Ülkü Ocakları o yürüyüşe katılmıyor

11 Ağustos 2015 19:13

Isparta Ülkü Ocakları Başkanı Akif Çapraz, ildeki  sivil toplum kuruluşlarının  çağrısıyla önümüzdeki günlerde düzenlenecek olan teröre karşı yürüyüş etkinliğine katılmayacaklarını açıkladı.

 Ardından çok sert bir açıklama yapan Çapraz, " Açılım denilen ihanet süreciyle büyüyen terörün bugün ki eylemlerini kınarken bunu büyüten sürecin kurucularına da tepki konulabilecek midir? Yoksa AKP’nin çakma kuruluşları yine şaibeli diyaloglar içinde midir? Fason halleriyle sivil toplum kuruluşu olarak mı ortaya çıkmaya çalışacaklardır? Yoksa kendilerini göstermelik işler yaparak modifiye mi etmeye çalışacaklardır?" diye sordu

Son günlerde artan terör olaylarına tepki göstermek amacıyla Isparta'da sivil toplum kuruluşları yürüyüş düzenleme kararı aldı. 5 Ağustos'ta yapılacağı belirtilen o yürüyüş  ileri bir tarihe ertelendi. Isparta Ülkü Ocakları Başkanı Akif Çapraz, o yürüyüşe katılıp katılmayacaklarını sorusuna ‘Katılmıyoruz, destek vermiyoruz' yanıtı geldi. Bu yanıtın ardından çok sert bir açıklama yapan Çapraz, şunları söyledi;

"Ülkemiz son günlerde her gün yeni bir terör saldırısıyla uyanırken, memleket evlatları hain pusularda can verirken anaların gözlerinde yaş babaların yüreklerinde hüzün ve çocukların yüzünde acı eksik olmuyor. Ellerine kına yakılarak gönderilen vatan evlatları Albayrağa sarılı geliyor. Yaşanan son olaylarla Ülkemize ve devletimize tarih boyunca husumeti bitmeyen küresel güçlerin taşeronluğunu yapan insanlıktan nasibini almamış terör örgütünün kanlı namlusunu devletimize ve milletimize çevirdiğini akıl ve vicdan sahibi hiç kimse artık inkar edemeyecektir.

AKP iktidarının terör örgütünün küresel ağabeyleriyle şaibeli diyalogları, İmralı'ya bayan tahsis edecek kadar ahlakındaki gevşeme, Pkk’nın siyasi alandaki uzantılarıyla cilveleşmelerinden insanlıktan nasibini alamamışların moral bulmaları ve gayrı meşru ilişkilerinden doğan üniversitelerde Pkklı çocuklarının yüz bulmaları Türkiye’nin elini zayıflatmış, korumasız, sahipsiz ve güvencesiz bir ülke haline gelmesi için küresel güçler için bir fırsat olmuştur. Memleketimizin huzur ve asayişini bozan cani sürüsüyle etkin bir şekilde mücadele etmek devletin asli, görevidir. Hiçbir siyasi hesap vatan evlatlarının canından önemli değildir. Siyasi iktidar,  müzakere sürecine son vererek derhal eşkıyanın kökünü kazıyacak bir eylem planını ortaya koymak zorundadır.

Dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşu olarak terör konusunda her fırsatta müzakere edilemeyeceğini mücadele edilmesi gerektiğini hava ve kara harekatlarıyla teröre lojistik ve istihbaratı destek veren unsurların, terörü finanse eden kaynakların yok edilmesi ve terör propagandası yapan milletvekili, gazeteci, yazar ve diğer tüm kişilerin hukuk karşısına çıkarılması gerektiğini dile getirdik. Terör’ün kanlı eylemlerine, askerimize polisimize memurumuza kaymakamımıza öğrenci kardeşlerimize sivil vatandaşlarımıza yapılan saldırıları kınayarak gerekli tepkimizi ortaya koyduğumuzu akıl sağlığı yerinde olan herkes hatırlayacaktır.

Kimilerine göre açılım bize göre ihanet sürecine ilk günden beri tepkimizi koyduk ve uyardık. Açılım denilen ihanet süreciyle büyüyen terör’ün bugün ki eylemlerini kınarken bunu büyüten sürecin kurucularına da tepki konulabilecek midir? Yoksa AKP’nin çakma kuruluşları yine şaibeli diyaloglar içinde midir? Fason halleriyle sivil toplum kuruluşu olarak mı ortaya çıkmaya çalışacaklardır? Yoksa kendilerini göstermelik işler yaparak modifiye mi etmeye çalışacaklardır?

Türk Milliyetçileri,  kapitalist din tacirleriyle, haksızlık karşısında susanlarla, bebek katilini barış elçisi gibi göstermeye çalışanlarla hiçbir şartta yan yana gelmeyecektir. Kamu kurumlarının  görevi müzakere ve boykot etmek değil mücadele etmektir. Gün şanlı Türk Bayrağını Kandil'e dikmenin günüdür. Ne Pkk, ne İşid ne de AKP’nin birlikte çalışıp yatlarda viskilerini yudumlayan baronlar Türkiye’yi yıkamayacaktır. Bizim ne verilecek bir kum tanemiz ne bölünecek milletimiz vardır."

Bu haber 681 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...