“Engelsiz bir Isparta, yaşanabilir bir kent için el ele”

26 Aralık 2012 19:32

ENMER Müdürü Yusuf Açıkel, 31 Aralık 2012 tarihinde sona erecek olan ‘Bez Bebek Geri Geliyor’ prjesinin sonunda iki kurum desteği ile engelliler için gelir elde edilebilecek bir atölye kurulmasını istediklerini belirtti.

SDÜ Engelliler Araştırma Merkezi (ENMER) tarafından hayata geçirilen “Bez bebek geri geliyor” projesi 31 Aralık’ta sona eriyor. Projede gelinen son aşama değerlendirilerek, engellilerin istihdam sorunları ve çözüm yolları konferansta tartışıldı.

 İlahiyat Fakültesi Hafız İbrahim Demiralay amfisinde düzenlenen konferansa Vali Yardımcısı Kadri Canan, SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Akyıldız, BAKA Genel Sekreteri Tuncay Engin, İŞKUR İl Müdürü Hüseyin ergin ve çok sayıda davetli katıldı.

Etkinlikte ilk olarak konuşmayı SDÜ Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi (ENMER) Müdürü Yusuf Açıkel yaptı.

“TÜM KAMUOYUNDAN POZİTİF FARKINDALIK

 OLUŞTURACAK TEDBİRLER BEKLİYORUZ”

Açıkel; “Üniversitemiz Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak yürüttüğümüz ‘Bez Bebek Geri Geliyor’ Projesinin son değerlendirme toplantısında ve akabinde proje ile ilgili de ilgisi bulunan ‘Engellilerin İstihdam Sorunları ve Çözüm Yolları’ konulu konferansında bir araya geldik.

Merkezimiz; engellilerin hayata dair her alanda yaşam standartlarını ve kalitelerini yükseltmek, sosyal içerisinde entegre ve başkalarına bağımlı olmaksızın devam ettirebilen bir engelli profiline ulaşmak için araştırma ve uygulama faaliyetlerinde bulunmakta olduğunu belirterek; “Bu faaliyetleri yaparken de engelli ve engelli yakınlarına faydalı olacak çalışmalar yapmayı kendisine misyon edindiğini, bugüne kadar birçok bilimsel, sosyal, mesleki aktiviteler düzenlemiş ve Isparta ile bölge illerdeki engelli camiasına vizyon oluşturmak amacıyla ışık tutmuş, lokomotif olmuş, bundan sonra da olmaya devam edeceği, dolayısıyla merkezimizin insanlık var oldukça varlığı devam edecek olan engelliler için hayatı engelsiz hale getirmek amacıyla faaliyet ve çalışmalarına devam edecektir. Engelsiz bir Isparta için tüm kamuoyundan pozitif farkındalık oluşturacak tedbirler beklediğini belirmiştik. Bugün son değerlendirmesini yaptığımız ‘Bez Bebek Geri Geliyor’ adlı oyuncak projesi, TC Avrupa Birliği Bakanlığı, AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından hibe projesi kapsamındadır. Bu proje ile Türkiye’de ekonomik sebeplerden dolayı yoğun ilgi gören uzak doğu oyuncaklarının kullanımına, oyuncaklardaki kanserojen maddelere ve ekolojik oyuncak çekmek istedik. Dolayısıyla şiddet içeren oyuncakların çocuklarda psikolojik sebeplere yol açtığından dolayı merkez olarak bu konuda farkındalık oluşturmayı hedefledik.

“GRUP ETKİNLİKLERİ DÜZENLEDİK”

Ayrıca engelli ve engelsiz tüm çocuklarla birlikte ekolojik oyuncak çalışmaları ve grup etkinlikleri düzenledik. Bu kapsamda Isparta’da 3 ayrı yerde atölye kurduk. Bu proje vesilesi ile Isparta’da kurulan tüm engelli derneklerini, rehabilitasyon merkezlerini, engelli okullarını, huzurevini, Isparta müzesini, aile ve sosyal politikalar il müdürlüğünü ziyaret etme ve üniversitemiz engelli kulüp yöneticileri ile bir araya gelme fırsatı bulduk. Yine projemizi ulusal ve yerel medyada tanıttık. 11 Aralık’ta ta sergi açılışı yaparak, tanıtıcı broşür ve benzeri materyaller dağıttık. Ayrıca ara değerlendirmeler yaparak, anketler hazırlayarak eksikliklerimizi düzelttik.

“ENGELLİLER İÇİN ATÖLYE KURULSUN”

31 Aralık 2012 tarihinde sona erecek projemizin sonunda iki kurum desteği ile engelliler için gelir elde edilebilecek bir atölye kurulmasının uygun olacağını düşünüyoruz. Bu düşünceyi gerçekleştirmek için de BAKA Genel Sekreterinin konu ile ilgili bilgiler vermesini ve İş-Kur Müdürünün, engellilerin sorunları ile ilgili Konferans vermesini sağlıyoruz. Kısaca bu projenin sonunda büyük bir tecrübe kazanarak gençlerimize sabrı, özverili çalışmanın ve hoşgörülü olmanın, kısaca sorumluluk bilincinde olabilmenin önemini vurgulamaya çalıştık.

Ayrıca 26 gencimiz sertifika almaya hak kazanmıştır. 25 arkadaşımıza da yaptığı katkılardan dolayı teşekkür belgesi takdim edeceğiz.

“ULUSAL VE ULUSLARARSI PROJELERE İMZA ATACAĞIZ”

Sayın rektörümüzün verdiği talimatla üniversitemizi engelsiz hale getirmek için engelsiz kampus projesi ile şu anda, eskiden yapılmış ve ulaşılabilirliği mümkün olmayan mekanlarımız tadilata alınmıştır. Bu bağlamda; kültür merkezi, çiftçi eğitim merkezi, doğu ve batı yatakhaneleri ile daha pek çok yerimiz engellilerimizin de kolayca kullanabilecekleri hale getirilmektedir. İnşallah serginin bitiminden sonra merkezimizde engelli ve ailelerine sergi ve konferanslar düzenleyerek sizlerle birlikte ulusal ve uluslar arası projelere imzalar atacağız. Bu bağlamda Engelsiz Turizm Merkezi Projesi, engelli ve ailelerinin boş zamanlarını geçirebilecekleri eğlenme, dinlenme ve spor aktivitelerini yapabilecekleri, bunların yanı sıra atölyelerde mesleki bilgi ve beceri kazanabilecekleri ‘engelsiz hayat merkezi’ projesi ve yurt dışından ithal ve yüksek ücretli engelliler için getirilen yardımcı teknoloji ürünlerinin yerli malı olarak üretilip geliştirilerek milyonlarca engelli ve yakınlarının hizmetine sunulacağı ‘Engelli Teknolojileri Geliştirme Merkezi’ projesi hayata geçirmeyi planlıyoruz.

Öte yandan, öğrencilerimiz ile ilgili olarak da eğitim ve sınav uygulamalarını bir bütün olarak ele alan ön lisans, lisans ve doktora düzeyindeki tüm eğitimleri kapsayan, tüm engel gruplarına yönelik düzenlemeler içeren, özürlü öğrenciler eğitim öğretim ve sınav uygulamaları yönergesi yürürlüğe girmiştir. Engelli öğrencilerimiz üniversitemizin tüm imkanlarından faydalanmaktadır. Yine çok yakında engelli öğrencilerimiz için spor faaliyetleri başlatıyoruz.

SDÜ, 7. ENGELSİZ ÜNİVERSİTE

ÇALIŞTAYINA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK

İnşallah çok yakında bir Anadolu üniversitesi; yeni bizim üniversitemiz mart ayında sayın Rektörümüzün kabulü ile konusu ‘Sonuç Odaklı Süreç İyileştirmesi’ olan 7. Engelsiz Üniversite çalıştayına ev sahipliği yapacaktır.

Gelin hep birlikte engelli vatandaşlarımıza destek vererek. Onların yaşamlarını kolaylaştıralım. Unutmayalım ki; bugün sağlıklı olabiliriz ama yarın kendimizin, çocuklarımızın, engelli olabileceğini unutmayalım. Eğer bugün tedbirimizi alırsak, yarın kendimiz bu işin içerisinde olduğumuzda kolaylıkla bunlara ulaşmış olacağız.Bu projede bizlere destek olan başta değerli Rektörümüz sayın Hasan İbicioğlu olmak üzere; üniversitemiz mensupları ve mesai arkadaşlarımıza, atölyelerde çalışan tüm öğretmen ve öğrencilere, değerli konuşmacılarımıza teşekkür ediyorum”

“SDÜ, ISPARTAMIZA ÇOK ŞEY KATIYOR”

BAKA Genel Sekreteri Tuncay Engin; “Bu konu, gerçekten benim çok fazla önemsediğim bir konu. Çünkü toplumumuzun bir parçası olan, akrabamız, komşumuz, çevremizde her zaman bulunabilme ihtimali olan ve bulunan ve toplumumuzun yaklaşık %13’ünü teşkil eden engelli kardeşlerimiz için yapılan güzel bir faaliyetin sonuç toplantısındayız. Bundan dolayı gerçekten mutluyum. Süleyman Demirel Üniversitemiz, Isparta’mıza çok şey katıyor. Sosyal, kültürel, ekonomik anlamda çok değerli katkılarda bulunuyor. Bundan dolayı yaptığımız faaliyetler dolayısıyla bundan önceki hizmet edenler de dahil olmak üzere tüm akademik camiayı, Isparta’mıza yaptığı katkılar nedeniyle kutluyorum. Benim çok etkilendiğim bir söz var; ‘ayakkabım olmadığım için üzülüyordum, ta ki ayakları olmayan birini görene kadar’. Yani toplumsal duyarlılık çok önemli, empati yapmak çok önemli. İnsanlar sadece kendini düşünmemeli, bireysel ve bencil davranmamalı. Hayata bakışımız da böyle olmalı. Buna yönelik olarak da bütün kurumlar da üzerlerine düşen sorumluluğu, kanunî gerekçelerin çok ötesinde insanî gerekçelerle yapmalı her şeyden önce.bugün SDÜ Engelliler Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nün etkinliği için beraberiz. Kendilerini ve katkı sağlayan bütün arkadaşları kutluyorum.

“ENGELLİLER İÇİN HAZIRLANAN

PROJELERE DE DESTEK VERMEYE HAZIRIZ”

BAKA olarak biz de bölgenin kalkınmasına yönelik çalışmalar yürütüyoruz ve yaklaşık 2,5 yıldır faaliyetteyiz. Şu ana kadar bin’leri aşkın istihdama vesile olduk. 150 civarında projeye destek sağladık. Yatırımcılarımıza, sanki yatırımı biz yapıyormuşuz gibi yardım ediyoruz. Bu, her şeyden önce bizim doğduğumuz topraklara olan insanî, vicdanî bir borcumuz. Projelere de destek sağlıyoruz. Bu kapsamda her yıl mali destek çağrısına çıkıyoruz. En son çıktığımız çağrı 10 gün önce başladı, Mart ayının 13’üne kadar bize projelerin getirilmesi gerekiyor. İstihdam sağlamak bizim birinci özelliğimiz. İstihdamın artırılması, katma değer üretilmesi bizim birinci özelliğimiz Kalkınma Ajansı olarak. Bununla ilgili projeler getirilebilir ama her şeyden önemlisi kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması felsefesi ile sürdürülebilir projelere de destek sağlarız ama gerçekçi olmalı, 1 yıl sonra vergiler toplanan devlet kaynağının çarçur edilmesine fırsat bırakılmamalı. Olumlu projelere destek sağlamaya hazırız ama şu an için daha çok ekonomik projeleri desteklemek birinci özelliğimiz. İşsizlik verileri azalmaya başladığında sosyal projelere de belki yarı yarıya kaynaklarımızı tahsis edebilme noktasına geleceğiz. Engelli kardeşlerimiz için hazırlanan projelere de destek vermeye hazırız”.

“İNSANLIK VİCDANI GALİP GELİYOR”

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Akyıldız; “engelliliğin ortaya çıkışının iki nedeni var. Bir tanesi kader, bir tanesi de insanların ruhlarında, vicdanlarında asıl oralarda ortaya çıkan engelliliğin yer yüzünde kan ve revan içerisinde insanlığı bırakarak ortaya çıkardığı engeldir.

Her şeye rağmen insanlık vicdanı gelip geliyor. Eğer insanlık vicdanı galip gelmemiş olsaydı yer yüzünde savaşlar istisna, barış ise asıl olmaz idi.

İnsanların din, dil, cinsiyet vs. ne kadar farklılık varsa bunları gözetmeksizin bütün insanlığı kuşatan insanlık vicdanı var.

İnsanlık vicdanının galip olması demek; insanlığı yaşatacak tüm tedbirlerin alınması demektir.

Üniversitemiz ENMER Müdürlüğü’nün bu konuda çok büyük bir anlamı var. Bu proje, sadece bizim ülkemizde yapılmış ve çok büyük bir anlam taşıyan bir proje değildir, global insanlık vicdanına ilişkin bir projedir. Toplumun %13’ü engelli vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Sadece bir engelliye sahip çıkmak değil, onları kendi psikolojik dünyaları ile toplumla barışık hale getirmenin, sadece insanî değil, ekonomik ve sosyolojik dönüşümleri vardır. Projede emeği geçen herkesi kutluyor, teşekkür ediyorum”. 

“ISPARTA ÇOK YAKIN BİR GELECEKTE

ENGELLİLER İÇİN ENGELSİZ BİR KENT HALİNE GELİR”

Vali Yardımcısı Dr. Kadri Canan, “’Bez Bebek Geri Geliyor’ projesinin açılışını engelliler haftasında yapmıştık. Proje hazırlama salonunu gezdiğimizde ne kadar güzel çalışmaların bulunduğunu gördük. Bu güzel projeyi hazırlayan ENMER Müdürü Yusuf Açıkel’i ve çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum. Engelli ocuklarımız ve sağlam çocuklarımız birlikte bu bebekleri yapmışlar. Bu gibi güzel çalışmalara her zaman destek vermemiz gerekiyor. Bundan sonra da hep birlikte, elele, devam edeceğine inanıyorum. Engellilik, bir gerçek. Bunu göz ardı etmemiz mümkün değil. Üzücü tabi ki ama engelliyi ev hapsetmenin de, soysal hayattan dışlamanın da hiçbir anlamı yok. Artık bunu düşüne de yok zaten. Her geçen gün toplumda değişik kamu kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerinde, bireylerde, engellileri toplumsal hayata daha iyi nasıl entegre ederiz çalışmalarının ön planda olduğunu ve bu konuda duyarlılığının arttığını görüyorum. Bu çok güzel bir gelişme. Bizim Isparta’mızda da el birliği ile bu çalışmaların her geçen gün arttığını görüyoruz. Bu beni sevindiriyor. İnşallah Isparta çok yakın bir gelecekte engelliler için engelsiz, yaşanılabilir bir kent haline gelir. Bu bizi çok mutlu eder. Bu amaçla yapılan bütün çalışmalarda vilayet olarak yanınızdayız. Projede emeği geçen herkesi tebrik ediyorum”. 

ENGELLİLERİN İSTİHDAM SORUNU MASAYA YATIRILDI

Konuşmaların ardından, İş-Kur İl Müdürü Hüseyin Ergin, ‘Engellilerin istihdam sorunları ve çözüm  yolları’ konulu Konferans verdi.

 Ergin; “İşsizlik ve istihdam zor bir konu. Çünkü işsizlik, huzursuzluğu, kargaşayı ifade eden ve toplumları kargaşaya sürükleyen bir kelime. İstihdam mutluluğu ve huzuru ifade eden bir kelime. Dolayısıyla dünyada bununla ilgili çalışmalara katkı sağlayan, dünyanın en fazla kafa yorduğu çalışmalardan bir tanesi, işsizliği nasıl en aza indiririz, nasıl önleriz çalışmalarına sürekli olarak kafa yorulan bir çalışma olduğu için bu çalışmalar elbette ki hem ülkedeki huzuru sağlamaya yönelik bir çalışma, hem de insanların mutluluğunu geliştirilmeye yönelik olan bir çalışma.

Dünyada şu an işsizlik artan bir trend içerisinde devam ediyor. Belki de devamlı örnek olarak bizlere sunulan Avrupa Birliği, şu anda ülkeler ortalamasına baktığımız zaman %12’lerde işsizlik oranları ile mücadele ediyor. Gelişmişlik düzeyi yüksek olarak örnek gösterilen bu ülkelerin içerisinde iflas etmiş, artık iflas bayrağını çeken ülkeler var. Ülkemizde ise şu an itibariyle işsizlik oranı %8’lerde. Elbette ki bu çalışmaların amacı bu işsizliğin en aza indirgenmesi ve önlenebilmesi için.

Hepiniz gelecekte istihdam amaçlı olarak bir gayret sarfedeceksiniz. SDÜ gibi değerli üniversitede bulunuyorsunuz. Şu an itibariyle amacınız eğitimse çok iyi çalışmanız gerekiyor. İşsizlikle mücadele eden bir kurumun başında olduğum için bunu söylüyorum. Çünkü sadece diplomanın yetersiz olduğunu bildiğim için bunu söylüyorum. Artık bunun yanında ek özelliklere sahip olmanız gerek. Çok iyi şekilde dil bilmeniz gerek. Donanımlı olmanız gerek.

Özürlülerin istihdamına gelecek olursak; özürlülerin ekonomik ve sosyal yaşama katılmaları tüm ülkede üzerinde durulan bir konudur. Ülkemizde çeşitli yasal düzenlemeler, özürlülerin istihdamını korumaya yöneliktir. Bunları nasıl daha iyi şekilde istihdam ederiz, nasıl istihdamına katkı sağlarız açısından yapılan çalışmalardır. Ancak burada şunu görüyoruz; Amerika’da 1990 yılında Amerika Senatou’nun yapmış olduğu yasal bir çalışma ile artık çalışan özürlülerin yaşam düzeninin nasıl iyileştirilir bunun bir yasa çalışmasını yapıyorlar”.

 

 

Bu haber 978 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...