“ÜNİVERSİTEMİZ HER TÜRLÜ MODERN DONATIMA SAHİP”

23 Haziran 2017 18:29

SDÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Baha Oral 2007’den buyana faaliyette olan Tüp bebek merkezinin başarılı çalışmalar yaptığına dikkat çekerek “Tüp bebek uygulamalarındaki başarı ortalamamız da gayet iyi. Hedefimiz ise daha çok hastaya ulaşabilmek” dedi.

Toplumda yüzde 15 oranında görülen kısırlık tedavisinde son nokta olarak görülen Tüp bebek uygulaması yapabilen bölgedeki iki üniversiteden biri olan SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi hedef büyüttü.

BÖLGEDEKİ İKİ MERKEZDEN BİRİ

SDÜ Tıp Fakültesindeki Tüp Bebek Merkezinin tam donanımlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Baha Oral “Bizim tüp bebek merkezimiz 2007 yılında açıldı. Tüp bebek merkezi açmak kolay değil. Sağlık Bakanlığı ruhsatlandırıyor. Her isteyen Sağlık Bakanlığı'na başvurduğu zaman çok sıkı denetim ve incelemelerden geçiyor. Yaklaşık bir buçuk yıl hazırlıktan sonra merkezimizi projelendirdik. Her türlü hesabını yaptık. Sonra ruhsatımızı aldık. 2007'de faaliyete geçtik. Birçok üniversite istemesine rağmen Tüp Bebek merkezi kuramıyor. Bölgemizde İzmir'den Ankara'ya kadar bir hat çizecek olursak ve Ankara'dan da Antalya'ya kadar bir üçgen çizecek olursak bu üçgen içerisinde Ankara ve İzmir'e kadar bölgemizdeki üniversite olarak Antalya'dan sonra ikinci. Yani bölgemizdeki üniversitelerden Antalya ve Isparta dışında tüp bebek uygulama merkezi yok. Bu bizim için büyük bir hizmet kolaylığı” dedi.

YOL BOYUNCA YANINDAYIZ

Tüp Bebek uygulamasının riskli gebelikler arasında sayıldığını belirten Prof. Dr. Baha Oral “Bizim merkezimizde hasta sürekli gel git yapmıyor. Çok kısa sürede randevusunu veriyoruz, ardından tüp bebek uygulamasını yapıyoruz. Hastalarımız bunları bilmiyor. Burayı öğretiyoruz oraya da para yatırdık, başladık diyorlar. Bizim ilk merkezimiz üniversite, üniversiteden iyi başka merkez yok diyecek hasta. Ayrıca tüp bebek yapılması demek asıl yolculuk başlıyor demek. Riskli bir yolculuğa çıkılıyor. Çünkü tüp bebek gebelikleri riskli gebelikler grubuna giriyor. Bunlarda düşükler olabiliyor, kanamalar olabiliyor. Ondan sonra belli bir haftaya gelindiğinde erken doğum olabiliyor. Çocukta pek çok sakatlıklar ortaya çıkabiliyor. Tüp bebeği yaptık başardık hadi siz gebe kaldınız başardık demek değil. Asıl onun sorumluluğunu üstlenmek çok önemli. Bizim üniversitemiz her türlü donanıma sahip. Gebe kalan o insan bir süre sonra yaşayabileceği zorlukların tedavisini bulacak” şeklinde konuştu.

TÜP BEBEK ÖNCESİNDE BAŞKA TEDAVİLERDE VAR

SDÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hilmi Baha Oral Tüp bebek uygulamasına nasıl karar verildiği ve nasıl yapıldığını ise şu şekilde anlattı. “Bize kısırlık nedeniyle gelen hastalara doğrudan tüp bebek uygulaması yapmıyoruz. Bir ön araştırma yapılması gerekiyor. İnsanlarda bir endişe oluyor. Hemen de çare arıyorlar, 'bizdeki kısırlığın nedeni ne' diye. Belli bir araştırma şemamız var. Nedene yönelik olarak tüp bebeğe geçmek lazım. Tüp bebek öncesi basit tedavi yöntemleri var. Tüp bebek kadar zaman alıcı, hastayı yıpratıcı olmayan uygulamalar bunlar. Hastaya zarar vermiyorsunuz. Maliyeti de düşük. Bu tür basit şeylerle sonuca gidebiliyoruz. Basit bir yumurta takibiyle onun adet dönemlerini ve yumurtlama dönemlerini ayarlayarak sonuca gidebiliyorsunuz.

TÜP BEBEĞE NASIL KARAR VERİLİYOR?

Önce onlara yardım ediyoruz, ilk aşamada basit tedavilerden başlayarak yardımcı oluyoruz. Kime yapıyoruz? İlk uyguladığımız basit tedavilerden sonuç alamıyorsak mesela kadının yumurtanın geçeceği iki kanalı vardır. Bu tüpler doğuştan veya sonradan olabilecek enfeksiyonlar nedeniyle kapanabiliyor. Hem sperm hem yumurta geçişi olmuyor. Eğer kadında biri kapalıysa sonuç alınıyor ama iki tüpü kapalıysa o kişi gebe kalamaz. Her iki tüpü kapalı kadınlara tüp bebek uygulaması yapıyoruz. Kadında eğer bir problem yoksa erkeği araştırıyoruz. Erkekte bir takım problemler çıkıyor. Erkekte sperm üretimi yoksa, bu durumda da yapılacak tek tedavi yöntemi tüp bebek. Bizim için üç şey önemli. Bir hastanın tüpleri tamamen tıkalı ise, iki erkeğin sperm üretimi olmaması üçüncüsü ise iki ya da üç kez aşılamadan sonra sonuç alamıyorsak bunları tüp bebeğe götürüyoruz.

TÜP BEBEK NEDEN PAHALI?

Tüp bebek tedavisi pahalı, şundan pahalı. Asıl pahalı olan kısmı ilaçlar. Gelen ilaçların çoğu ithal olduğu için büyük çoğunluğu yurt dışından geliyor. Dolayısıyla bunun büyük nedeni bu ilaçlardan kaynaklanıyor. Yurtdışından gelen bu ilaçlar tüp bebek tedavisinin toplam maliyetinin yüzde 60'ını oluşturuyor. Özel merkezlerde üniversiteye göre daha pahalı. Üniversitenin çok büyük avantajı var. Devlet üniversitesi olduğumuz için hastaya rapor verebiliyoruz. İlaçları raporlandırabiliyoruz. Hasta ilaçların yüzde 50'lik kısmını ödüyor.”

 

Bu haber 822 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...