“Şekere Hayır”

14 Kasım 2012 17:54

14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle, insanların Diyabet hastalığına karşı duyarlılıklarını artırmak amacıyla ‘Şekere Hayır’ Yürüyüşü düzenlendi. Etkinlikler kapsamında bu yıl da, Kaymakkapı Meydanı’nda kurulan çadırda iki gün boyunca ücretsiz şeker ve tansiyon ölçümleri de yapılacak.

14 Kasım Dünya Diyabet Günü, her yıl olduğu gibi bu yılda bu yılda çeşitli etkinliklerle kutlandı. Isparta Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından organize edilen Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında Diyabet Cemiyeti ve üyeleri,  yürüyüş düzenledi. Isparta Belediyesi önünde başlayan yürüyüş Valilik binası önünde son buldu.

Isparta Diyabet Cemiyeti Başkanı Mustafa Aytaç, günün anlam ve önemini belirten açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de 13 milyon kişinin Diyabet Hastası olduğunu kaydeden Aytaç, “Diyabetin; modern yaşam tarzına geçme, hareketsiz yaşam, aşırı ve dengesiz beslenme, şişmanlık, genetik yatkınlıkla ortaya çıkan ve halk sağlığını tehdit eden en büyük sağlık sorunu olduğunu ifade etti.

Aytaç; “Dünyamız son yüzyılda bulaşıcı hastalıklar salgınından bulaşıcı olmayan hastalıklar değişimi yaşamaktadır. 19. yüzyılın sonuna kadar tifo, kolera, verem, çiçek, difteri, grip gibi bulaşıcı hastalıklar ülkelerdeki ölümlerin ana nedenleri olmuştur. Bu hastalıklardan bazıları hala üçüncü dünya ülkelerinde devam etmektedir. Bununla birlikte sanayileşen ve modernleşen toplumlarda su kaynağı, beslenme ve barınma gibi konularda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bunlara ilaveten antibiyotiklerdeki gelişmeler, aşılanma programları gelişen ülkelerde daha sonra da gelişmekte olan ülkelerde radikal değişikliğe yol açmıştır. Halk sağlığında bu iyileşmeler enfeksiyon hastalıklarından kaynaklanan ölümler dramatik olarak düşmüştür, yerine sanayileşme ve fasfoot zincirlerinde kontrol edilemeyen büyümeye bağlı olarak bulaşıcı olmayan hastalıklardan oluşan yeni bir hastalık felaketi toplumları etkilemeye başlamıştır. Bu felaketi Gelişmiş Yaşam Hastalığı olarak adlandırılmıştır. Bulaşıcı olmayan hastalık salgınının başında gelen ve ikiz hastalık olarak bilinen Şişmanlık Obezite ve (şeker) hastalığı bugün ülkemizde en büyük sağlık sorunu olmuştur. Bugün dünyada 400 milyon diyabetle, ülkemizde 23 milyona yakın diyabetli vardır. Diyabet sinsi bir hastalıktır. Ortaya çıkmadan 10 -12 sene süren bir hazırlık dönemi geçirir. Ülkemizde diyabet teşhisi konulduğunda organ hasarları tespit ediliyor yani diyabet daha ortaya çıkmadan hastalığın gizli döneminde göz, böbrek, kalp, ayak ve cinsel organ hastalıkları hasarlar başlamış oluyor. Diyabet tedavisinin ekonomik yükü ile birlikte bu durumu ne kadar öncelikli bir halk sağlığı sorunu ile karşı karşıya olduğunun gerçeğini ortaya koymaktadır” dedi.

ÇADIRDA, ŞEKER VE TANSİYON ÖLÇÜMÜ HİZMETİ

Dünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında ayrıca, 14 -15 Kasım Çarşamba ve Perşembe günleri Kaymakkapı Meydanı’nda kurulan çadırda 09.00 – 12.30 saatleri arasında ücretsiz olarak şeker ve tansiyon ölçüleri yapılıyor. Halkın ilgisinin birhayli yoğun olduğu gözlenilen çadırda şeker ve tansiyon ölçümlerinin yanı sıra, broşürler de dağıtılarak vatandaşlar bilgilendiriliyor.

ŞEKER (DİYABET) HASTALARININ BİLMESİ GEREKENLER:

HANGİ YİYECEKLERDE ŞEKER VARDIR?

Çay şekeri, şeker ve şekerlemeler, reçel, bal, çikolata, helva çeşitleri, hazır meyve suları, pasta ve tatlılar, meşrubatlar vb. yiyeceklerin içindeki şekerler hızlı bir şekilde kan şekerine (glikoz) çevrilerek kana geçerler ve kandaki şekerde ani yükselmeler meydana getirirler.

Yüksek kan şekeri arzu edilen bir durum olmadığından bu tür yiyeceklerin diyette yer almaması gerekir.

HANGİ YİYECEKLERDE NİŞASTA VARDIR?

Ekmek, pirinç, makarna, patates, un, mısır, mercimek, kuru fasulye, nohut gibi yiyeceklerin içindeki nişastada vücudumuzda şekere çevrilir, ancak bu tip yiyeceklerin içindeki nişastanın şakara çevrilmesi yavaş olduğundan kan şekeri daha geç ve daha yavaş yükselir. Posa içeriği yüksek olan nişastalı yiyecekler (kepekli ekmek, bulgur, kuru baklagiller gibi) düşük posalı nişastalı yiyeceklere göre (beyaz ekmek, patates, pirinç) kan şekerinin daha geç ve daha yavaş yükselmesini sağlarlar.

DİYETİN POSA İÇERİĞİNİ ARTIRMAK İÇİN NELER YAPILMALIDIR?

Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek, pirinç yerine bulgur, meyve suyu yerine meyve tercih edilmeli,

Kabuğu ile yenebilen meyvelerin kabuğu soyulmamalı,

Taze sebze ve salata her öğünde bulunmalı,

Kurubaklagiller daha sık tüketilmeli,

ÖĞÜN SAYISI VE SIKLIĞI NE OLMALI?

Şeker hastalarının diyetlerinde önerilen yiyeceklerin zamanında ve önerilen miktarlarda yenilmesi kandaki şeker oranının hızlı bir şekilde düşmesini ve yükselmesini önler. Bu nedenle uzun süreli aç kalmak veya öğün atlamak yanlıştır. Öğün sayısı, sıklığı ve miktarı uzman sağlık personelince düzenlenmelidir.

Şeker hastalarında hareketin artırılması gerekir; yürüyüş, bisiklete binme, yüzme, bahçede çalışma gibi hareketlerle düzenli olarak fiziksel aktivitenin artırılması gerekir.

ŞEKER HASTALARINDA SAKINCALI OLAN BESİNLER:

Şeker ve bütün şekerli tatlılar (bal, reçel, şurup, çikolata vb.)

Kurabiye, kek, pastalar, beyaz ekmek ve benzeri çörekler, meşrubatlar (asitli ve gazlı içecekler, hazır meyve suları)

Katı yağlar ve yağ içeriği fazla olan besinler

Salam, sosis, sucuk, pastırma gibi yiyecekler

Sakatatlar (karaciğer, beyin, dalak, böbrek, dil, işkembe vb.)

Yağda kızartılmış yiyecek ve kavurmalar

Aşırı tuz ve tuz içeriği olan besinler (konserve, salamura besinler, turşu vs.)

Diyabetli bireylerin beslenme tedavileri; yaşına, boyuna, vücut ağırlığına, fiziksel aktivite düzeyine, sosyoekonomik durumuna ve beslenme alışkanlıklarına göre diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır. Beslenme programı kişiye özel olmalıdır.

ÖNERİLER

Öğün atlanmamalı, yemekler zamanında ve önerilen miktarlarda tüketilmelidir.

Balık ve tavuk eti tercih edilmelidir.

Etli yemeklere ayrıca yağ eklenmemelidir.

Yemeklerde katı yağ yerine sıvı yağ tercih edilmelidir.

Yemekler pişirilirken kızartma ve kavurma yerine ızgara, haşlama ve fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.

Vücut ağırlığı kontrol altında tutulmalıdır. 

Bu haber 939 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...