Türk Dünyası’nın Büyük Kaybı: Turan Yazgan Hakk’a Yürüdü -2

7 Aralık 2012 18:21

Op.Dr.Levent Başyiğit

Türkocakları Isparta Şubesi Başkanı

 

Türk Dünyası’nın Büyük Kaybı: Turan Yazgan Hakk’a Yürüdü -2

 

Türk Dünyası’nda bunlar yapılırken, Vakfın İstanbul’daki kültürel çalışmaları hız kesmeden devam etti. Türk Dünyası Araştırmalar Dergisi, Türk Dünyası Tarih Dergisi alanlarında herkesin her zaman yararlanabildiği çok değerli makaleler ve araştırmalarla kalıcı birer ilim ve fikir merkezi niteliğini kazandılar. Süleymaniye’deki Vakıf merkezi yıllarca sadece kültür çalışmalarının yapıldığı bir yer değil, sosyal işlevi olan, millî şuur sahibi aydınların, gençlerin buluştuğu, milliyetçi kuruluşların da her zaman yararlandıkları bir hizmet mekânı oldu. Ancak yerin bu özelliği birilerini tedirgin etti. Birkaç yıl önce Vakıflar kira bedelinin zamanında ödenmediğini öne sürerek tahliye davası açtı. Ekonomik imkânları bütün milliyetçi kuruluşlar gibi sınırlı olan, belirli merkezlerden yardım alamayan Turan Hoca’nın vakfı kullandığı yerlerin tamamına yakın kısmından bu yolla tahliye edildi. Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı son yıllarda daracık bir alana sıkıştırılmak suretiyle sosyal ve kültürel işlevleri önemli ölçüde engellenmiş oldu.

Bu sıkıntılı süreçte Hoca’nın bir çıkış yolu bulmak için nasıl çırpındığını, nerelere ve kimlere başvurduğunu yakından biliyorum. Son defa 2012 yılının yaz başında çocuk şenliğini düzenlerken ilgili kurumlar son dakikaya kadar sunduğu projeyi bekletmişler, faaliyeti tıkanma noktasına getirmişlerdi. Ancak Hoca’nın üniversiteden öğrencisi olan Cumhurbaşkanı Gül’ün son dakikadaki girişimiyle şenlik 18.nci defa ve muhtemelen son defa yapılabilmişti. Bütün bu sıkıntılar, zorluklar doğal olarak Turan Hoca’yı çok üzüyor, sağlığını olumsuz şekilde etkiliyordu. Ama inancından kaynaklanan inanılmaz bir direnç ve metanete sahipti. Pek çok insanın defalarca “yeter artık” deyip pes edeceği şartlara rağmen sebat etti; çizmelerini çıkarmayı hiç düşünmedi.

 

Konuşmalarındaki heyecanlı üslubun ötesinde aklıselim sahibi, şartları doğru okuyan bir insandı, imkânsızlıkları imkana dönüştürebilen bir beceriye sahipti. Mütevazı bir Anadolu ailesinin, okuma yazma bilmeyen bir babanın çocuğuydu. Kendi ifadesiyle doğduğu, çocukluğunu yaşadığı Eğirdir’de “göle girip yüzer, yalın ayak koşuşturup tepelere çıkar, keçilerle oynardık; yalın ayak büyüdük biz.”

 

Turan Yazgan’ın ebedi hayata intikali, Türk Dünyası ve milliyetçi camia için çok büyük bir kayıptır. Tümüyle eseri olan Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı sıradan bir kuruluş değildir. Yazgan’ın Vakıf aracılığıyla Balkanlar’dan Türk Dünyası’na kadar geniş alanlarda kurduğu eğitim ağı, milli şuur sahibi aydınlara büyük Türk birliği ülküsünün gerçekleşmesinin yolunu ve yöntemini gösteren tarihi bir örnektir. O’nun bıraktığı yerden bu misyonun aynı inançla sürdürülmesi ve daha da genişletilip derinleştirilmesi kuşkusuz kolay değildir. Ancak Türk Dünyası ülküsü romantik bir söylem ve tören retoriği olarak kalmayacaksa, hayata geçirilip yüzyıla damgasını vurması başarılacaksa bu ve benzer hizmetlerin aynı çizgide canlı ve etkili şekilde sürdürülmesinden başka yol yoktur.

 

Türkocakları olarak O’nu rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz; mekânı Cennet olsun.

Bu haber 826 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...