“Bebekler emin ellerde”

26 Mart 2016 10:00

Kanal32’de her pazartesi ekrana gelen Isparta’nın en çok izlenen programı Basın Kulübü Doktorum’da bu hafta Davraz Yaşam Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doktor Zehra Akça’yı ağırladı. Modernleşen yeni doğan yoğun bakım ünitesinden bahseden Dr. Akça, “Bebekler emin ellerde” dedi.

Gazeteciler Mehmet Erçakır ve Soner Toros’un hazırlayıp sunduğu Basın Kulübü Doktorum bölümünde Davraz Yaşam Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doktor Zehra Akça, yeni kurulan yeni doğan yoğun bakım ünitesini anlattı.
Bebeklerdeki bağışıklık sisteminin zayıf olduğunu dolayısıyla enfeksiyon risklerinin fazla olduğunu ifade eden Dr. Zehra Akça, “Zayıf olduğu için enfeksiyon ihtimalinin ağır geçme ihtimali daha fazladır. Dolayısıyla erken dönemde hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi önem arz eder. Son zamanlarda prematüre bebeklerin doğumu daha çok arttı. Dolayısıyla bu durumda yoğun bakım üniteleri prematüre bebeklerin yoğun bakım ihtiyacı önem arz eder. Biz yoğun bakımda prematüre bebeklerin takibini yapabiliyoruz. Hasta mature bebeklerin takiplerini yapabiliyoruz. Normal doğum veya sezaryenden sonra taburcu ettiğimiz anne yanında veya evde takip yapılan ama hastalığı ilerleyen bebeklerin takiplerini yapıyoruz. Amacımız bu bebeklerin takiplerini yapıp teşhis ve tedavi edip sağlıklarına kavuşmalarını sağlamak” dedi.
NİTELİKLİ PERSONEL
Yeni doğan yoğun bakımda çalışan personelin tecrübeli alanında eğitim almış kişiler olduğunu ifade eden Uz. Dr. Zehra Akça, deneyimli bir ekiple çalışmanın şart olduğunu söyledi. Dr. Akça şöyle konuştu: “Burası prematüre bebeklerin yoğunlukla izlendiği bir ünite. Matür bebekler de izleniyor burada. Prematüre bebekler sadece oksijen tedavisi alabildikleri gibi ileri derecede solunum makinesi desteği alan bebekler de olabiliyor. Hafif gruptan ağır gruba kadar hasta takibi yapabiliyoruz. Bu takipleri yapabilmemiz için deneyimli hemşirelerimizin olması gerekiyor. Hemşirelerimiz 12 tane mevcut şuanda. Hepsi de yaklaşık 2 ya da 3 yıl kadar bu tarz bebeklerin takip yapıldığı eğitim yapılmış arkadaşlarımız. Bebeklerde acil bir müdahale gerekirse doktorun ve hemşirenin rahat müdahale edebileceği açık yatakların olması gerekiyor. Üstten ısıtıcı olması gerekiyor çünkü bebeklerin ısıları hemen düşer. Açık yataklarımız var ve üstten ısıtmalı. Hem yeni doğan ünitemizde var hem sezaryen ünitemizde var hem de doğumhanemizde var. Bu bebekler müdahale yapıldıktan sonra kuvöze alınması lazım. Nemlendirici kuvözlerimizde mevcut. Bebeklerin eğer akciğerlerinde bir problem varsa röntgen çekilmesi lazım bu kapsamda bu cihazlarımız da mevcut. Bazen bebeklerde morarma tabloları meydana gelebiliyor. Bu nedenle oksijen ölçümleri gerekebilir. EKG’lerinin çekilmesi gerekebilir. Onun içinde monitör cihazlarımız mevcut elimizde”
BEBEKLER NE KADAR SÜRE KALIYOR?
“Hastanemizde doğan prematüre, matür veya hasta doğan bebekler in takiplerini yapabiliyoruz. Çocuk polikliniğimize başvurup yoğun bakım ihtiyacı olan bebeklerin takiplerini yapabiliyoruz. Aynı zamanda dışarıda bebek yoğun bakım ünitesi olmayan hastanelerden gelen bebeklerimizi de kabul ediyoruz burada bakımlarını ve tedavilerini yapıyoruz. Burada yatırdığımız bebekler genelde preterm bebekler. Preterm bebekler haftasına göre yatış süresi değişiyor. Normalde gebelik haftası 38-42 haftaya kadar gebelik haftamız devam ediyor. Bu haftadan önce 37 haftanın altında doğan bebeklere preterm bebek, 38-ve 42 hafta arasında doğan bebeklere term bebek diyoruz. Preterm bebekler haftası küçüldükçe yoğun bakım ünitesinde kalma olasılıkları daha fazla oluyor. Şöyle gruplandırıyoruz; 24 haftayla 31 hafta arasında doğan bebeklere ileri derecede preterm , 23 haftayla 35 hafta arasında doğan bebeklere orta derecede preterm, 36ve 37 haftalkar arasında doğan bebeklere de sınırda preterm diyoruz. İleri derecede pretermelerin solunum makinesinde kalma ve yoğun bakım ünitesine girme olasılıkları diğerlerine göre çok çok daha fazla. Ama matur bebeklerden solunum problemi olup solunum sıkıntısı meydana gelip solunum makinesine aldığımız bebekler de var. Bu biraz bebeğin direncine ve hastalığın şiddetine göre de değişiyor.”

 

Bu haber 993 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...