“Sistemden beslenen hastalık: Kanser”

9 Şubat 2016 18:51

Ulusal Eğitim Derneği tarafından düzenlenen Cumartesi söyleşilerine konuk olan SDÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Erol Eroğlu dünya genelinde her yıl 14 milyon kişiye kanser tanısı konulduğunu ve yılda en az 7 milyon kişinin kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyerek “Kanser patlamasının temelde iki etkeni var.  Birincisi küresel temelden neoliberal kapitalist dönüşüm, kanser yayılımında sıçramalı ve giderek ivmelenen bir artışa yol açtı. İkincisi, ülkelerin kapitalist tekelci gelişme ve dolayısıyla çürüme düzeyiyle birlikte kanser oranında gelişme, doğru orantılı bir artış gösteriyor” dedi.

Ulusal Eğitim Derneği tarafından düzenlenen Cumartesi söyleşilerine konuk olan SDÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Erol Eroğlu ‘Sistemden beslenen hastalık Kanser’ başlıklı bir konferans verdi. Dünya’da kanserin her geçen yıl katlanarak artığını söyleyen Prof. Dr. Erol Eroğlu “Dünya çapında yılda 14 milyon kişiye kanser tanısı konuyor, en az 7 milyon kişi kanserden ölüyor! Kanser, başta gelişmiş kapitalist ülkeler olmak üzere, dünya çapında açık arayla birinci ölüm nedeni. Kanser patlamasının temelde iki etkeni var. Birincisi küresel temelden neoliberal kapitalist dönüşüm, kanser yayılımında sıçramalı ve giderek ivmelenen bir artışa yol açtı. İkincisi, ülkelerin kapitalist tekelci gelişme ve dolayısıyla çürüme düzeyiyle birlikte kanser oranında gelişme, doğru orantılı bir artış gösteriyor” dedi.

Kanserin oluşmasındaki temel nedenleri sıralayan Prof. Dr. Erol Eroğlu “Kanserojen tarım-gıda ürünleri. Küresel tekelci kapitalizmin GDO’ları, kimyasallar, pestisitler, katkı maddeleri vb. gündelik yaşamda da aşırı sıkıntı ve her alanda rekabet ve stres. Hareketsizlik, obezite, toplumsal değersizleşme, anlamsızlık ve amaçsızlık duygusu, asosyalleşme, yalnızlık Daha baştan ve doğrudan bir toplumsal üretim ve ihtiyaç alanı olarak değil de, bir artı-değer ve piyasa çözümleri alanı olarak şekillenen tekelci kapitalist bilimin de kaçınılmaz sonucu, kanseri de insan vücudundaki teknik bir arıza olarak görüp, teknik tedaviler geliştirmeye çalışmaktır” ifadelerini kullandı.

Küresel sistem ve neoliberal politikaların kanseri bir kar aracı olarak gördüklerini belirten Prof. Dr. Eroğlu “Yine toplumsal-sistemik nedenlerini bırakıp sonuçlarını kapitalist tıp, ilaç tekelleri, özel hastane zincirleri, bankalar, özel sağlık sigortası vb. için piyasalaştırma ve kara çevirme mantığı. Hiç yoktan iyidir mi diyelim! Emeği, insanı, doğayı çürütücü sonuçlarını bile piyasasını ve karlarını büyütmeye çeviren bir sistemin, sağlığı da zaten toplumsal bir sorun ve ihtiyaç olarak görmeyen neoliberal sağlık piyasası örgütüdür bu. Bu insanı değil parayı- sermayeyi önceliğine koyan, çürümüş ve kanserin tüm vücudu sarması gibi insanlığı kuşatan sistem yıkılmadan, kanserin önlenmesi, önlenebileceğini beklemek akıl tutulmasıdır” diye konuştu.

Muhalefet partilerini de eleştiren Erol Eroğlu “Çünkü Kanseri yeniden ve yeniden üreten bizatihi sistemin kendisi. Ve bu hastalığı üretirken karına kar katan sistem, Kanseri önlüyormuş gibi yaparak bir kez daha kazanıyor. Çark insan sağlığı için değil para için dönüyor. Ülkemizde TBMM de muhalefetçilik oynayan siyasal partiler bu çarkın dişlileri olmaktan öteye bir işleve sahip değildir. Benim ülkem Kemalist devrimle kazandığı tam bağımsızlığını ve egemenliğini yitirdi. Topraklarımız yapancı asker postalları kirletirken, “ben Atatürk’ün partisiyim” diyerek meclis koltuğuna yapışıp kalanlar en hafif söylemle aymazdırlar, gafildirler” dedi.

 

Bu haber 687 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...