Haberler
Başdeğirmen’den Yeni Yıl mesajı
Sağlık Turizmi Kümelenme Çalışması Başladı
28 Kasım 2012 18:47Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı'nın (BAKA) Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile birlikte gerçekleştireceği sağlık turizminde yapılacak tüm çalışmaların sistematik olması, konunun paydaşları arasında iletişim ve işbirliği ile pazar payının ve rekabet gücünün artması amacıyla gerçekleştireceği sağlık turizmi kümelenme çalışması başladı.
BAKA ile UNDP’nin yürüteceği sağlık turizmi kümelenme çalışmasının başlangıç toplantısı Antalya Valiliği’nde yapıldı. Antalya Valisi ve BAKA Yönetim Kurulu Başkanvekili Dr. Ahmet Altıparmak başkanlığındaki toplantıya BAKA Genel Sekreteri Tuncay Engin, Vali Yardımcıları Mehmet Kurdoğlu ve Recep Yüksel, sektörün ilgili kamu ve özel kurum ile kuruluşlarının yetkilileri, BAKA Antalya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Alaatin Özyürek ve uzmanlar ile UNDP Sorumlusu Tibet Seyhan katıldı.
Vali Dr. Ahmet Altıparmak, BAKA’nın sağlık kuruluşları, sigorta şirketleri, seyahat acenteleri, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, konaklama tesisleri ve kamu kurumları arasında işbirliğini güçlendirerek, ortak hareket ve yapıcı rekabet gücü ile sağlık turizminin pazar payını artırmayı hedeflediğini belirtti. Sağlık turizmi sektörünün dünyada yılda 100 milyar dolarlık pazar payı ile son derece önemli bir turizm dalı olduğuna dikkat çeken Vali Altıparmak, gelişmiş ülkelerde sağlık turizminin pahalı olması ve bekleme sürelerinin uzunluğu, yapılacak tedavinin ülkenin sigorta kapsamı dışında olması, daha ucuz tedavi olanaklarının ortaya çıkması gibi unsurların sağlık sektörünü önemli ölçüde etkilediğini bildirdi.
5 KAT FAZLA HARCAMA YAPIYOR
Türkiye’ye son yıllarda 100 binin üzerinde yabancı hastanın geldiğini, sağlık için gelen turistin normal turiste göre yaklaşık 5 kat daha fazla harcama yaptığını, sağlık turizmi konusunda Türkiye’nin avantajlı bir ülke olduğunu vurgulayan BAKA Yönetim Kurulu Başkanvekili Vali Altıparmak, şöyle devam etti:
“Türkiye sağlık turizminde dünyada gidilebilecek ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Tedavilerde yüzde 70'lere varan fiyat avantajı sağlamakta. 60'dan fazla ülkeye vizesiz ulaşım imkânı bulunuyor. Uluslararası akreditasyona sahip 47 sağlık kuruluşu var. En çok tüp Bebek tedavisi yapılan 4 ülkeden biriyiz. Türkiye'ye en çok hasta gönderen ülkeler Almanya, Hollanda, Avusturya, Irak, Suriye, Sudan, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Belçika. Yabancı hastaların Türkiye’den talep ettiği tedavilerin başında göz, diş, ortopedi, kardiyoloji, onkoloji, plastik cerrahi ve beyin cerrahi geliyor.
Turizmin başkenti Antalya sağlık turizmi konusunda da önemli bir role sahip. Sağlık turizmi, Antalya’da turizmin çeşitlendirilmesi ve 12 aya yayılmasında önemli bir yer tutmaktadır. Bu yılın 9 ayında Antalya sağlık turizmi kapsamında yaklaşık 30 bin turisti ağırladı. Geçen yıl Antalya kamu hastanelerinde yaklaşık 8 bin, özel hastanelerde 36 bin olmak üzere 44 bin turiste sağlık hizmeti verildi.”
SAĞLIK SERBEST BÖLGESİ PROGRAMI
Antalya'nın sahip olduğu hastaneler, deneyimli doktorlar, tüp bebek merkezleri, üniversiteler ile turistlerin taleplerini üst düzeyde karşıladığını belirten Vali Altıparmak, “Antalya’da 2 JCI akreditasyona sahip sağlık kuruluşu, 27’si özel, 13’ü devlet, 2’si üniversite ve 1 eğitim araştırma olmak üzere toplam 43 hastane, 4 tüp bebek merkezi, 2 adet replantasyon merkezi var. Yaklaşık 500 yatak kapasite ve 12 bin sağlık personeli ile hizmet vermektedir” dedi.
Antalya’nın Türkiye'de ve dünyada sağlık konusunda ilklere imza attığını dile getiren Vali Altıparmak, dünyada gerçekleştirilen ilk kadavradan rahim nakli, aynı anda kalp, böbrek ve damar nakli, Türkiye'de ise ilk çift kol nakli ve yüz nakli operasyonlarının Antalya'da yapıldığını hatırlattı. Antalya’nın hükümet programında yer alan sağlık serbest bölgeleri projesi için en güçlü adaylardan biri olduğunu kaydeden Vali Altıparmak, ileri yaş ve engelli turizminde de büyük rekabet avantajına sahip olduklarını bildirdi.
Genel Sekreter Tuncay Engin de, BAKA kurulduğu günden bu yana diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde gerek verdiği mali destekler gerekse bölgeye yatırımcı çekme ve yatırım destek faaliyetleri ile Antalya, Isparta ve Burdur’un kalkınması için yürüttüğü çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ettiğini belirtti. Çalışmalardan birinin de toplantısı gerçekleştirilen ‘Sağlık Turizmi Kümelenme Çalışması’ olacağını söyleyen Tuncay Engin, “BM ile yürüttüğümüz kümelenme çalışmalarıyla, sağlık turizminde yapılacak tüm çalışmaların sistematik bir düzene oturması, konunun paydaşları arasında iletişim ve işbirliğinin artması, ayrıca pazar payımızın ve rekabet gücümüzün artması planlanmaktadır. Bu çalışmaların bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Kümelenme çalışmalarının sağlık turizminde yapılacak tüm çalışmaların daha verimli hale getirilmesini sağlayacağını söyleyen BAKA Genel Sekreteri Engin, sağlık turizmi kümelenme çalışmalarının küme aktörlerinin üretkenliğini ve verimliliğini artıracağını belirtti. Sağlık turizminin Batı Akdeniz’de turizmin çeşitlendirilmesi ve 12 aya yayılmasında önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken ENGİN, BAKA’nın sağlık turizmi ile gerçekleştirdiği çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
TURİZMİN 12 AYA YAYILMASI VE GELİRLERDE ARTIŞ
BAKA 2010 yılında hazırlamış olduğu bölge planında ve sağlık turizmi sektör raporunda konunun önemini vurguladığını, bölgenin bu konuda gerek doğal şartları, gerek tesis kapasitesi ile büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Genel Sekreter Engin, BAKA’nın bu çalışmalarda, turizmin çeşitlendirilmesi, 12 aya yayılması ve turizm gelirlerinin artırılması için sağlık turizminin alternatif turizm alanlarının başında geldiğini vurguladığını kaydetti.
Sağlık Bakanlığı’nın politikaları içinde yer alan Sağlık Serbest Bölgeleri’nin öne çıktığını belirten Tuncay Engin, “Batı Akdeniz, özellikle son dönemde gerçekleştirilen başarılı rekonstrüktif ve cerrahi operasyonlarla ve sahip olduğu kaliteli hastane ve deneyimli sağlık çalışanlarıyla bu konuda önemli bir aday olarak göze çarpmaktadır. Sizlerle yürütecek olduğumuz sağlık turizmi kümelenme çalışmalarında, sağlık serbest bölgelerinin de eksileri ve artılarıyla tartışılarak olgunlaştırılacağını düşünüyoruz” dedi.
Kümelenme kapsamında yürütülecek çalışmalar ve iş planı kapsamıyla ilgili de bilgi veren Genel Sekreter Engin, “Kümeleme çalışmaları kapsamında Aralık 2012-Ocak 2013 döneminde sektörde faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşlara yönelik anket ve röportajlar yapılacak. Ayrıca gelecek yıl çalıştay, mevcut durum analizi raporu, haritalama gibi çalışmalarımız olacak. Ekonomi Bakanlığı ve diğer kurumlarca kümelenme çalışmaları için sağlanan kamu desteklerine başvurusu yapılması, ortak tanıtım ve yurt dışı fuarlara katılım sağlanması planlanıyor” diye konuştu.
Toplantı; Birleşmiş Miletler Ortak Programı Sorumlusu Tibet Seyhan’ın sunumu ve katılımcıların değerlendirmeleriyle devam etti. Bir grup firmanın, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, kalkınma ajansları gibi kurumlar ile birlikte oluşturduğu ve her bir firmanın rekabetçiliğini artıran gruplar olarak tanımlandığı kümelenme çalışmasında, sektörde taraflar arasında güven ve işbirliğine dayanan, alıcı ile tedarikçi ilişkilerinin geliştirilmesi, ortak teknoloji, ortak alıcı ve dağıtım kanalları kullanımı ile ortak işgücü havuzlarının birarada oluşturulması hedefleniyor.