“Batıl inançların fakirliğine talip olmayalım”

31 Aralık 2014 13:28

Dinbirder  Isparta Şube Başkanı Emekli Müftü Mehmet Hakeri; İslâm dininde Yılbaşı – Noel kültürünün bulunmadığını belirterek, “Batının yeni yıl anlayışı bize huzur ve barış getirmiyor. Batının kokuşmuş ahlakını, kültürünü değil. Daha önceden bizim olan, bizden aldıkları ilim ve tekniğe sahip çıkalım” dedi.

Hakeri’nin açıklaması şöyle: “Bizim dinimiz İslam’dır. O en son ve kusursuz bir dindir. İslam’ın özü; Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed onun kulu ve elçisi olduğuna, iman esaslarına ve ahiret hayatına inanmaktır. Yüce dinimizin gayesi, ahlak ve adaleti korumak, barış, huzur ve hoşgörü ortamı Hak din ile temin edilebilir.

İnsan hayatı doğumla başlar fakat ölümle bitmez. Allah’ü Teala sahip olduğumuz bütün nimetleri bize emanet olarak vermiştir. Bu emanetleri kullanabilme, anlama hassasiyetimize göre değer kazanırız.

Dünya da hiçbir şey anlamsız ve tesadüfü değildir. Bütün varlıkları yoktan var eden Allah’ü Tealadır. Hayat ve ölüm onun imtihanındandır. Diğer varlıkları insanın emrine amade kılarak, Amel ve emir ölçüsünde mükafat vardır. Kazanmak ve kaybetmek; iman, amel, hakkı tavsiye sabır-küfür isyanla temin edilir.

Peygamberimiz ‘Allah sizin ne dış görünüşünüze ne mallarınıza bakar , sadece sizin kalplerinize ve işlerinize bakar, buyurmuşlardır.(müslim,ibn- müce)

Yüce Rabbimiz Kur’anımızda Asr süresinde dünya ve ahireti kazanmanın yolunu gösteriyor. “Asra yemin olsun ki gerçekten insan hüsrandadır. Ancak iman edip iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler, hüsranın dışındadır” buyurmaktadır.

“Allah katında Din İslam’dır.(ali imran) İslam dışındaki dinler; tahrif edilmiş. Bozulmuş, bozuk fikir ve hurafelerle doldurulmuş, inanç ve hayat düzeni de asliyetini kaybetmiştir. Batıl dinlerin mensupları da dinlerini değiştirdikleri gibi yaşayışlarını, ahlaklarını, anlayışlarını da değiştirmişlerdir. Kendileri dünya ve ahirette kaybettikleri yetmiyormuş gibi yanlış ve yalan hastalıklarını, mikroplarını biz Müslümanlara da bulaştırmak istiyorlar. Misyonerlik faaliyetleri olsun, değişik yol, vasıta  ve yöntemlerle olsun sirayet ediyorlar.

Bilhassa uyduruk Noel Baba, Yılbaşı teraneleriyle inanç ve amel bakımından zayıf Müslümanlar bu fırtınaya yakalanıyor. Kendilerine, çevrelerine ve toplumuna zarar veriyor. Aslımıza, asaletimize, İslamımıza dönmedikçe bu korkunç fırtına biteceğe benzemiyor. Her geçen yıl şiddetini arttırıyor. Sosyal tufan şeklini alıyor. Fertler bozuluyor, aile düzeni parçalanıyor, fuhuş artıyor. Haram helal telakkisi taruman olmuş. Zina suç sayılmıyor. Faiz dünya gerçeği kabul ediliyor. İçki, kumar gayri meşru kazanç sahipleri alkışlanıyor. Değer ölçüleri değişmiş, insanın ahlakına, edebine göre değil güç ve kıymetine göre değer veriliyor.

Batıl din mensupları şöyle düşünüyorlar; Bundan 40-50 yıl sonra Müslümanlar nüfus itibariyle bizi geride bırakacaklar. Şayet bozuk dinimizi ahlakımızı batıl inanışlarımızı onlara empoze etmezsek, onları kendimize benzetmezsek bizi Müslümanlar rahatsız eder, ne yapıp ne edip onları bugünden tezi yok kendimize benzetmemiz lazım diyorlar ve asırlardır Müslüman toplumları ihraç ediyorlar.

Dinimize sahip çıkarsak her şeyimize sahip oluruz. Dinimize yabancı olursak, yabancılar bizi kendine çevirir. Bizim olan şeyleri kaybedersek, başkalarının elinde tükeniriz. Bizim olmayanı almayalım. Batının yeni yıl anlayışı bize huzur ve barış getirmiyor. Batının kokuşmuş ahlakını, kültürünü değil. Daha önceden bizim olan, bizden aldıkları ilim ve tekniğe sahip çıkalım.

Müslüman sorumlu bir insandır: Allaha ve peygamberine karşı, kendine karşı, ailesine karşı, ülkesine karşı, milletine ve bütün insanlığa karşı, doğal çevre ve diğer varlıklara karşı. Bu bağlamda iyi bir Müslüman neye inanıp inanmayacağını ve neleri yapıp yapmayacağını bilen insandır.

İslam’ın istediği Müslüman: Allaha inanan ve ibadet eden, Peygamberinin yolundan giden, Allah ve Peygamber sevgisini her şeyin üstünde tutan dininin prensiplerini bütün olarak kabul eden. Anne, baba, eş ve çocuklarına saygılı, sevgili ve merhametli davranan olmalıdır.

Müslüman yakınlarını ihmal etmez, komşularıyla iyi geçinir. Yalan asla söylemez, insan canına asla kıymaz, hırsızlık yapmaz, emanete hıyanet etmez, kimsenin namusuna göz dikmez, zina etmez, sözü özüne uygundur.

Müslüman dünyasını tamir eder, ahiretini yıkmaz, kumar oynamaz. İçki içmez, kendisinin olmayan şeye elini uzatmaz, haksız kazanç peşinde koşmaz. Bilir ki at oyunları. horoz döğüşleri, çeşitli bahisler. Hele hele salgın bir hastalık halini alan, kronik vakia Milli Piyango ile asla uğraşmaz. Ne gariptir ki yüzde 99 u Müslüman olan ülkemizde nüfusun yüzde 60 ı piyango kumarıyla; inancını hiçe saymaktadır.

Müslüman dinen şüpheli olan şeylerden sakınır, israf ve cimrilikten kaçınır, kendisinin ve başkasının sağlığına zararlı şeylerden uzak durur. Kimseye iftira atmaz, gıybet etmez, kötülük yapmaz, kötülük de düşünmez, kin gütmez, insanları küçük görmez.

Müslüman kendisi için sevdiğini başkaları için de sever. Özü sözüne, içi dışına uygun ve dost doğrudur. Bilmediği bir şey hakkında konuşmaz, bildiklerini hayata geçirir, bilmediklerini de öğrenir. Mü’min ihlaslıdır samimidir, dosttur. Allah dostu, inananların dostudur. İbadetlerinde gösteriş ve riya yoktur. Zorluklara karşı sabretmesini bilir. Haksızlık karşısında asla susmaz ve tavrını kor.

Müslüman kimseye yük olmaz, sinek kadar, kelebek kadar eziyet vermez. Yetimlerin kimsesizlerin, ihtiyaç sahiplerinin hakkını korur ve yardım eder. Dini, vatanı, milleti ve mukeddesatı için hiçbir özveriden hatta gerekirse canından bile fedakarlıktan kaçınmaz.

Müslüman iyiliği emreden, kötülükten men eden kimsedir. Bu cümleden olmak üzere İslam ve vatan düşmanlarının yanlış ve batıl dinlerine, noel gelenek ve adetlerine, yılbaşı haftasında ve sonrasında hiçbir günahlarına ortak olmamaya çağırıyorum.

Hak din İslam’a karşı çıkan hiçbir görüş düşünce ve ahlak sabine benzememek mü’minin şiarıdır. Çünkü Peygamberimiz Efendimiz (S.A.V) “Kim başka bir kavme kendisini benzetirse onlardandır” buyurmuşlardır. Yüce Allah (C.C) şöyle buyurur. “Oyun ve eğlenceyi kendilerine din edinipte dünya hayatının kendilerini aldattığı o kafirler var ya onlar azap günlerine kavuşacaklarını düşünmedikleri ayetlerimizi inkar ettikleri gibi bizde bugün onları cehennemde unutulanlardan kılacağız” El Araf 81

Allah’ımız bir, Dinimiz bir, Kitabımız Bir, Kıblemiz Bir, Bayramlarımız Bir, Bütün Peygamberlere inanıyoruz. Bu kadar zenginliklerden geçip batıl inançların fakirliğine talip olmayalım. 

Bu haber 1152 kez okunmuştur.
  Yükleniyor...