MHP Milletvekili Adaylarını tanıttı

7 Ekim 2015 15:06

MHP İl Başkanı İsa Yalçın ve milletvekili adayları, 1 Kasım erken seçimlerine sayılı günler kala bir araya gelerek seçmene önemli mesajlar verdi.

1 Kasım’da yapılacak seçimler için Milliyetçi Hareket Partisi’nin düzenlediği, aday tanıtım toplantısında partinin Milletvekili adayları tek tek söz alarak görüş ve düşüncelerini açıkladılar.

MHP 1. SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI NURİ OKUTAN

 “Biz güçlü bir kadroyuz. İnşallah sonucunu da çok olumlu bir şekilde alacağız. Buna mecburuz çünkü bir Türkiye’de Türkiye üzerine ciddi oyunlar oynanıyor ve bu algı operasyonlarıyla götürülüyor. Türkiye’ye bir operasyon yapılıyor. Bu operasyonlarda daha çok maalesef bir basın yayın kanalıyla Türkiye algısı oluşturarak algı operasyonları gerçekleştiriliyor. Kendilerinin yaptığı belki günde 5 tane hükümetin istifasına neden olabilecek açıklamalarla olaylarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Birazcık da rutüş ediliyor. Ama muhalefetin bilhassa bizim sayın genel başkanımızın açıklamalarından muhakkak bir pürüz çıkartıp o pürüzü Türkiye’nin önüne seriliyor. O bakımından bu algı operasyonunu kırmaya yönelik bizim sokaklara inmemiz ve bire bir temasta bulunmamız ancak bu algı operasyonunu öyle kırabileceğimizi düşünüyoruz. Nitekim her temas edişimiz de bu algının değiştiğini hep birlikte görüyoruz. Dolayısıyla bize daha çok iş düşüyor ve ben bu kadroyu bir kez daha bir arada gördüğüm de bunu çok rahatlıkla yapabileceğimizi düşünüyorum.

Aslında işe şöyle bakmak lazım tabi 1 Kasım’ da seçim var. 7 Haziran’da öyleydi aslında. Ama bu sadece siyasi partilerin hükümet olma yarışından öte bir şey ile karşı karşıyayız. Bir uzun süre yarım kalmış Sevr’in hesabı görülüyor. Altını çiziyorum yarım kalmış Sevr’in aslında Türkiye’de hesabı görülüyor. Ve milli dinamiklere dayalı milli politikaları milletin çıkarlarını düşünen ek tezleri de Milliyetçi Hareket Partisi savunuyor. Yani Cumhuriyetin kurucusu Cumhuriyet Halk Partisi bile artık bilhassa Güneydoğu ile ilgili sorunlarda Avrupa Birliği yerel yönetim şartnamesini parti programına koyarak özerkliği ve o bölgenin otonom haline gelmesini bir tür savunur haldedir. Hayret vericidir. Bizim bölge insanı ile Türkiye de ki kendini bu vatanın evladı sayan bu bayrağın altında mutlu hisseden ama daha da iyi şartlar hep arzu eden insanlarla hiçbir sorunumuz yok. Bizim bütün bilhassa Güneydoğu insanı ile kucaklaşmak onların varsa sorunlarını varsa huzursuzluk hissettikleri huzursuzlukları sonuna kadar hak ve hürriyetleri dâhil olmak üzere takipçisi olmakla ilgili hiçbir sorunumuz yok. Ama bölge de kamu düzeninin sağlanması, devletin hâkim kılınması aynı zamanda da milleti yaşatmayı kılarak milleti mutlu olmaya yönelik hizmetler önerebilmesi için devletin de bölge de hâkim olması gerekiyor. Adeta bölge de egemenliğin tartıştığı bir durumu yaşıyoruz. Orada şimdi çözümcüler bir tarafta biz bir tarafta konumundayız. Yani bu konumda artık mahkemelerin kurulduğu hâkimler, kaymakamların, valilerin atandığı vergilerin toplandığı bir dönemde ve egemenliğin tartışıldığı bir bölge de devletin hâkim kılmasını orada etkin bir kamu düzeninin sağlanmasını istememiz gerekirken, diğer taraftan otonom bölgelerden tutun hatta örgüte silah verme, eğitim desteği verme, onların silahlanmalarını belki milis temin etmelerine örgüt evlerinin kurulmasına, dağdan kırsallığına kırsal alandan şehre inmesine yardım ve yataklık etme gibi durumlarla fiillerle karşı karşıyayız. Bu artık Türkiye’de bir siyasi parti yarışından öte bir milli çıkarların milletin milli menfaatlerini gözetilmesiyle gayri milli unsurlardan beslenen Sevr’in yarım kalmış anlayışlarının yarıştığı bir dönemi yaşıyoruz.

Açıkça ortaya koymak lazım sayın genel başkanımızda parti akşamında bunu söylemiştir. Ben şahsen bu duruşun arkasındayım. Biz ve ötekiler vardır Türkiye’de çözümcüler, çözülmeciler açılımcılar ve milli dinamiklerden beslenenler milletin çıkarını gözetenler vardır bu memlekette dolayısıyla onlar bir tarafa evet biz bir tarafayız. Bu millet eğer çözümden memnunsa çözümcüleri desteklesin milletin başına gelen bu garabetten bu tablodan memnunlarsa çözümcüleri desteklesinler. Bizim fark edilmesini istediğimiz de buydu zaten. Ama bu çözülmeden bu Sevr dayatmasından memnun değillerse tek milletin çıkarlarını savunan biziz bizi desteklesinler böyle bir karşı karşıya geliş vardır aslında şimdi hükümet kurmadı, senin gibi hükümet kuracağıma, senin politikalarını yapacaksam ben niye hükümet olacağım getirdiğiniz yerden memnun musunuz? Biz 2 gün önce açıklama yaptık. Sayın genel başkanımız dedi ki biz şimdi bu çözüm süreci başta olmak üzere bakın hepsinin şeyinde anayasa değişikliği var. Evet, anayasa değişikliğini biz arzu ediyoruz. Ama biz ilk 4 maddesinin tartışılmasını istemiyoruz. Anayasanın içinde de bu vardır bu dahil hukukun üstünlüğü dahil herkes yetkisini hukukun sınırlarında kullanması dahil oldu bittiye getirmeme dahil yolsuzlukların soruşturulması dahil ve çözülme sürecinin terkedilmesi dahil bunları kabul eden bunlar milletin çıkarları milletin arzularıdır. Bunları kabul eden herkesle hükümet kuracağız. Şimdiden söylüyoruz hükümet kurdunuz kurmadınız falan değil artık bu görüşmeler kameralar önünde yapılacak. Sayın başbakan diyor ki işte konuştuklarını dışarı da farklı aktarıyorlar. Sadece bize çay içirdi her şeye hayır dedi. Siz sizsin söylediğiniz her şeye hayır denir. Sen bize koalisyon teklifini getirdin de biz hayır mı dedik. Sen bize seçim hükümeti kuralım dedin biz hayır dedik evet bugün de istemiyoruz. Biz seçime gerek yoktu diyoruz. Bu tablonun içerisinde seçime gerek yoktu. Koalisyon kuralım dedik. Koalisyon da evet 13 yıldır 14 yıldır uyguladığınız politikaların bilhassa devletin tartışılması egemenliğinin tartışılması noktalarının gelmesi noktalarında biz sizinle ayrı düşünüyoruz. Bu noktalar da birleşelim gelin koalisyon kuralım dedik. Şimdiye kadar yaptığınız hataları bir tarafa bırakalım bundan sonra hiç olmazsa doğru çizgi de ilerleyelim istedik. Şimdi dün sayın cumhurbaşkanımız açıklama yapıyor. ‘’Eğit donat projesin de Amerika yetersiz kalmıştır. ‘’ biz üzerimize düşen vazifeyi eksiksiz yerine getirdik. Bu eğit donat projesi kiminle yapılmıştır. Siz kimi eğittiniz? Nerede eğittiniz? Kırşehir de eğittik bizim memleketimiz de bizim topraklarımız da ve kimi eğittiniz? PYDY’i eğittiniz. PYD kim PKK, sen hala PKK’yı eğittim diyorsun ve hala bununla biz eksiksiz yaptık da Amerika yetersiz yaptı diyorsun vazifelerini yapmadı diyorsun. Ondan sonra da getirip milleti barış süreci analar ağlamasın gibi bir algı yönetimi ile yönetiyorsunuz ve bizi kötülüyorsunuz. Şimdi Türkiye bu manada çözülümcüler, dış mihraktan beslenenler ve milli mihraktan beslenenler diye 2’ye ayrılmıştır. Biz de onlar vardır. Bu millet bizi desteklerse milletin kendisini gönlünü iradesini iktidar edeceğiz. Ve memleket nasıl yönetilirmiş göstereceğiz. Ama milletimiz bu konuda çözümcülere destek verirse hiç olmazsa biz de diyoruz ki bu çözümcülere dur diyelim yapabilecek şekil de şimdiden ilan ediyoruz ki hükümete ortak olacağız. Bize bu manada güç verilmesini arzu ediyoruz. Destek verilmesini arzu ediyoruz. Bu hükümet olmazsa saf satanlara da kimsenin inanmamasını istiyoruz. Biz memleketin yönetimine katkı da bulunacağız. Ama bizi ellerine geçirdikleri nasıl ellerine geçirdiklerini herkes biliyor bu basın kuruluşlarını bir kısmını bastırarak bir kısmını da ellerine geçirdikleri yandaş kişilerle bizi algı yönetimi haline getirip kötülemeye çalışıyorlar. Bu millet biz de sokak sokak dolaşıp burada ki kadrolarımızla bunları anlatacağız ve inşallah milleti uyandırmış oluruz. Benim söyleyeceğim daha çok bunlar sayın genel başkanımız 5 tane soru sordu. Biliyorsunuz bu soruların öncesinde siz PKK ile görüştünüz mü? Sorusu soruldu, görüşen şerefsizdir dedi. Ama görüşüldüğü ortaya çıktı. Şimdi 5 tane soru daha soruyoruz. Siz örgüt lideri ile mektuplaştınız mı? Ve örgüt liderini İmralı dışına çıkardınız mı? Ona özel imkânlar sağladınız mı? Kandile kriptolu telefon gönderdiniz mi? Kriptolu telefonlarla görüşmeler yaptınız mı? Devletin dinleyemeyeceği başka görüşmeler yapıldı mı? KCK’nın kurulmasına siz de katkı verdiniz mi? Cevaplasınlar, PKK AKP’SİZ,  AKP PKK’SIZ olamaz. AKP gitsin duvar eğildi, yıkılacak atasözü var eğilen duvar yıkılmadan örülmez. Bu yıkılacak tekrar bir duvar daha örülebilir. Ama AKP gidince PKK’nın başına gelecekler neler olacağını Türkiye görecek PKK’dan hesap soracaksak AKP’den hesap sormak icap eder. Ben iki de bir vurguluyorum.  Memleketi bu hale getiriniz. MHP bu güvenlik önleminden başka çok fazla şeyler konuşmuyor. Gibi laflar ediliyor. Evet, varoluş,  yok oluş noktasın da biz önce memleketi konuşacağız. Diğer konularla ilgili çok güzel önerilerimiz var hep birlikte zaman içerisin de onu değerlendireceğiz. Ama önce can güvenlik alınmadan o bölgede siz imarı, inşayı, sosyal kaldırmayı kültürel kaldırmayı gerçekleştirebilir misiniz? Önce teröristle mücadele edilecek sonra terörle mücadele edilecek. Dolayısıyla bu konu çok can yakıcı konuya gelmiştir canı yanmayanda varsa onlar başka ben inşallah bu sorulan soruları da yakın zamanda cevapları verilir ve takkeler düşer. Bir partinin kuruluşun da nasıl bir genel başkan ki AKP’nin genel müdürü için söylüyorum. Bir tane merkez kararda adamı yok. Partiyle ilgili hiçbir kararda karar veremez. Hükümetle devlet yönetimi ile ilgili hiçbir kararda hükümetin insiyatifi yok. Başka bir yerden alınır. Yani şimdi çıkacaksınız sağda sol da genel başkan gibi konuşma yapacaksınız. Adam utanır ondan sonra da bir başka insana laf eder”.

MHP 2. SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI ZİYA NUHOĞLU

“Sözlerime başlamadan MHP Isparta’nın hakkını hukukunu savunacak kadrolarıyla sahaya inmiştir. İnşallah 1 kasım seçimlerinde de Isparta’dan çok çok iyi bir destek alarak TBMM’ye gidecektir. Biz 1 Kasım seçimlerinde Türkiye’ye adalet getireceğiz. Türkiye’de terör çok büyük sorundur. Ülkemiz bölünme sorununa gelmiştir. Ama bir büyük sorunun da adalet olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de adalet hiçbir kesimde yoktur. Biz bunu söylerken sadece mahkemelerde olan adaylardan bahsetmiyoruz. Orada da adalet yoktur. Cumhurbaşkanının yukardan şu yapılmalı deyip öbür gün mahkemelerin karar aldığını görüyoruz ama şu adalette yoktur. Mesela Isparta’da daire müdürümüz yok denecek kadar azdır. Bu bir adaletsizliktir. Isparta’da müdürlük yapacak evladını olmadığı için değil Isparta’da dirayetli AKP lilerin vekilleri olmadığından ötürü müdürlük yapacak hiç mi insan yetiştirmediniz. Burada adalet yoktur eğitim de adalet kalmamıştır. Bugün Eğirdir ayağa kalkmıştır. İkili eğitime geçmişizdir. 6 da çocuklar okula gitmeye öğleden sonra okula gitmeye sistemine geçilmiştir. 20 yıl öncesinin Türkiye’sine geri dönülmüştür.  Terör de 15 yılın öncesine dönebilmek için çaba sarf edilmektedir dönülemiyor. Onun için Isparta’ya adaletin sonra da Türkiye’ye adaletin getirilmesi gerekiyor. 57. Hükümet zamanın da üretime verilen destek bugün dağa verilen destek şekline çevrilmiştir. Adaletsizlikler saymakla bitmez. İnşallah 1 Kasım’da MHP partisi Isparta’dan ve türkiyeden Ankara’ya çok güçlü gidecek. 1 Kasımdan sonra kurulacak hükümette MHP partisi inşallah tek başına olmazsa ortağı olacak. Ve Türkiye’nin her kesimine adaleti getirecek. Güneydoğu da yaşayan Türk vatandaşlarımıza da adaleti getireceğiz. Orada PKK zulmü altında ezilmelerinin önüne de geçeceğiz. Ama ülkenin her kesimine adaleti getireceğiz. İl başkanım benim Ispartalı olmamamla ötürü soruya yeterli cevabı verdi ama kendi ağzımla iki kelam edeyim. Ben Sadi Bilgiç’in nerede doğduğunu bilmiyorum. Isparta doğumlumu değil mi onu bilmiyorum. Ben Trabzon’da doğdum doğru ama 25 yılı aşkın süredir Isparta’dayım. Isparta’ya hizmet ediyorum. Biz Türk milliyetçileri nasıl al bayrağa inanan al bayrağın altında bu memlekete hizmet etmek arzusuyla kavrulan herkesi Türk saydığımız gibi BİZ Isparta’ya hizmet etmek için kavruluyoruz. Isparta’ya hizmet etmek için de 25 yılı aşkın süredir mücadele veriyoruz. Bu mücadeleye devam edeceğiz bu bağlamda Sadi Bilgiç kendi Ispartalılığını sağdı yüceliğini üzerine koysa benim kadar Ispartalı olamaz”.

MHP 3. SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI İBRAHİM YILDIRIM

“Ben böyle bir partide birikimi olan böyle bir ailede olmaktan onur duyuyorum. Şu anda ki gündem de ki konuları hepimiz çok iyi yakından takip ediyoruz. Makro düzeyde baktığım zaman ülkemiz de hiçbir sektörde mutlu olduğumuz söylemek imkânsız ekonomi, eğitim, sağlık bütün alanlar çok sıkıntıyız arkadaşlar bunu hepimiz biliyoruz. Ülke de yaşayan %95’i mutlu değil arkadaşlar hepimizin ciddi sıkıntıları var. Isparta üzerine geldiğimiz takdirde de Isparta’nın kaybettiklerini hepimiz biliyoruz. En başında Sümerbank’ı kaybettik. Devlet malzemesini kaybettik. Çevre düzeni diye bir plan gündeme getirdiler Isparta’yı yaşayan yatırım yapacak bütün insanlarımızı hareket alanını daralttılar. Eğirdir gölü ile ilgili düzenlemeler getirdiler. Eğirdir gölü etrafında yaşayan bütün insanlarımız sıkıntıya soktular. Yani AKP’nin yaptığı bütün iş ve eylemler de ya da düzenlemeler de bu ülkede yaşayan Isparta’da yaşayan insanların hayatını kolaylaştırmak yerine daha zorlu uygulamalar yaptılar. Bu gündemimiz de olan sıkıntıları gidermek için MHP de bulunan kadrolar deneyimli birikime sahip inşallah Allah nasip eder halkımıza MHP yetkileri takdirde bu sıkıntıları çözeceğimizi en iyi şekilde hizmet edeceğimi ifade etmek istiyorum. Hani AKP diyor ya hani Isparta’ya şöyle hizmet ettik Türkiye’ye böyle hizmet ettik diye sık sık konuşuyorlar. Ama geldiğimiz noktada Isparta 2014 yılında kamudan aldığı yatırım payı 70. Sıradayız yani 69 halinde bizden daha çok yatırım arkadaşlar bunu kamuya bırakıyorum nasıl hizmetse bilemiyorum burayı. Milli gelirden aldığımız payda biz 42. Cideyiz. Yani 41 tane il bizden daha çok pay alıyor. Isparta üzerinde en iyi desteklenebilir. Ürün bazında desteklenebilir. Yani AKP diyebilir mi ben Isparta üzerin de şu sektöre yardım ediyordum destek sağladım. Diyebilir mi arkadaşlar. Bu ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız ile ilgili böyle bir algı operasyonu var. İşte AKP gittiği takdirde bu maaşların kesileceği yoksullukla ilgili olan yardımı yapılacağı yönünde söylemleri var. Bunların tamamı yalan Türkiye Cumhuriyetinde onlar yokken de bu yapılıyordu. Isparta’da yaşayan bütün halkımız hizmet için gelenle millet olma bilincini ayırt edecek nitelikte akla ve bilgiye sahiptir. Bunu gündeme getirenler milletin aklını alaya almasınlar. Isparta’da yaşayan Denizlili var Konyalı var Afyonlu var her taraftan insanlarımız var. Yani gündemde problemleri çözmek yerine çözüm önerisi paket sunmak yerine çok basit çok yanlış şeyle. 1 kasım da gereken cevabı vereceklerine inanıyorum halkımızın”.

MHP 4. SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI HAKAN DEMİRTAŞ

“Her ne kadar partimiz bir koalisyon kurma konusunda gereğini yapmış olsa da bir koalisyon teklifi alamadık. Haliyle de tekrardan seçime gitmek durumunda kaldık. Ve sizlerle tekrar bir araya geldik. Hepiniz hoş geldiniz diyorum tekrardan 7 Haziran seçimleri seçim beyannamesi 3 mayıs günüydü. 3 mayıstaki seçim beyannamemiz diğer siyasi partiler içinde en geç açıklanan beyanname MHP’nindi. Bildiğimiz gibi en son biz açıkladığımız için diğer partilerin de elle avcuna gelir altyapısı olan bir seçim beyannamesi yok idi. En son biz açıkladığımızda da üzerine bir şey koyamadıkları için sadece eleştirel boyutta kaldı. Biz asgari ücreti bundan 6 ay öncesin de 1400 lira dediğimiz de o parayı nereden bulacaksın? 1200 üstü ülkeyi batırır ekonomiyi mi bilmiyorsunuz diyenler doneleri eline alıp da adam akıllı çalıştıkları zaman 13 senelik iktidarın içinde yapabilecekleri halde görmeksizin bugün 1300 lira demektedirler. Biz 120 bin öğretmen ataması yapacağız diye dediğimizde nereden atıyorsunuz diyenler aradan 4-5 ay geçtikten sonra kendileri aynı rakamsal değerleri vermek sureti ile el alışkanlığı diyelim artık 13 senenin getirmiş olduğu el alışkanlığı seçim beyannamemizdeki açıklamaları birebir kendileri bu dönemde uygulamaya başladılar. Evlenecek kişilere yapacak olduğumuz maddi yardımlar her bir başarılı üniversite öğrencisine 10 bin lira gibi bir kredi desteği burs desteği sağlayacak partimiz diye beyannamemizde bulunduk 3 Mayıs ta. Baktık gördük ki bu dönemde aynılarını diğer partiler de el alışkanlığı ile devam ettirmişler MHP ilk günden beri doğruların yerin de doğruların yanında doğru çizgiyi çalışarak görmekte her birimiz MHP’nin iktidarı için bu ülkenin güzel günlere gelebilmesi için  gerekirse taş gerekirse elimizi  taşın altına koymaya hazır bir teşkilata sahibiz. Hiç düşünmeksizin vazifeye atılmak için atamızdan aldığımız emri ile devam edeceğimizi herkes bilsin hepimiz aynı sıradayız. Bu işin sırası önceliği yok sadece görevi vardır. Bu devlet işidir. Bu bir devler görevidir bu bir milletimize olan hizmettir. Şu sıradaki tüm arkadaşlarımın aynı özveriyle çalışacağımıza vatandaşımız emin olsun”.

Bu haber 720 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...