan Göksel; bel ağrılarını “Kas ve bağlardan kaynaklanan ağrı”,  “Omurga kemik ve disklerinden kaynaklanan ağrı”, “İç organlardan kaynaklanan ağrı”, “Sistemik hastalıklardan kaynaklanan ağrı”, “Mekanik ağrı”, “Diskojenik ağrı” ve “Nöropatik/radikuler ağrı” olarak karşımıza çıkmaktadır” olarak sıraladı.

Bel ağrısının en sık görüldüğü yaş grubunun 30’lu yaşlar olduğunu ve 60- 65 yaş döneminden sonra da görülme sıklığının azaldığını dile getiren Göksel, bel ağrısında belirgin bir cinsiyet farkının olmadığını belirtti.

Bel ağrısında tedavi yöntemlerine değinen Göksel, tedavi yöntemlerinin; yatak istirahatı, egzersiz, fizik tedavi uygulamaları, manipulatif tedaviler, ilaç, ameliyat ve tamamlayıcı tıp uygulamaları olduğunu söyledi. Göksel, bel sağlığını koruma ve sürdürme noktasında ise yaşam tarzı ve alışkanlıkların büyük önem arz ettiğini; yatağın da bel sağlığı için en önemli faktörlerden birisini olduğunu ve sporun, egzersizin bel sağlığı açısından hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olması gerektiğini dile getirdi.

 

 

Bu haber 433 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...