“Fitreyi ihmal etmeyin”

9 Temmuz 2015 19:28

İl Müftüsü Galip Akın, fitrenin bu ay içerisinde verilmesi ve verilirken de kime, nasıl verilmesi gerektiği konusunda önemli uyarılarda bulundu.

2015 yılı fitre miktarının Diyanet İşleri Başkanlığınca 11,50 TL. olarak belirlendiğini hatırlatan il Müftüsü Galip Akın, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Fitre Ramazan’da Müslüman ve zengin sayılan kişilerin ihtiyaç sahibi olanlara Ramazan ayını bitirip bayram gününe ulaşmanın karşılığında verilmesi vacip olan bir sadakadır.

Ölçü olarak burada diyanet işleri başkanlığı Türkiye’de birlik ve beraberliği sağlama açısından din işleri yüksek kurulu fitre miktarını kendisi belirliyor. Bu yıl fitre miktarı 11,50 TL olarak belirlendi. Bu fitre miktarını nisap miktarı malı olan kardeşlerimiz zekâtın sarf edildiği yerlere fitrelerini vermektedirler. Kendisi zekât vermekle hükümlü olan kimseler başkasının fitresini alamazlar. Buna kesinlikle dikkat etmek lazım. Fitrede önemli olan hususlardan bir tanesi de usul ve furu dediğimiz kişinin kendi babasına, dedesine yahut annesine, anneannesine fitresini vermeyeceği gibi çocuklarına ve çocuklarının çocuklarına da hiç kimse kendi fitresini veremez. Fitreyi verirken, zekâtı kimlere veriyorsak fitreyi de o kişilere vermemiz gerekmektedir. Bir kimse zengin olan kimselere fitre veremez” dedi.

Fitrenin kimlere verilip verilmemesi hakkında bilgi veren Müftü Akın; “Dinen zengin Müslümanlar fitrelerini ermek suretiyle hem kendi borçlarını ödemiş olurlar hem de fakirlerin bayrama sevinçle girmelerine vesile olmuş olurlar. Fitreyi kesinlikle ihmal etmemek lazımdır. Fitreler hem zekâtın kabulüne hem de kabir azabından kurtulmaya vesile olan güzel ibadetlerdendir. Fakir olan kimselerin kendi adlarına fitre vermemeleri gerekmemektedir. Ancak bunların adına da büyükleri fitre verirlerse, örneğin, babası ölmüş birinin fitresini dedesi verirse de bu fitrede kabul görür” diye konuştu.

Fitre verilirken dikkat edilmesi gereken şartları da sıralayan Akın; “Fitrelerde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesi, fitreyi verirken fitre veren kişinin bu fitresini, fitre verme niyetini kalbinde yapmış olmasıdır. Fitresini verirken, bu benim fitremdir. Bunu aldın kabul ettin mi? gibi sözlerle karşıdaki kişiyi rencide etmek doğru değildir. Buna ihtiyaçta yoktur.

Ancak geçmişte böyle bir yanlış uygulama vardı. Fitreyi veren; bu benim fitremdir, aldın kabul ettin mi? gibi sözlerle fitreyi verirken mutlaka bunu bildiriyordu. Diliyle bunu söylemeye ihtiyaç yoktur. Kalben niyet etmesi yeterlidir” açıklamasında bulundu.

 

Bu haber 885 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...