“Hepatiti Yok Etmek İçin Aşılanmak Önemlidir”

31 Temmuz 2017 16:38

Ciddi bir halk sağlığı problemi olarak dünyada önemini koruyan hepatit hastalığına dikkat çekmek amacıyla 28 Temmuz tarihi ‘Dünya Hepatit Günü’ olarak ilan edilmiştir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu gün dolayısıyla düzenlenen etkinliklerle, kamuoyunun dikkatinin hastalığa çekilmesi amaçlanmaktadır.

Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Kaya, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2030 yılına gelindiğinde, viral hepatitleri yok etmeyi hedeflediğini ifade etti. Bu amaçla yapılan çalışmalarda, bu senenin sloganının ‘Hepatiti yok et’ olarak belirlendiğine işaret eden Doç. Dr. Kaya, açıklamasında şu bilgilere yer verdi:

Hepatit, karaciğerin iltihaplanmasına verilen genel bir isimdir. Nedenleri arasında virüs denilen mikroorganizmalar da yer almaktadır. Bunların ortaya çıkardığı hastalıklara da ‘Viral Hepatitler’ denilmektedir. Viral hepatitlere neden olan başlıca virüsler şunlardır: Hepatit A Virüsü (HAV), Hepatit B Virüsü (HBV), Hepatit C virüsü (HCV), Hepatit D Virüsü (HDV), Hepatit E Virüsü (HEV).  Bu virüsler birbirlerinden farklı yapılarda olup bulaş şekilleri, oluşturdukları hastalıkların seyirleri de farklı olabilmektedir. Bunların herbirinin ayrı ayrı önemi olmakla birlikte, kronikleşebilmesi, siroza ve kansere dönüşebilen hastalıklara yol açmaları nedeniyle Hepatit B virüsü, Hepatit C virüsü, Hepatit D virüsü enfeksiyonlarının ayrı önemi vardır.

Dünya genelinde 2 milyar kişinin (her 3 kişiden biri) hepatit B virüsü ile karşılaşmış olduğu, bunlardan da 400 milyon kişinin kronik hepatit B enfeksiyonu, yaklaşık 185 milyon kişinin ise hepatit C enfeksiyonu tanısı aldığı bilinmektedir.

Tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olarak görülen viral hepatitlerle ilgili olarak, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 28 Temmuz gününü ‘Dünya Hepatit Günü’ olarak belirlemiştir. DSÖ’nün konu ile ilgili olarak hedefleri arasında 2030 yılına gelindiğinde, viral hepatitleri eradike etmek (yok etmek)  de vardır. Bu amaçla yapılan çalışmalarda, bu senenin sloganı ‘Hepatiti yok et’ olarak belirlenmiştir.

Hepatit A Virüsü kontamine su ve gıdalarla bulaşmaktadır. Virüsün bulaşması ile  çocukluk döneminde genellikle hafif ya da belirtisiz geçirilirken, ileri yaşlarda virüsle karşılaşıldığında daha ağır klinik tablolarla seyredebilmektedir. Hastalık geçirildikten sonra bağışıklık gelişmekte olup hastalığın müzminleşmesi (kronikleşmesi) söz konusu değildir.

Hepatit B Virüsü uygunsuz (kontrolsüz) kan transfüzyonuyla, ortak enjektör kullanımıyla, cinsel ilişkili yoluyla, steril edilmeden kullanılan tıbbi aletlerle, dövme- piercing uygulamalarıyla, gebelik döneminde Hepatit B taşıyıcısı annelerden bebeklerine bulaşabilmektedir.  Virüsün bulaştığı kişilerin bir kısmında genellikle belirtisiz seyreden bir enfeksiyon tablosu ortaya çıkmakta ve bu kişilerin çok büyük bir bölümünde bağışıklık gelişmekte olup ne yazık ki %5’inde kronikleşip kronik HBV enfeksiyonu dediğimiz durum gelişmektedir. Kronikleşen bu sürecin takibi ve tedavi edilmesi siroz ve karaciğer kanseri gelişmemesi açısından önemlidir.

Hepatit C virüsü uygunsuz (kontrolsüz) kan transfüzyonu, ortak enjektör kullanımı ile bulaşabilmektedir. Virüsün bulaştığı kişilerin %80’inde hastalık kronikleşebilmekte, siroz ve karaciğer kanserine ilerleyiş söz konusu olup bunun da takip ve tedavisi tıpkı kronik hepatit B’de olduğu gibi önemlidir.

Hepatit D virüsü hastalık oluşturabilmek için Hepatit B Virüsüne ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle hepatit B Virüsünü taşıyan kişilerin az bir kısmında görülmekte olup bulaş yolları da Hepatit B virüsüne benzemektedir.

Hepatit E virüsü su ve gıdalarla bulaşabilmektedir. Ülkemizde sık görülmemekle birlikte, bulaş olduğunda hamilelerde ağır seyredebilmektedir. Ayrıca bağışıklık sistemi düşkün hastalarda kronikleşebilmektedir. Spesifik tedavisi yoktur.

Hepatit A virüsü ve Hepatit B virüsüne karşı bağışıklığı sağlayabilecek aşılar vardır ki ülkemizde çocukluk yaş grubunda rutin aşılama takvimi içinde yer almaktadır. Rutin aşı programı içinde yer almaları hepatit B için 1998, hepatit A için 2012 yılından sonra olduğundan halihazırda erişkin-ileri yaş grubundaki kişiler aşılanmamış-hastalığı geçirmemiş olabilirler. Bu nedenle bu hastalıkları geçirmemiş-aşılanmamış kişilerin bu aşıları yaptırmaları çok önemlidir. Hepatit C virüsüne karşı ise bağışıklık sağlayacak bir aşı henüz geliştirilememiştir.

Kronik Hepatit B, D ve C enfeksiyonları, siroz ve karaciğer kanserine dönüşebildiğinden, takip ve tedavileri çok önemlidir. Günümüzde kronik hepatit B enfeksiyonunun tedavisinde oldukça etkili, günde tek doz olarak kullanılıp ağız yoluyla alınan, yan etkileri az olan ilaçlar vardır. Son yıllarda kronik hepatit C enfeksiyonu tedavisinde de büyük gelişmeler yaşanmıştır. Öyle ki günümüzde ağız yoluyla alınan bazı ilaçların 2- 3 aylık sürelerde kullanılmasıyla %95’in üzerinde başarı sağlanabilmektedir.

Sonuç olarak HAV ve HBV enfeksiyonlarının oluşturacağı sorunların önüne geçmek ve hepatiti yok etmek için aşılanmak önemlidir.

 

Bu haber 721 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...