ALDER’den velilere Konferans

3 Ocak 2013 18:21

Veliler, Altınbaşak Mezunlar Derneğinin(ALDER) düzenlemiş olduğu yemekli konferansta bir araya geldi.

Açılış konuşmasını ALDER Isparta temsilcisi Necati Çankaya’nın yaptığı konferansta birçok konuya değinildi. Çankaya, velilere düzenlenen seminer ve konferansların günümüz teknolojisinden faydalanılarak akıllı tahta ortamında yapıldığını ifade etti Konferansa konuşmacı olarak katılan Altınbaşak liseleri eğitim kurumları psikolojik danışmanı Erkan Kırbıyık velilere, öğrencilerin başarısını artırmada nasıl bir yol izlenmesi gerektiği hakkında bilgiler verdi.

Erkan Kırbıyık, öğrenci başarısı açısından ‘zamanla ilgili planlamanın’ çok önemli olduğunu söyledi. Kırbıyık, “Sınava ne kadar süre kaldığı, bu sürenin nasıl kullanılacağı, başarının temel taşlarındandır. Zamanı doğru kullanmamak, sürenin bütününü görmemek çok başarısızlığın nedeni olmuştur. Pek çok öğrencimin, diğerlerinin boşa harcadığı zamanı kullanarak öne geçtiğini gözlemledim. Öğrenci arasındaki fark, sahip oldukları zaman değil – zira hepimiz 24 saate sahibiz – bunu nasıl kullandıklarıdır. Amacına zaman ayırmayan kişi “amaç sahibi” değil, “hayal sahibi”  bir kişidir.

Erkan Kırbıyık, “Anne ve babalar çok iyi niyetli, çocuklarını çok seviyorlar ama yanlış bilgilerle dolu. Çocuğunu sevmeyen anne yok ama çocuğuyla problemi olmayan anne de yok. Bu programın amacı ebeveynin çocuğun gelişim psikolojisinden haberdar olması ve çocuklarına karşı bilinçli,olumlu bir davranış geliştirme sürecine girmesidir. Amacım öğüt verme değil profesyonel olarak yollar gösterme ve işbirliği içerisinde olmaktır” dedi.

Duygusal bozuklukların tedavisi ve bakımının topluma çok pahalıya mal olduğunu belirten Kırbıyık, “İnsanlık çocuğa verebileceği şeylerin en iyisini vermeye mecburdur. En etkili çözüm yolu duygusal rahatsızlıklara yol açan etkenleri ortadan kaldırmak ve başlamalarına fırsat vermemektir. Ana baba öncelikle çocuğu tanımalı ve sağlıklı bir iletişim kurmaya çalışmalıdır” şeklinde konuştu. Konferansın devamında Ana ve babaların çocuklarını anlaması, onların davranışlarının altında yatan sebepleri bulması için nasıl davranmaları gerektiği, Çocuklar ile ne tür bir konuşma şekli ve iletişim geliştirebileceği anlatıldı.Gelişme ve büyüme sürecindeki çocuğun ruhsal ihtiyaçlarına ilişkin bilgi aktarıldı.

Erkan Kırbıyık, öğrencilerin "ödev yapmak" bahanesiyle internete girdiğini, ancak ödevden çok sohbet ettiğini ya da internette çok fazla vakit geçirip derslerini ihmal ettiğini ve yanlış internet kullanımının çocukların okul başarısını daha da olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Ödev veya ders amacıyla internette dolaşmaya başlayan çocuk linklerin yönlerdirmesiyle adeta zehirlenebiliyor.İnternete ödevlerini yapmak bahanesiyle oturan öğrenci, ödevin yanında, internette sohbet etmekte veya gereğinden çok fazla vakit geçirerek hem dersini ihmal etmekte, hem de internete bağımlı hale gelmektedir. İnternet kafelere sıkça giden veya evde internette çok zaman geçiren öğrencilerin sosyal hayatında da olumsuz etkilenmeler meydana geliyor. Anne ve babaların çocuklarının internet kullanımında iyi rol oynamaları gerektiğinin altını çizen Kırbıyık şunları söyledi: "Çocuğunuza rehberlik yapabilmeniz ve onu sağlıklı bir şekilde yönlendirebilmeniz için, interneti ve bilgisayar kullanmayı öğrenin. Bilgisayarda ve internette çocuğunuzla birlikte vakit geçirin ve çocuklarınızın ziyaret edebileceği siteler bulun ve birlikte o siteleri ziyaret edin. Kısacası ona örnek olmaya çalışın. İnternette başıboş gezinerek, çocuklarınıza kötü örnek olmayın. Çocuklarınıza, internette tanımadığı insanlara kendi veya yakınları hakkında kişisel bilgiler vermemesi gerektiğini tembihleyin. Eğitici ve öğretici sohbet odaları dışında ki odaları ziyaret etmesine izin vermeyin. İnternette çocuğunuzun girdiği siteleri önceden gözden geçirin. Zararlı sitelere girişi engelleyen filtre programlarını kullanın." Aksi takdirde bilinçsiz kullanma sebebiyle Türkiye'de internet gibi bazı teknolojik gelişmelerden fayda yerine, daha çok zarar görüldüğüne vurgu yapan uzman, Türkiye'de internetin çocuk gelişimi ve okul başarısı açısından olumsuz etkilerine daha çok rastlanıldığı söyledi. Sürekli çoğalan internet kafelerin asıl amaçlarının gençliği teknolojiyle tanıştırmak ve eğitmek olması gerekirken maalesef daha da kötü alışkanlıklar kazandırdığını belirten Kırbıyık, bilgisayar ve internet olan evlerde ailelerin girilen siteleri önceden gözden geçirmemeleri, zararlı sitelere girişi engelleyen filtre programlarını kullanmamaları nedeniyle çocukların internetten olumsuz yönde etkilendiğini  belirtti. "İnternetin birçok ihtiyacımızı görmesi yanında, ailelerin bu yeni teknolojiyi tam olarak tanımamaları veya gerekli itinayı göstermemeleri yüzünden çocuklarımız, internetten büyük zararlar görmektedir.

Erkan Kırbıyık, “Çocuk, ailesinde topluma katkıyı, hayatının doğal bir parçası olarak görürse, kendisi de bir şeyler üretmek için istek duyar. Anne babaların toplumsal olaylara, diğer insanlara ve çevreye duyarlılığı ile çocukların duyarlılığı arasında doğrudan bir ilişki vardır. Ailelerin çocuklarda daha duyarlı davranışlar geliştirmelerini sağlamak amacıyla şu yöntemleri öneriyorum dedi:

“ÇOCUKLARINIZA İYİLİK

 ETME FIRSATI VERİN”

Kırbıyık’a göre empati geliştirmenin en iyi yolu rastgele “iyilik etme davranışlarını” uygulamaktır. Başkalarına iyilik yapmayı aile projesi haline getirmeye hemen bugün başlanmasını, çocuğun görebilmesi için boş bir defter satın alınmasını ve ailede herkesin bu deftere o gün yaptığı bir iyiliği kaydetmesini öneriyor. İyilik yapmanın alışkanlık haline geldiği zaman, çocuklarınızın daha yardımsever olacağını belirtiyor.

“ÇOCUKLARINIZIN BİR TOPLUM

HİZMETİNE KATILMALARINI SAĞLAYIN”

Hayırsever vakıflar ve koruma dernekleri çocuğunuzla birlikte katılabileceğiniz çeşitli toplumsal hizmet çalışmaları düzenleyen kurumlardan bazılarıdır.Aile bireylerinin çeşitli şekillerde projelere katılarak başkalarına yardım etmesi, hem çocuklarınızın topluma karşı daha duyarlı olmasını, hem de sosyal becerilerinin daha da gelişmesini sağlayacaktır. Mümkün olduğunca bu çalışmalara çocuğunuzla beraber katılın.

Çocuklarınızından Beklediğiniz Düşünceli Davranış Çıtasını Yükseltin.

Kırbıyık, Öncelikle ailelerin çocuklardan bekledikleri sorumlu davranış çıtasının yükseltilmesi gereğini savunuyor. Çocuğun ev ortamında yaşına uygun sorumluluklar alması gerektiğini belirtiyor. Çünkü çocuktaki empatik anlayış, öncelikle en yakınlarına empati kurarak gelişiyor. Kırbıyık’a göre, verilen çocuğa verilen sorumluluklar yaşla birlikte değişen, gelişen şekilde ele alınmalıdır.

“ÇOCUKLARINIZLA

SIKINTILARINA

DAİR KONUŞUN”

Sizin başka insanların, toplumların sıkıntılarına önem vermeniz ve bunu tartışma konusu olarak gündeme getirmeniz, hem çocuğunuzun duyarlılığını artıracak, hem de çocuğunuzun bakış açısını, bilgi düzeyini, ifade yeteneğini geliştirecektir. Haberleri beraber seyredip, orada karşınıza çıkan toplumsal olayları irdeleyen bir konu üzerinde tartışabilirsiniz. Örneğin, çocuğunuzla Afrika’daki kıtlığı konuşabilirsiniz. Oradaki insanların bir günü nasıl geçiyor, güncel sıkıntıları neler ve o insanlar için neler yapılabilir, bunun üzerinde birlikte düşünebilirsiniz. Ya da çevrenizde sıkıntılarına şahit olduğunuz insanlara dair konuşabilirsiniz. Doğu bölgelerimizde yaşayan insanların kış mevsiminde yaşadıklarına, onların hayatlarına dair konuşabilir ve orada yaşayan insanların hayat şartlarını iyileştirebilmek için neler yapılabileceği konusunda tartışmalar yapabilirsiniz. Daha küçük çocuklarda “şimdi havalar soğudu acaba kuşlar nasıl yiyecek bulur” gibi konuşmalar da çocuklarda empatiyi geliştirir. Bu tür konuşmalar çocuğunuzun bakış açısını ve de hayata dair düşüncelerini etkiler. Çocuklarımız, hayatı sadece bizlerin yaşadığı açıdan değil, çok farklı yaşamsal deneyimlerden oluştuğunu bilerek yaşarlarsa, toplumsal duyarlılıkları daha da gelişebilir.

 

 

Bu haber 1298 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...