Teke Yöresi toprağından Seramik Kemane

13 Haziran 2017 16:31

Kökeni binlerce yıl öncesine dayanan; Teke Yöresi’nin özgün bir enstrümanı olan ‘Kabak Kemane’ SDÜ Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Çalgı Yapım ve Geliştirme Birimi tarafından geliştirilen TÜBİTAK projesi ile seramikten yapılmaya başlandı.

3 VE 4 TELLİ KEMANE SDÜ’DE HAYAT BULMAYA DEVAM EDİYOR

Tarihi bağları Orta Asya’da hüküm süren Türk Devletleri’ne kadar uzanan ve oradan Anadolu’ya getirilen özgün enstrüman Kabak Kemane, SDÜ’de hayat bulmaya devam ediyor. SDÜ Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Çalgı Yapım ve Geliştirme Birimi, bitki olan kabaktan 3 ve 4 telli kemane üretmenin yanı sıra, yeni bir yönteme imza attı. ‘Teke Yöresi Toprağından Kabak Kemane…’

SDÜ, SERAMİKTEN 3 VE 4 TELLİ KEMANE YAPTI

SDÜ Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Çalgı Yapım ve Geliştirme Birimi, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) projesi ile kabak kemaneyi Teke Yöresi toprağından pişirilen seramik ile de yapmaya başladı. Birim, “Teke Yöresi Çalgılarından Kabak Kemane’nin Teke Yöresi Toprağı ile Seramikten Üretilmesi” projesini tamamladı. SDÜ Seramik Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin de desteğiyle Kabak Kemane ile aynı forma sahip Seramik Kemane üretildi.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Çalgı Yapım ve Geliştirme Birimi Yürütücüsü Enstrüman Bilimcisi ve Öğretim Görevlisi Uğur Özek, Teke Yöresi enstrümanlarının çeşitliliği ve zenginliği üzerine bilimsel çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Bu çalgıların arasında karşılarına çıkanın Kabak Kemane olduğunu belirten Özek, bu enstrümanın Türkiye’ye ‘Teke Yöresi’nden yayıldığını söyledi. Özek, Türkiye'nin Kabak Kemane’yi 1968- 1970 yıllarında Emin Aldemir sayesinde tanıdığını, Salih Urgan ve Isparta’nın önemli bir değeri olan Yalçın Özsoy ile Arif Sağ tarafından TRT'de çalındığını kaydetti.

TÜRKİYE’NİN İLK ÇALGI BELGELİĞİ’Nİ KURAN SDÜ’DE SERGİLENİYOR

Süleyman Demirel Üniversitesi’nin (SDÜ) Türkiye’nin ilk Çalgı Belgeliği’ni kurduğuna atıf yapan Enstrüman Bilimcisi ve Okutman Uğur Özek, Türkiye’nin TRT yayını ile tanıdığı ilk Kabak Kemane’nin şu an kendilerinde olduğunu söyledi. Kabak Kemane’nin SDÜ Çalgı Belgeliği’nde faydalanmak isteyen araştırmacılara ve ziyaretçilerin beğenisine açık olduğunu kaydeden Özek, “bu konuda ilgisi olan herkesi ve araştırmacıları SDÜ Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Çalgı Belgeliği’ne davet ediyoruz” dedi.

Kabak Kemane’nin Teke Yöresi’nde kullanımının ve yapımının hâlâ devam ettiğini belirten Özek, “Son yıllarda yapım ve çalan kişilerin sayısında azalma olmamasına rağmen kitlelere ulaşmaları konusunda bir takım sıkıntılar yaşandığını tespit ettik. Yapımı üzerine biraz daha ağırlık vermeye başladık. Yerel yapımcılar ve müzik aletlerine meraklı öğrencilerimizin yetiştirilmesi, kabak kemanenin yaşatılması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

Teke Yöresi’nden kendilerine ulaşan yapımcılara Kabak Kemane’nin planlarını, çizimini, yapım tekniklerini, kullanılan malzemeleri ve bunları nasıl temin edecekleri konusunda yol gösterdiklerini ifade eden Özek, sözlerine şöyle devam etti:“Hiçbir bilgiyi gizlemeden elimizde ne varsa sunuyoruz. Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak Teke Yöresi’nde Kabak Kemane’nin sap kısım ölçüsünü belirli standarda kavuşması için de çalışmalar yaptık. Bunda da başarılı olduk.” “Bir çalgıya yenilik katmak, bir insan ömrünün, neslinin çok ötesinde çok önemli bir algıdır. Ama yaşayan kültürümüzün önemli bir parçası olan enstrümanlarımızdan biridir Kabak Kemane” diyen Özek, şöyle konuştu: "Kemane Teke Yöresi’nin DNA’sının bir parçasıdır. Genetik kodlarıdır. Buna katkı sağlamak amacıyla Teke Yöresi Çalgılarından Kabak Kemane’nin Teke Yöresi Toprağı ile Seramikten Üretilmesi” başlıklı proje başlattık ve kemaneyi seramikten yaptık. Proje TÜBİTAK tarafından da kabul edildi. Estetik bir tasarım ve standart bir ses kalitesini yakalamak istiyorduk.   Bunu kabak kemanenin yerini alması için yapmadık. Bir standart yaratmak, alternatif sunmak için böyle bir bilimsel çalışma yaptık. Sadece gövdesini kabaktan değil seramikten yaptık.  Kabak bir bitki. Formuna çok müdahale edemiyoruz. Kış şartları çetin geçtiği an gövdesi çok ince oluyor. Kurak bir yaz geçirildiği an kabağın gövdesi çok sert oluyor. Ama seramikten yaptığımız kemanede böyle bir durum yok. 10 bin tane de yapsak aynı form, incelik, genişlik, hassasiyette üretebiliyoruz. Biz de katkımız, akademik farkındalığımız olsun istedik. Bu da bizim Türk kültür hayatına bir önermemizdi." Alto soprano bas olarak üretilen seramik kemanenin, bazı kullanıcılara verdiklerini ifade eden Özek,  çok olumlu geri dönüşler aldıklarını ifade etti.

SDÜ, 3 ENSTRÜMAN YAPIP DÜNYA MÜZESİ’NE GÖNDERDİ

Öğretim Görevlisi Uğur Özek, Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Çalgı Yapım ve Geliştirme Birimi’nde sadece Kabak Kemane, Seramik Kemane yapmadıklarını, Iglı, Sibsi, kartalın sol kanat kemiğinden düdük sair enstrümanları Dünya kültürüne kazandırdıklarını kaydetti. Özek, son olarak Arizona’daki (Amerika Birleşik Devletleri) Dünya Müzik Müzesi’ne 3 çalgı yapıp gönderdiklerini sözlerine ekledi.

‘USTADAN ÇIRAĞA’ GELENEKSEL ÇALGI YAPIMCILIĞI

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Öğretim Elemanı (Okutman) Çetin Koruk ise, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ‘Ustadan Çırağa Geleneksel Çalgı Yapımcılığı’ projesi yapacaklarını söyledi. Bu projedeki amaçlarının yerel çalgı yapımcılarının çektiği sıkıntıları ortadan kaldırmak olduğuna değinen Koruk:  Usta ve çırağı buluşturup akademiyle de birleştirerek geleneksel çalgı yapımcılığının devam etmesini sağlamak amacındayız” şeklinde konuştu.

 

Bu haber 892 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...