“Dinlenme hakkı gasp edilemez”

15 Eylül 2015 17:51

Türk Sağlık - Sen Isparta Şube Başkanı Hayati Yıldız; “Çalışanın motivasyonunu düşürmek, ceza vermek, sözleşmesini fesh etmek gibi türlü türlü zulüm araçları ile yol almaya çalışanlar elbette ki bir gün duvara toslayacaklardır. Zulüm ile abad olunmayacağını anlayacaklardır” dedi.

Türk Sağlık - Sen Isparta Şubesi Başkanlığı ile Isparta - Burdur Tabip Odası Başkanlığı Aile Hekimlerine nöbet tutturulması ve Aile Hekimi Dr. Eyüp Remzi Uysalgenç’in sözleşmesinin feshedilmesine dün yaptıkları protesto ve basın açıklamasıyla tepki gösterdiler.

Dün saat 12.30’da Belediye İşhanı önünde gerçekleştirilen protesto ve basın açıklamasına Türk Sağlık – Sen Isparta Şubesi Başkanı Hayati Yazıcı ve şube yöneticileri ile üyeler, Isparta – Burdur Tabip Odası Başkanı Dr. Musa Bacaksız, oda yöneticileri ile üyeler katıldı. Söz konusu etkinliğe Antalya Aile Hekimleri Derneği de destek verdi.

Protesto eylemi ve basın açıklaması etkinliğinde ilk konuşmayı Türk Sağlık – Sen Isparta Şubesi Başkanı Hayati Yazıcı yaptı. Yazıcı konuşmasında; “Bugün burada Aile hekimliğinde Cumartesi nöbeti adı altında dayatılan angarya, dinlenme hakkını gasp eden uygulama ile şimdide çalışanın işine ve aşına el uzatılması sebebiyle toplanmış bulunuyoruz. Aile hekimi arkadaşımız Dr. Eyüp Remzi Uysalgenç’in kendisine Anayasa ve kanunların tanıdığı dinlenme hakkını kullandığı için defalarca  ihtar puanı verilerek sözleşmesi fesh edilmiştir.  

Anayasa Mahkemesinin ve Danıştay’ın (Anayasa Mahkemesi’nin 11.09.2014 tarih ve 2014/143 sayılı kararı ile Danıştay Beşinci Dairesinin 13.04.2015 tarih ve 2015/3733 sayılı kararı) dinlenme hakkının kullanılması ile ilgili açık kararlarına rağmen bu cezaların verilmesi tam anlamıyla bir hukuksuzluktur. Anayasa, kanun ve mahkeme kararı tanımayarak orman kanunları ile hükmetmeye çalışanlar elbetteki bunun hesabını vereceklerdir. Hukuku ayaklar altına alıp, keyfiyete göre ceza vermeyi en maharetli idarecilik sananlar aslında sadece zavallı bir yönetim şeklinin figüranıdırlar.

Çalışanın motivasyonunu düşürmek, ceza vermek, sözleşmesini fesh etmek gibi türlü türlü zulüm araçları ile yol almaya çalışanlar elbette ki bir gün duvara toslayacaklardır. Zulüm ile abad olunmayacağını anlayacaklardır.

Birileri ceza ceza puanları aile hekimlerinin adeta cellatlığına soyunsa da, zalimlik için mevzuatı bir kılıç gibi bir ona bir bu yana savursa da kaybedecektir. Sadece dinlenme hakkını kullanan ve aile hekimliğinde göreve başladığında olmayan bir durumu kendisine dayatılmasına tepki gösteren bir hekimimizin sözleşmesini fesh etmek hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği bir şeydir. Böyle bir ceza ile tüm aile hekimliğinde görevli çalışanlara gözdağı verilmek isteniyorsa bu da bir başka rezilliktir. Buna da asla pabuç bırakmayacağımızı herkes bilmelidir. Bu mücadele hak ve hukuk mücadelesidir. 2015 Ocak ayından beride kararlılıkla sürdürülmektedir. Elbette ki hekim arkadaşımız hakkını mahkemede arayacaktır. Bizde kendisine her türlü desteği vereceğiz ve yanında olacağız.

İdarenin duvarın arkasına astığı, sümenin altına soktuğu adaleti ve hukuku onlara hep birlikte hatırlatacağız. Zalimin elinde sadece zulmü vardır. Fakat zulmünde bir sonu olacaktır. Angarya ve izin haklarını yok eden Cumartesi nöbetleri de elbette ki sonlanacaktır. Biz bu zulmü bitirmek adına mücadeleyi sürdüreceğiz. Onların bu kararlı tavrı bizim mücadelemizi daha da güçlü kılacaktır.  Unutulmamalıdır ki bu zulme direnildikçe sonunda kazanan biz olacağız, çalışanlar olacaktır” dedi. 

“HEKİMLERİMİZ BÜYÜK BİR BASKI VE DAYATMA ORTAMINDA ÇALIŞMAKTADIR”

 Daha sonra kürsüye Isparta – Burdur Tabip Odası Başkanı Dr. Musa Bacaksız geldi. Oda Başkanı Bacaksız da konuşmasında; “Bugün bir Aile Hekimi meslektaşımızın sözleşmesinin fesih olması nedeniyle buradayız. Aile Hekimimiz Dr. Remzi Uysalgenç yasal hak ve yükümlülüklerini demokratik bir ortamda yerine getirmeye çalışırken anlayamadığımız bir sebeple sözleşmesi fesh edilmiştir. Meslektaşımızın başına gelen bu durum Danıştay 5. Dairesinin kararına aykırıdır ve dolayısıyla hukuksuzdur.  Danıştay 5. Dairesinin 2015/3733 sayılı Kararı: “Aile Hekimlerine görev tanımları dışında görev verilemez. Hastanelerde nöbet listelerine dahil edilemez. Nöbet tutturuldu ise nöbet izni verilmek zorundadır.”  Dr. Remzi Uysalgenç özelindeki bu uygulamayı aslında tüm meslektaşlarımızı baskı ve yıldırmaya yönelik bir tutum olarak değerlendiriyoruz. Biz tüm sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda çaba harcarken ve gelişmeler beklerken tam aksi durumundaki bu tutum tüm meslektaşlarımızı hayal kırıklığına uğratmıştır. 

Bu vesile ile daha önce söylediklerimizi yeniden hatırlatmakta yarar görüyorum. Bugün sadece üç temel  isteğimizi vurgulamak istiyorum.

1- İş Güvencesi: Her gün en olmadık sebeplerle iş akdimizin sonlandırılması tehdidi ile çalışmak

2- Gelir Güvencesi: İnsanca yaşayabileceğimiz, sabit, emekliliğimize de yansıyacak bir gelir

3- Güvenceli Çalışabileceğimiz İş Ortamları: Her gün sağlık çalışanlarına şiddet haberleri duymak istemiyoruz.  Sağlık Yöneticilerini güvenceli iş ortamları oluşturmak için çaba harcamaya davet ediyoruz.

Bu günkü sözleşme feshi örneğinde gördüğümüz gibi iş güvencemiz elimizden alınmıştır. Benzer hukuksuz sebeplerle bir hekimin sözleşmesinin feshi kabul edilebilir bir konu değildir. Hekimlerimizin yarın işsiz bırakılma korkusuna itilmeleri onların sisteme olan güvenlerini sarsacak ve hizmetin kalitesini düşürecektir.

Bugün tüm hekimlerimiz Sağlıkta Dönüşüm süreci ile başlayan büyük bir baskı ve dayatma ortamında çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Görüldüğü gibi Aile Hekimlerimize görev tanımları dışında işler yüklenmekte  itirazlara ve demokratik protesto şekillerine bile çeşitli ceza yöntemleri ile cevap verilmektedir.

Yukarda anlatılan nedenlerle arkadaşımıza yapılan uygulamayı protesto ediyor ve onun haklı davasında  Isparta-Burdur Tabip Odası olarak yanında olduğumuzu ilan ediyoruz” dedi.

Protesto ve basın açıklaması etkinliğine katılanlar slogan attıktan sonra sessizce dağıldılar. 

Bu haber 803 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...