Haberler
Başdeğirmen’den Yeni Yıl mesajı
Saadet Partisi’nin İl Divan Toplantısı Gelendost’ta yapıldı
24 Mayıs 2017 17:57
Saadet Partisi Isparta İl Başkanlığı Mayıs ayı İl divan Toplantısı her ay olduğu gibi farklı olarak yapıldı.
Farklılığı ise Nisan ayı içerisinde Saadet Partisi Genel Merkez tarafından Ankara’da Anadolu Büyük Otel’de gerçekleştirilen İlçe Başkanları toplantısına Türkiye’nin 957 ilçesinden gelen İlçe Başkanları toplantısına katılan Isparta Merkez İlçe ve İlçe başkanlarının katılımında alınmış olan bir karar gereği “Her ay yapılmakta olan İl Divan Toplantısının İlçelerde gerçekleştirilmesi ve bu toplantıların partili partisiz her insana ulaşılmasında bir etken olması” kararı idi. Bu karar gereği Mayıs ayı İl divan toplatışı İl sorumlusu Hasan GÜLDAL, İl Başkanı Cevat GENÇAY, Gelendost İlçe Başkanı Ali DEMİRBAĞ’ın ev sahipliğinde, Gelendost Belediye Binasında bulunan Kooperatif Toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Toplantıya iştirak eden Saadet Partisi İlçe Başkanları yapmış oldukları aylık faaliyetlerini rapor halinde İl Divanda hazır bulunan Saadet Partisi Genel Merkez Isparta İl Sorumlusuna, İl Başkanı nezaretinde sundular. Yapılmış olan faaliyetler arasında eksik olanların ivedilikle giderilmesi, bundan sonra yapılacak olan faaliyetler arasında her zaman olduğu gibi birim başkanlarının üstlenmiş oldukları görevlerinin üstesinden gelmesi hususunda azami gayretleri göstermeleri İl Sorumlusu tarafından geçmişten örnekler verilerek titizlikle uygulanması istendi.
Basına açık olan bölümde İl sorumlusu Hasan Güldal’ın günümüze ait değerlendirmeleri şu şekilde idi.
“ Sayın İl Başkanım, Sayın İl Müfettişim, Sayın İlçe Başkanlarım, Hanım Kardeşlerim teşkilatımızın değerli mensupları, hepinizi saygı ile selamlıyorum. Toplantımız hayırlara vesile olsun İnşaallah.
Değerli kardeşlerim; Ülkemiz ve Bölgemiz çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Böylesi bir dönemde Allah razı olsun sizlerde teşkilat çalışmalarındasınız. Ancak yetmez. Merhum Hocamız bize diyordu ki “Takatınızın sonuna kadar çalışacaksınız!” çünkü öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, her dört saniyede bir insan “Muhacir” durumuna düşüyor, her altı saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor! Bu dünya istatistiği. Bu resmi çalışma bir günde 15 bin 600 çocuk açlıktan ölüyor. Böyle bir dünyada yaşıyoruz ve bizim ülkemizde 6 milyon ekmek çöpe gidiyor. İnsanımızın ne halde olduğunu, bu dünyada yaşanan dramın duyarsız olduğunu ne halde olduğunu ne kadar vurdum duymaz olduğunu gören insanlar da sizlersiniz. Öyle ise bizim gece gündüz demeden gayret etmemiz lazım çalışmamız lazım. İnsanımıza ulaşmamız lazım. Bu sıkıntıların bertaraf edilmesi için tabiri caiz ise kendimizi paralamamız lazım. Sizin dışınızda bu gidişatın farkında olan yok değerli kardeşlerim.
Toplum oyunda oynaşta. Toplum âdeta beynini kullanmaz hale gelmiş. Algı yönetimi ile idare ediliyor. Bizim anlattığımız bazı şeyler resmi raporlar ile algılamakta güçlük çekiyoruz. Bakın güncel olan bir olay, Sayın Cumhurbaşkanımız Amerika’ya gitti. Ama gitmeden evvel Türkiye’nin en üst düzey bürokratını Amerika’ya gönderdi. Genelkurmay başkanı, Mit Müsteşarı ve kendisinin baş danışmanı. Orada güya Cumhurbaşkanı oraya varmadan orada bir takım çalışmalar yapıp, orayı hazır hale getirecek, bunun üzerine Cumhurbaşkanı’da gidip çalışmalarda bulunacaktı! Ama ne oldu? Güya onlar orada o çalışmaları yaparken Amerika bizim hasmımız olan hatta kırmızı çizgimiz olan PYD YPG ye ağır silah sevkiyatını onayladı. Zaten silah veriyordu! Biz biliyorduk! Resmileştirdi ve Resmen yeni başkan tarafından silah verileceği onaylandı. Bu ne demektir? Hani bizimkiler ne kadar atıp tutsalar şişirseler de “Bu bizim isteklerimize boyun eğeceksen geleceksen gel değilse sen buraya gelme” demektir Cumhurbaşkanına!.
Sayın Genel Başkanımız dedi ki “ Bu program iptal edilsin, Cumhurbaşkanımız gitmemesi lazım.” Ama maalesef bunlar tarafından oraya gitmek bir marifet görülüyor, gitti! Gitti ama basına yansımayan çok büyük bir skandal yaşandı! “Çeviri Skandalı!” hani diyorlar ya bizim Cumhurbaşkanı bacak bacak üstüne attı! Bizim Cumhurbaşkanı efelendi şunları şunları söyledi! Şimdi bizim Cumhurbaşkanı zaten toplam görüşme 20 ila 23 dakika bunun 10 dakikasını çeviri olarak kabul ederseniz, 10 dakikalık bir görüşmede, 10 dakikalık görüşmede siz neyi anlatacaksınız karşı tarafa neyi kabul edecek! Zaten buradan görüşmenin özeti anlaşılıyor. Ama Cumhurbaşkanı diyor ki YPG PYD terör örgütü ile bugüne kadar yaptığınız hataları telafi etmenizin devamını diliyoruz! Ya telafi ediyorsunuz da bu telafi etme çalışmalarınızın devamını diliyoruz okuduğu metinde! Ama bu çeviri nasıl yapılıyor? Terör örgütünden bahsedilmiyor! Biz bugüne kadar yaptığımız hataları telafi edeceğiz olarak çevriliyor! Amerikan halkı ve Amerikan başkanı bunu İngilizce dinlerken biz bunu bugüne kadar yaptığımız hataları telafi edeceğiz” dedi şeklinde çeviriyor.
Yine YPG PYD terör örgütü ile ilgili olarak işte uluslar arası sözleşmelere imza atan ülkelerin bu noktada bundan sonra ki tavırlarının daha dikkatli olması gerektiği noktasında konuşuyor Cumhurbaşkanı ama çeviride bunlar terör örgütü olarak telaffuz edilmiyor PYD ve YPG nin dikkate alınması noktasında çeviri yapılıyor! Dolayısıla böylecede kamuoyu uyutuluyor! Bu çok sırıttı bu sefer. Google den sorgularsanız “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çeviri olayı diye üç beş ayrı kaynaktan önümüze dökülüyor görüyoruz. Dolayısıyla bu hale geldi. Bundan dolayı bunların gidecek halleri kalmadı. Bu kadar açık bir şekilde oyunun içine düştüler neden? Yapacakları bir şey kalmadı! Ülkede ekonomi çöktü! Sosyal hayat çöküyor, eğitim bitik! Tarım bitmiş, yani bunların gidecekleri mecalleri kalmadı! Öyleyse her yıl seçimle bir yere götürmeye çalışıyorlar! Ama Ülke çok ciddi bir şekilde felaketin içine sürükleniyor!
Bu sıkıntının farkında olan Milli Görüş Teşkilatları var. Sizin dışınızda bir başkasıda yok! Onun ötesinde biz inanan insanlarız. Zorlukla mücadele eden insanlarız. İşte bu yolda ölenler şehittir. Şehitlik İslami bir ifadedir. Bunun manası da “Allah yolunda ölenlere ölü demeyiniz onlar diridirler” diyor. Peki Allah yolu nedir? Peygamberlerin Yoludur. Peygamberler ne için gelmişlerdir? 124 bin Peygamberin tamamı hak nizamını kurmak için gelmişlerdir. Hani ülkede guruplar var cemaatler var tarikatlar var Allah razı olsun islamın bir tarafından tutmuşlar bir şeyler yapmaya çalıyorlar! Ama hiç birisinin size yada bulundukları ortamda konuştukları insanlara “Gelin hak nizamı kuralım” dediğini duydunuz mu? Böyle bir dertleri yoktur. Çünkü onlara böyle bir şey söylenmemiştir.
Çünkü nihai hedef ortaya konduğu zaman insanları kontrol etmek zorlaşacaktır. NEDEN? Birisi gelir hep beraber bu işi yapalım derse onların kontrolunda kalmayacaktır. Hak nizamı kurmak için mücadele eden tek teşkilat MİLLİ GÖRÜŞ TEŞKİLATLARIDIR. İSTİKAMET BAKIMINDAN İTİKAT BAKIMINDAN EN DÜZGÜN TEŞKİLAT MİLLİ GÖRÜŞ TEŞKİLATLARIDIR. Hatalarımız olabilir. Çünkü Milli Görüş teşkilatları Peygamberlerin yaptığını yapıyor. Peygamber Efendimiz gelmeden evvelde Müşrikler La ilahe İllallah huvahdehu la şerikaleh lehul mülki velehül hamdu vehüve ala külli şeyhin kadir diyorlardı değerli kardeşlerim. Allah vardı şeriki yoktur. O her şeye kâdirdir. Mülk onundur diyorlardı! Böyle diyen insan müşrik oluyorlardı! Niye? Allah vardır da yer yüzündeki işlere karışmaz! Yer yüzündeki işleri biz düzenleriz. Ebu Cehil ve sürekası düzenler diyorlardı! Daha sonra Peygamber Efendimiz geldi bunlara İslamı anlatmaya başladı. Teslim olamadılar niye? Dünya menfaati ön plana çıkıyordu! Birileri açısından koltuk gidecekti! Ebu Cehile bir müşrikle giderlerken “Sen bu Muhammed’e gerçekten inanmıyor musun? İnanıyorum o diyor Muhammedül Emindir. Peki niye tabi olmuyorsun? O zaman bizim elimizde bir şey kalmıyor diyor. Onun ötesinde bir takım insanlar da bu Mekke’ye insanlar geliyorlar, eğer bu düzeni bozarsak düzen bozulursa ekonomi bozulur diyorlardı. Peygamberlerin tamamı insanların kurdukları düzenleri değiştirmek için gelmiş! Hak nizamı kurmak için gelmiş.
Değerli kardeşlerim helâk edilen kavimler ile ilgili bilgi edinmek için girmiş olduğunuz Google de aramalarda görüyorsunuz. Lut kavminin helâk edilişine baktığınız zaman “Cenabı Hâk Cebrail (A.S) lut kavmini helak et dediği zaman Cebrail (A.S) gelip bakıyor 80 bin kişi geceleyin teheccüd namazı kılıyor secde halinde! “Ya Rabbi ben bu kavmi mi helak edeceğim?” secdedeler! “İşte o kavmi helak edeceksin” “Çünkü onlar sokakta yapılan Menhiyatı engelleme çalışması yapmıyorlar kendilerini düşünüyorlar! Bunları yada buna benzer olayları, biz hoca efendilerden dinlemiştik. Ben şöyle zan ediyordum. Bu insan teheccüt namazında elbette bu teheccüt namazının ecrinden istifade edecektir. Ama bu sokakta yapılan menhiyatı engellemediği için de bunun cezasını çekecektir gibi değerlendiriyordum. Okumaya devam edince devamında diyor ki “onların o yaptıkları ibadetler benim tarafımdan kabul değildir” diyordu.
Bakın Allah aşkına Hak nizamını kurmak için mücadele etmediğiniz zaman neler boşa gidebilir. Ve bu kavim helak ediliyor. Ve orada şu şekilde rakamda veriliyor. O zaman o kavmin helak edilmesine sebep olan Mutiliktir. 80 bin kişi secde de iken Mutilikte orada 33 kişi idi diyor. Ha şu değildir tabii. O toplumda Muti İnsan sayısı 33 değil. 33 insan günah halinde idi diyor. Bu kavim helak ediliyor.
Dolayısıyla bu teşkilatlar kurulurken Allah dostları bir araya geliyor Hocamızı çağırıyorlar, diyorlar ki siz iktidar ya da muhalefette iken CİHAD edin ki Allah bu toplum üzerine felaketlerini indirmesin çünkü CİHAD etmeyen toplumlar üzerine felaketler iner. Bu teşkilatın yola çıkış gayesi buydu. Yani siz şurada şu hareketi yaparken şu çalışmayı yaparken bu toplum üzerinde paratoner oluyorsunuz. Bu toplum üzerine gelecek felaketleri engelleme çalışmasıdır aynı zamanda bu çalışma! Dolayısıyla biz ne kadar gayret edersek ecrinden o kadar istifade ederiz. Ne kadar gayret edersek Cenabı Hakkın yardımını arkamıza alma noktasında da o kadar istifade ederiz”.
Yükleniyor...