Etüt merkezi sahiplerinin feryadı

6 Mart 2017 16:28

Etüt merkezi sahiplerinin feryadı

 

M.Tanzer Ünal

 

Empati yapın!

Bu sözüm, devleti yönetenlere…

Kendinizi Etüt Merkezi sahiplerinin yerine koyun.

Devlet demiş ki, “Etüt merkezi açın”, siz de açmışsınız.

Masrafa girmişsiniz, borç almışsınız, kredi almışsınız, bina kiralamışsınız, uzun vadeli kira sözleşmelerine imza atmışsınız.

Aradan iki yıl geçmiş geçmemiş, devlet ne olup bittiğine bakmadan, “Etüt merkezlerini kapattım” deyivermiş.

Ne düşünürsünüz?

Ne hissedersiniz?

İyi şeyler düşünmez, kendinizi çok kötü hissedersiniz değil mi?

İşte etüt merkezi sahipleri de son günlerde bu durumda.

Moralleri bozuk, perişan haldeler.

Milli Eğitim, bildim bileli yaz- boz tahtası!

Milli Eğitim’de “yaz- boz tahtası” uygulaması devam ediyor.

Bildim bileli bu böyle!

AKP’den önce de böyleydi, AKP’den sonra ipin ucu iyice kaçtı.

15 yılda onca bakan değişti, sistem bir türlü oturmadı.

Her gelen, tartışmadan etmeden kendi kafasına göre değişiklik yapıyor.

Son değişiklik “etüt merkezleri” ile ilgili.

Hükümet, dershaneleri kapatırken yerine etüt merkezleri açılmasına izin vermişti.

Öğrenciler sınavlara buralarda hazırlanıyordu.

Etüt açma izni önce 3 derse, sonra 1 derse düşürüldü, arkasından da merkezler kapatıldı.

Kanun Hükmündeki Kararname ile…

1 Temmuz 2017 tarihinden itibaren etüt merkezlerinin faaliyetleri resmen ve fiilen sona ermiş olacak.

Devlet önce açın dedi, sonra…

Sevgili okurlarım, etüt merkezlerinin kapatılma kararı, eğitim sektöründe büyük bir hayal kırıklığı ve tedirginlik yarattı.

Bu konuda değişik çevrelerden tepkiler geliyor.

Şikâyetler şu noktalarda yoğunlaşıyor:

*Biz etüt merkezlerini iki yıl önce devletin yönlendirmesiyle açtık.

*Halen ülkemizde 2 bin 6 etüt merkezi çalışır durumda. 500 kadar etüt merkezi ise açılış izni almış, hazırlık yapıyor.

*Etüt merkezlerinin toplam 5 binden fazla ortağı, 50 civarında çalışanı var.

*Biz devlete güvenerek bu etüt merkezlerini açtık. Bir etüt merkezi açabilmek için hiç harcamadım diyen 150-200 bin lira para harcamıştır. Kredi aldık, borç aldık… Mal sahipleriyle kira sözleşmesi yaptık. Biz bu borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz? Kira sözleşmesinden doğan tazminatları nasıl karşılayacağız? Çalışanların işine son verirken, yasal haklarını nasıl ödeyeceğiz?

*Sınav sistemi olduğu sürece, sınavlara hazırlık kursları ve etüt merkezleri olacaktır.

*Terör örgütü mensuplarının etüt merkezlerinde çalıştığı iddia ediliyor. Kesinlikle doğru değil. Kapatılan okul ve dershane öğretmenleri, ya evlerinde ders veriyorlar, ya da merdiven altı tabir edilen danışmanlık merkezlerinde çalışıyorlar. Etüt merkezlerinde bu tür öğretmenler yok. Eğer varsa bunları ayıklamak da zor değil. 

Ne yapılmak isteniyor?

Yapılmak istenen şu:

İlköğretim öğrencilerinin, okul dışında herhangi bir takviye kursuna gitmesine izin verilmeyecek.

Görünen bu!

İyi de, bu karar eşitsizlik yaratmayacak mı?

Zenginler, çocuğunu özel öğretmenlerle en iyi şekilde yetiştirecek, parası sınırlı halk tabakası ise, dershane ve etüt merkezleri kapatıldığından bundan mahrum kalacak…

Sonuçta olan, toplumdaki alt ve orta tabakaya olacak.

Yarışta hep geri kalacaklar.

Bu, olayın bir boyutu!

Diğer boyutu ise, devlete güvenip etüt merkezi açan ve borçlanan girişimcilerin, işadamlarının durumları…

Bunların günahı ne?

Devletin verdiği söze güvenip işyeri açmak, istihdam yaratmak, vergi ödemek mi?

Ne yapılmalı, ne yapılabilir?

Bir defa öncelikle devlete güvenip yatırım yapanların mağduriyetleri giderilmeli.

Süre uzatılmalı, kapatma tarihi 1 Temmuz 2017’den en erken 1 Temmuz 2019’a alınmalı.

Haa bu arada etüt merkezlerinde çalışanlardan güvenlik yönünden şüphe ediliyorsa, en sıkı şekilde denetlenmeli.

Ancak bunlar yapılırsa, devlet, bu sektörde yatırım yapan ve çalışanların güvenini tekrar kazanır.

Aksi davranış devlete prestij kaybettirir.

Hiç kimse devletin sözüne güvenip bundan böyle yatırım yapmaya kalkışmaz.

Yok eğer amaç, ilkokul öğrencilerini okul dışında herhangi bir kuruma teslim etmemekse, o zaman eğitim sistemini değiştireceksin.

Bir taraftan, “Denetleyemiyorum, güvenlik yönünden sıkıntı yaratıyorlar” deyip dershane ve etüt merkezlerini kapatırsan, bu görevi “Sosyal Etkinlik Merkezi” adı altında belediyelere verirsen, işin boyutu değişir.

Etüt merkezlerinin kapatılmasına karar verenler, verdikleri kararı enine boyuna yeniden gözden geçirmeli.

Bunu yaparken de etüt merkezi sahiplerinin lütfedip görüşlerini almalı.

Bu haber 641 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...