Haberler
Başdeğirmen’den Yeni Yıl mesajı
Gül Yağ´ının hikayesi..
6 Haziran 2016 16:01Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'inin gerçekleştirildiği Isparta'da bahçelerden toplanan tonlarca gül, zahmetli işlemlerin ardından fabrikalarda gül yağına dönüşüyor.
Müftüzade Gülcü İsmail Efendi'nin 1870'li yılların başında gülü Isparta'da küçük bir alanda toprakla buluşturmasıyla kentte başlayan gülcülük, aradan geçen yaklaşık 2 asrın ardından Isparta'yı "dünya gül başkenti" haline getirdi.
Halen yaklaşık 20 bin dekarlık alanda 12 bin kişinin ürettiği Isparta gülü, yağ üretimine uygun olması ve güçlü kokusuyla başta Fransız firmalar olmak üzere, dünyada önde gelen parfüm üreticilerinin öncelikli tercihi arasında yer alıyor.
Her yıl mayıs ayının ortalarında başlanan hasadı 25 gün süren gül, zorlu yolculuğun ardından pazarlamaya hazır hale geliyor.
Güneş ışınlarının, güldeki yağı azaltarak rekolteyi düşürmesi nedeniyle gül hasadı yapan üreticiler, güneş doğmadan eşleri, çocukları ve bahçenin büyüklüğüne göre yevmiyeli çalışan işçileriyle sabahın erken saatlerinde gül bahçelerine doğru yola çıkıyor.
Güllerin eşsiz kokusu arasında bahçelere gelenler, günün ilk ışıklarıyla gül toplamaya başlıyor. Yeterli büyüklüğe ulaşmış güllerin hasadını öğleden önce yapan üreticiler, çuvallara doldurdukları gülleri, bölgedeki alım merkezlerine götürüyor.
Burada tartımın ardından fabrikalara götürülen güller, işlenmek üzere kazanlara dolduruluyor.
Fabrikadaki kazanlarda 1,5 ton sıcak suya boşaltılan güller, iki saat süren kaynatma işleminin ardından yağlı su olarak başka kazanlara naklediliyor. İkinci bir kaynatma işleminin ardından gül yağı, sudan süzülerek ihracata hazır hale getiriliyor.
Gül, Gülyağı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (GÜLBİRLİK) Genel Müdürü Hasan Çelik, geçmişte çok küçük bir alanda yapılan gülcülüğün bugün çok geniş alanlara yayıldığını söyledi. Çelik, Isparta'da herkesin küçük alanlarda da olsa gülcülükle uğraştığını, Isparta gülünün dünyanın bir numarası haline gelmesine katkı sağladığını ifade etti.
Çelik, Isparta gülünün güçlü kokusu ve kalitesi ile dünyada bir marka değeri haline geldiğini, dünyadaki sayılı parfümeri firmalarının kaliteli parfüm için Isparta gülünü tercih ettiğini vurgulayarak, Fransa başta olmak üzere İngiltere, Belçika ve Hindistan'ın da aralarında bulunduğu 10 ülkeye gül yağı ihraç ettiklerini kaydetti.
Çelik, 25 günlük gül hasadının, üreticilerin 11 aylık emeklerinin karşılığını aldığı bir zaman dilimi olduğunu söyledi.
Bu dönemde gerçekleştirilen hasadın zahmetli bir süreç gerektirdiğini belirten Çelik, üreticilerin güneş ışınlarının güldeki yağ oranını azaltması, bunun da rekolte kaybına neden olması nedeniyle henüz gün doğarken gül toplamak için gül bahçelerine doğru yola çıktığını ifade etti.
Çelik, burada toplanan güllerin alım merkezlerinde toplandıktan sonra fabrikalara götürüldüğünü, fabrikadaki kazanlara doldurulan gülün sıcak suyla işlenerek yağının çıkarıldığını anlattı.
Ortalama 4 ton gülden 1 kilogram yağ çıkarıldığını kaydeden Çelik, Isparta genelindeki üretiminin 6-7 bin ton arasında olduğunu, buradan elde edilen yağın ortalama 9 bin avrodan satıldığını söyledi.
Üreticilerin güle, ekonomik bir uğraş olmanın yanında milletin inanç sisteminde ve kültüründeki önemli bir yere sahip olması açısından önem verdiğini belirten Çelik, bu kültürü gelecek nesillere aktarmayı kendilerine misyon edindiğini sözlerine ekledi.