Felsefe Tarihinin Sorunları ve Çözüm Önerileri SDÜ’de Ele Alındı

15 Eylül 2015 14:49

İlahiyat Fakülteleri Felsefe Tarihi Anabilim Dalları Koordinasyon Toplantısı’nın dördüncüsü, Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ev sahipliğinde düzenlendi.

İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya, YÖK Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, Rektör Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, Rektör Yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Murat Ali Dulupçu ve Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen akademisyenler katıldı.

Din-felsefe ilişkisi ve ilahiyat fakültelerinin müfredat sorunlarına çözüm yollarının arandığı toplantının açılış konuşmasını SDÜ İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nejdet Durak yaptı. Bu tür toplantıların akademisyenlerin ufkunu açtığını dile getiren Durak, felsefenin toplumun gelişmesine ve ilerlemesine de katkı sağladığını belirtti.

SDÜ’nün öğrencisi, personeli ve mezunlarıyla büyük bir aile olduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Ali Dulupçu da “Üniversitemizde 19 fakülte, 20 meslek yüksekokulu, 70’ten fazla da doktora programlarımız var. Bu da üniversitemizi bilim üretmede, farklı sahalarda tartışma yapmada kritik bir konuma getiriyor.” diyerek konuk akademisyenlere üniversitemizin akademik ve idari yapılanması hakkında bilgiler verdi.

Rektör Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, toplantıda yapılacak tartışmaların hem ülkemize hem de İslamiyet’e önemli katkılar sunacağına duydukları inancı dile getirdi.

Açılış konuşmalarının ardından “İlahiyat ve Felsefe Eğitimi” başlıklı sunumunu yapmak üzere kürsüye gelen YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, Felsefe nedir? Tarih nedir? Eğitim nedir? Bu kavramlar eğitim perspektifinde nasıl yapılabilir? Konularına değindi.

Tecrübelerinden örnekler vererek sunumunu gerçekleştiren Günay, felsefenin insanların düşünce hayatına farklılık kattığını belirtti ve üniversitelerin toplumun en üst kurumları olduğuna dikkat çekerek “Karl Jasper’e göre; üniversiteler hakikate aramakla görevli akademisyenler ve öğrencilerden oluşur. Hakikate, sistematik bir araştırma ile varılabildiğinden, üniversitelerin asıl görevi araştırmadır. Hakikat arayışı da insandan tam adanmışlık ister. Üniversitelerin ikinci görevi de öğretimdir.” dedi.

Toplantının öğleden sonraki oturumlarında ise “Felsefe Tarihi Anabilim Dalının Sorunları ve Çözüm Önerileri” ele alındı.

 

Bu haber 653 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...