‘’7 Haziran’da iktidarın değişeceğini düşünüyorum’’

17 Mart 2015 18:46

MHP Milletvekili aday adayı Tuncay Engin, ‘’Günümüzde insanlar birbirine düşman oldu. Dış dünyada itibarımız zedelendi. Bazı yanlış giden şeylerin olduğunu düşünüyorum. Sorumlu bir vatandaş ve yanlış gördüğüm durumlara karşı bir duruş olarak ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılardan çıkabilmesi için en önemli adres olarak MHP’de toplanılması gerektiği düşüncesindeyim’’ dedi.

MHP Milletvekili aday adayı Tuncay Engin, dün basın mensuplarıyla bir araya gelerek soruları yanıtladı. Neden görevden alındığını, neden siyasete girdiğini ve paralel yapıyla ilişkilendirilmesi üzerine değerlendirmelerde bulunan Engin, rahat tavırlarıyla dikkat çekti.

‘’KAMUOYUNUN VİCDANINA BIRAKIYORUM’’

İlk olarak neden görevden alındığıyla ilgili soruya yanıt veren Engin, ‘’Mülki idare amiri olarak pek çok bölgede hizmet ürettim. Daha sonra İçişleri Bakanlığı Strateji Birimlerinde bütçe, yatırımlar ve meclisle ilişki konularında görevler yürüttüm. Hem taşralara her türlü hizmeti götürmek için yoğun çabalar sarf ettik hem de Ankara bürokrasisinin işleyiş şeklini bizzat içinde uygulayıcı olarak yaşadık. Kalkınma Ajansları kurulduğunda bu göreve talip olduk. 2010 Şubat ayında BAKA Kurucu Genel Sekreteri olarak başladım. İlk kurulduğumuzda bina, telefona bakacak kişi dahi yokken şuanda Türkiye’nin birkaç farklı açıdan tescil edilmiş örnek konuma geldik. 26 ajansın içinde Bakanlıkça örnek gösterilen ajans olduk. Ardından görevden alındık. Allah hikmeti olarak görevden alındıktan 2 ay sonra Türkiye çapında Birlik Vakfı ve Genç Bürokrat Dergisi tarafından en başarılı bürokrat seçildik. Artık bunu kamu vicdanına havale ediyoruz. Bir bürokrat 10-20 yıl kalamayabilir ama bürokratların alınmasında, atanmasında birazcık da objektif ölçülerin olması gerekmez mi? İçişleri Bakanlığı’ndan izinle geldiğim için beni kanun gereği kaymakam veya vali yardımcı olarak vermek zorundalardı. Denizli Vali Yardımcılığı’na gitmem kimsenin lütfû değil kanunun uygulamasıdır. Oraya gittik ama içimizde burukluk vardı’’ dedi.

‘’YÜZDE 51 DÜŞMAN OLDU’’

Öte yandan Türkiye’nin içinde bulunduğu konjektürel durum hakkında bir değerlendirme yapan Engin, şöyle devam etti; ‘’Hem içeride hem dışarıda çok önemli sorunlar var. Bizi biz yapan temel değerler, kardeşlik duyguları zedelenmiş durumda. Sayın Bülent Arınç ‘bize yüzde 51 düşman oldu. Bunu düşünmemiz lazım’ dedi. İnsanların birbirine düşman olduğu bir ortam oluştu. Oysaki hepimiz aynı geminin yolcusuyuz. Onun dışında yıllarca mücadele ettiğimiz terör örgütüyle yapılan görüşmeler beni Tuncay Engin olarak rahatsız ediyor. Dış dünyada yalnız hale geldik. İtibarımız zedelendi. Bazı yanlış giden şeylerin olduğunu düşünüyorum. Sorumlu bir vatandaş ve yanlış gördüğüm durumlara karşı bir duruş olarak ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılardan çıkabilmesi için en önemli adres olarak MHP’de toplanılması gerektiği düşüncesindeyim. Benimkisi bir duruştur, aday gösterilir ya da gösterilmem. Hiç önemli değil. Gösterilmemek bizi üzebilir ama önemli değil. Duruş sergilemek gerektiğini düşünüyorum. Herkes duruş sergilediği takdirde bu ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılardan kolay çıkılacağı kanaatiyle bu kapıya geldim. Beni çok sıcak karşıladılar. Çok sıcak ve kardeşçe bir ortam var.

‘’SİYASET KURUMU BÜROKRASİYİ HER DEDİĞİNİ YAPAN KONUMDA İSTİYOR’’

Kamuoyu aslında benim neden görevden alındığımı biliyor. Siyaset kurumu bürokrasiyi her dediğini yapan konumda istiyor. Oysa benim hayat felsefem yanlış bildiğim şeyi asla yapmam. Bu yüzden kaymakamken bile bazı ilçe başkanlarıyla cebelleştim. Örneğin fakirlere yardım yapılacak. Fakirlere yardım üzerinden siyaset olabilir mi? Fakire yardımın şovu veya siyaseti yapılır mı? Kömür dağıtımı bu hükümetle başlamadı. Rahmetli Özal’la 1985’de sosyal yardımlar başladı. İlçe başkanı sana liste getireceğim diyor. 3-4 ay telefonuna çıkmadım, randevu da vermedim. Çok ciddi bir duruş sergiledim. Belediye Başkanı bizim aracılığımızla yardımı dağıtalım diyor. Dağıtırken belediye getirdi diyor. Devletin dağıttığı yardımı belediye dağıttı demek ucuz ve kötü bir siyaset. BAKA’daki  görevim esnasında hukuka aykırı ve yanlış taleplere asla pirim vermedim. Sonuçları ne olursa olsun yanlışlara karşı oldum. Sonucuna razıyım dedim. Herhangi bir siyasetçiyle takıştığınızda onu kızdırırsınız ama yanlış iş yaparsanız Allah’ı kızdırırsınız. Ben daha doğru olan, daha vicdani olan ve adil olan yolu tercih ettim. Görevden alınma nedenim; Kayıtsız şartsız itaat etmemem, yanlışlara karşı duruş sergilemem diyebilirim.

‘’MİLLETVEKİLLİĞİ BİRİNCİ ÖNCELİĞİM DEĞİLDİ’’

Milletvekilliği birinci önceliğim değildi. Bürokrasi de devam etme düşüncem vardı. Ama nasip böyle oldu. Bundan dolayı mutluyum. Ama kamu görevlileri genellikle iktidar partisinden aday olurlar. Çünkü iktidarın 100 yıl gideceğini zannederler. Yani ikbal beklentisi. Oysa 7 Haziran’da iktidarın değişeceğini düşünüyorum. Koalisyon olabilir ama değişecektir. Aday adayı olduktan sonra çarşıda, pazarlar onlarca kişi önümü kesiyor. Demokrat Partiliyiz, CHP’liyiz, AKP’liyiz size oy vereceğiz diyorlar. Neden desinler ki; aday bile değilim. Bizlerden ne bekleyecekler ki? Kamu görevlileri vicdanlarının sesini dinlesinler. Doğru ne biliyorlarsa onu yapsınlar. Sonuçları ne olursa olsun. Korkak adam her gün, erkek adam bir gün ölür diye bir laf var. Net olun mert olun. Ben listeye giremeyebilir milletvekili olamayabilirim. Beni en fazla Türkiye’nin çeşitli illerine sürerler. Çok önemli değil.

‘’BENDEN ÇEKİNİYORLAR’’

Bazı medya organlarında paralel yapıyla ilişkilendiriliyorum. Devlet aleyhinde gizli örgütlenme varsa bunu çıkarıp yargıya versinler. Bir yıl öncesine kadar böyle bir şey yoktu. Bir yılda toplumda 3-5 milyon insan için böyle söyleniyor. Sırf insanları karalamak için. Ben aday adayıyım şuanda. Bana bile karalama yapılırken aday adayı bile değildim. Demek ki benden bir çekinme var.’’ 

Bu haber 794 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...